Epilog

120 32 134
                                    

"Merhaba, ben Kim Jinwoo. Öncelikle, şu ana kadar işlediğim bütün suçlar için özür diliyorum. Hapishane hayatından kurtardığım bütün suçlular için pişmanlık duymaktayım. Eğer bunu izliyorsanız, muhtemelen görmem gereken bir hesabı halletmeye çalışırken kendi canımdan olmuş olmalıyım. Sadece, onun yanına gitmeden önce vicdanımı bir nebze rahatlatmak için bu kaydı hazırlamak istedim."

Ekrandaki Jinwoo omuzlarını dikleştirip devam etti.

"Öncelikle, bugün beni ziyarete gelen Bayan Irene'ye gerçekten teşekkür ediyorum. Aynı zamanda ona yaşattığım acılar için de çok özür diliyorum. Merhum ablanızın katili Lee Seunghoon'dur. Nam Taehyun'un açtığı dava sebepsiz değildir, çünkü Lee Seunghoon'un davası için gelen bütün tanıklar sahtedir. Bu sebeple Savcı Nam Taehyun'dan da özür diliyor ve mahkemeden onun davasını bırakmasını diliyorum. Nam Taehyun'u sahte tanıklar bulmaya zorlayan kişi bendim çünkü. Onu tehdit etmiştim.

Yalnızca, Savcı Nam Taehyun'dan bir isteğim olacak. Lütfen yetim ve yalnız kalmış olan Bae Irene'yi evlatlığınıza alın. Bu isteğimin sebebini sizin bileceğinizi umuyorum.

Bay Nam Taehyun, Song Minho için artık çok geç, fakat bu genç kızımızın daha yaşayacak çok anı var. Lütfen gereken sorumluluğu alın ve ondan sahip olması gereken mutluluğu esirgemeyin.

Aynı şekilde ben de sorumluluğumu alarak, bütün mal varlığımı Bae Irene'ye devrediyorum.

Bir de, daha önceleri suçlarını temizlemiş olduğum suçluların davalarının tekrar açılmasını rica ediyorum. Söyleyeceklerim bu kadar. Hukuka karşı yaptığım bu saygısızlık için çok pişmanım. Lütfen beni affedin."

Herkes için şaşırtıcı bir kayıt olsa da, Kim Jinwoo ve Lee Seunghoon'un ölümünden sonra ortaya çıkan bu kayıt birçok şeyi değiştirilmişti. Mahkeme, öncelikli iş olarak Jinwoo'nun eski müvekkillerinin peşine düşerken Nam Taehyun için açılacak olan dava hiç başlamadan kapanmıştı.

Bu kaydı en çok sorgulayan kişi Nam Taehyun olmuştu. Neden Lee Seunghoon'a öldürme emrini verenin kendisi olduğunu söylememiş olduğunu merak ediyordu. Sonradan fark etti ki, kendisi Song Minho için ne hissediyorsa aynısını Kim Jinwoo da Bae Irene için hissediyordu, vicdan azabı. Ve Bae Irene'nin düzgün bir hayat yaşaması için tek güvencesi ise Nam Taehyun'du.

Bae Irene ve Song Minho'nun kaderleri, hiç umulmadık bir şekilde benziyor ve çakışıyordu Nam Taehyun'a göre. Kendisi, Song Minho'nun ailesini suçlu olmadığı halde suçlu bularak, aldığı rüşvet ile asıl suçlu ailenin Bae ailesi olduğunu görmezden gelerek yetim bırakmıştı Song Minho'yu. Aynı zamanda Nam Taehyun, Song Minho'yu korumak amacıyla Bae Irene'nin ablasını öldürerek dayanılmaz bir acıyla yapayalnız kalmasına sebep olmuştu genç kızın. Kim Jinwoo ise Lee Seunghoon'u savunarak çoktan yetim kalmış kızın acısına tuz biber ekmişti. İkisi de yetim ve acı dolu çocuklardı. İkisi de hukuku yargılamışlardı. Nam Taehyun ikisine karşı da vicdan azabı duyuyordu.

Kim Jinwoo'nun Song Minho hakkındaki yorumu doğru çıkmıştı, kayıt ortaya çıktıktan üç gün sonra Song Minho'nun kabloları çıkartıldı, doktorlar tarafından. Bilinci geri gelmemek üzere gitmişti yıllarca makinelere bağlı olarak yaşayan bedenin.

Bu kayda verilen tepkiler arasında en beklenmedik olanı ise Bae Irene'nin tepkisiydi. Tahmin edilenin aksine şaşırmamıştı, ya da kızmamıştı. Bütün kaydı sonuna kadar izlemiş ve bir daha lafını bile etmemişti. Tabi bu sadece insanların gördüğü kadarıydı. Kimse Bae Irene'nin eve gittiğinde nasıl kendini parçalarcasına ağladığını bilmiyordu.

Beispiel olduğu gibi devam ediyordu. Mekânın ünü kırılmamıştı fakat yalnızca eski müşterilerin fark edebileceği gibi, mekânda çalışanların bir parçası kırılmıştı. Beispiel, Lee Seunghoon olmadan asla eski Beispiel olamayacaktı.

"Baba." Irene, Kim Jinwoo'nun mezarına çiçek koyarken tam yanında duran Taehyun'a seslendi.

"Efendim Irene?" Nam Taehyun çiçeğini Seunghoon'un mezarına koyduktan sonra Irene'ye döndü.
"Büyüyünce çocuğumun adını Jinwoo koymak istiyorum sanırım."

"Öyle mi, neden peki?" Taehyun kaşlarını garip bir şekle sokarak sorduğunda Irene güldü.

"Çünkü ne zaman onu kötü birisi olarak düşünsem, aklıma yaptığı iyi şeyler geliyor, yaptığı kötülüklerin sebebi geliyor, onu o kadar da kötü bulmamaya başlıyorum."

"Bu güzel bir şey."

"Ama onu ne zaman iyi birisi olarak düşünsem de aklıma yaptığı kötülükler, çektirdiği acılar geliyor. O kadar da iyi birisi olmadığını fark ediyorum aynı zamanda."

"Yani ne demek istiyorsun?" Taehyun Irene'ye yaklaşırken sordu.

"Farklı bir insan olduğunu düşünüyorum. Onu sınıflandıramıyorum."

"Ben bu tarz durumlarda ne derim biliyor musun?" Taehyun'un yüzünü muzip bir sırıtış sardı. "Örneksiz örnek."

"'Örneksiz örnek' mi?" Irene kıkırdadı. "Güzelmiş."

Beispiel [Jinhoon/Jinyoon]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin