UMURSAMAZ (DÜZENLENİYOR)

5-DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ ( DÜZENLENDİ )

Sabah yine gözüme gelen ışıkla uyandım . Geceleri perdemi kapatmayı aklıma not ettim . Yatakta bir kaç dakika oturup duvarı izlemeye başladım ve ne kadar güzel olduğunu fark ettim . Evet duvarın ne kadar güzel olduğunu fark ettim. Yataktan aşağı inip banyoya doğru yürüdüm içeri girip rutin işlerimi hallettim ve mutfağa doğru yol aldım. Kahvaltı için iki tane tost , biraz patates kızartması yapmaya karar verdim ve işe koyuldum. 10 dakika geçmişti ki , zil çaldı . Kapıya yöneldim ve kapıyı açtım.
"Günaydın" dedi sırıtarak Mete . "Günaydın Mete " dedim. Aslında mete yakışıklı çocuktu esmer ve ela gözlü. Tam Buket'in beğeneceği çocuk tipi. Siyah kot ve beyaz bir dar bir badi giymiş. Üstüne siyah deri ceket ve spor beyaz bir ayakkabı giymiş. Ayakkabıları bembeyaz ve tertemizdi. Benim beyaz ayakkabılarım neden evrim geçirip gri oluyor anlamıyorum -.- "Buket evde mi?" diye sorunca kendime geldim . " evet uyuyor . " dedim. "Partiden haberin var değil mi ?" Diye sorunca isteksiz bir şekil de "Var" dedim. Aslında ne kadar Meriç gelmeyecek deseler de adım kadar emindim geleceğinden. Bu yüzden nedenini anlayamadığım bir şekilde isteksizdim. "İstemiyor gibisin ?" Dedi. "Yok canım , dün Buket'le alışverişe falan gittik güzel gündü. Hem neden istemeyim ki " deyip sırıttım. İstemediğimi bilmesine gerek yoktu sonuçta . Ben bunu düşünürken karşı dairenin kapısı açıldı. Evet Meriçlerin evinin kapısı. Bu çocuk her zaman yakışıklı olmak zorunda mıydı ? Meteyi görünce sırıttı ve erkekçe tokalaştılar. Beni görmezden geldi . Cidden beni görmezden geldi . Çokta umrumdaydı! " Ben sizi akşam üzeri 5 gibi almaya gelirim. Beklemeyi sevmem , bu yüzden tam saat 5 de kapının önünde olun " dedi Mete . Başımla onayladım . Bu sırada Meriç bana bir kez bile bakmamıştı başını eğmiş telefonu ile uğraşıyordu. "Hadi gidelim " dedi Mete ve Meriç önde Mete arkada asansöre doğru yürüyüp asansöre bindiler.
---- ---- ---- ---- ---- ---- ---- -----
"Kanka eminsin demi güzel oldum ? " dedi Buket aynanın karşısında kendine bakarken . " Kanka bu 10. Kez soruşun güzel oldun dedim ya . Elbise çok yakıştı." ( doğum günü partisi bölümünde yüklemiştim ama yine yüklüyorum ) ↓ ↓↓↓

Saçlarını maşa yapıp , koyu renklerde bir makyaj ve elbisenin tonlarında bir ayakkabı giyerek gerçekten güzel olmuştu . " Kanka bence sende çok güzel oldun , Meriç sana bayılacak "
"Banane Meriç'ten be isterse ölsün , çokta umrumdaydı. " dedim. Siyah elbisem ve kısa düz saçlarım güzel durmuştu . Siyah bilekten bağlamalı bir ayakkabı ve siyah çanta ile elbisemi tamamlamıştım. Açık renklerle bir makyaj ve bordo bir ruj sürerek tamamdı herşeyim.

Saate baktığım da 5'e on vardı. Telefonumu çantama koyup Buket'le kapıya yöneldik. Kapıyı kitleyip asansöre bindik. Aslında doğum günümüzün yarı yıl tatiline bir hafta kala olması işimize geldi. Zaten okula da gitmiyorduk. Giriş kata geldiğimiz de yavaş adımlarla binadan çıktık. Binanın önünde güzel bir Mercedes vardı ve siyahtı. Meriç'in arabasının aynısından. Acaba Meriç mi geldi bizi almaya ? Yok canım o niye gelsin ki ? Ben neden heycanlanmıştım ki? Kapının açıldığını gördüm ve arabanın içinden Meriç çıktı . Evet Meriiiç ! Kalbim hızlanmaya başladı. Gözlerimiz buluşunca beni süzdü , elbisenin boyunu görünce kaslarını çattı. Bu sırada bende onu süzdüm açık mavi bir gömlek giymiş altına ise siyah kot açık mavi spor ayakkabı ( Multiii Meriç ♥ ) yakışılıydı hemde fazlasıyla. Buket 'e dönüp " Mete'nin parti alanın da işi var o yüzden ben geldim sizi almaya , ön koltukta misafirim var arkaya geçin " dedi. Ne olmuştu bu çocuğa söylediklerim fazla mı ağır gelmişti ? Trip mi atıyordu ? Erkek adam trip atar mı diye geçirdim içimden ve sessiz sedasız arka kapıyı açtım içeri geçip oturdum . Kafamı kaldırdığım da bi an gerçek mi diye düşündüm. Misafiri Melis miydi ? Ciddi olamazsın Meriç.
" Selam Buğleciim " dedi alaycı bir ses tonu ile . Ona iğrenerek baktım " Senin ne işin var burada " dedim . "Meriç'ciiğim çağırınca onu kıramadım. " deyip Meriç'e bakarak sırıttı . Sinirli bakışlarımı Meriç'e gönderdim . Bu geceyi onlara zehir edeceğim. " Bana bulaşma ne halt yersen ye ! " deyip önüme döndüm . Buraya geldiğine pişman edeceğim onu .

⚫⚪⚫⚪⚫⚪⚫⚪⚫⚪

Suratımı asmış camdan dışarıyı izliyordum. O sıradan çalan şarkıya Melis'in iğrenç sesi eşlik edince yüzümü buruşturdum . Aynaya baktığımda Meriç'in de aynı durumda olduğunu görüp kıkırdadım. O sırada telefonuma bir mesaj geldi. Telefonumu elime aldım ve mesajın tanımadığım bir numaradan olduğunu görünce hemen mesajı açtım.

"İyi ki doğdun doğum günü kızı ;) Parti de sana eşlik etmeme umarım izin verirsin ?" yazmıştı. Buda kimdi ? Acaba Meriç mi? Ah saçmalama Buğlem. Tam önünde oturup araba sürerken sana nasıl mesaj atsın. Zaten telefon numaram da yok. Aklıma bir fikir geldi. Numarayı hemen isimsiz bir şekilde rehberime ekledim ve whatsappdan profiline bakmak için whatsappa girdim. O sırada Meriç'in sesi kulağımı doldurdu. " İnebilirsiniz." Telefonun ekranını kitleyip arabadan indim . Meriç ve Melis önde Buket ve Ben arkada onları takip ediyorduk. Melis önünde ki taşı görmeyip takılınca , yere yapıştı. Buket'le ikimiz kahkalara boğulurken Meriç gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Yardııım etsene Meriiçğğ" diye cırlayınca Melis , Meriç ona elini uzattı. Ve bana bakıp zafer kazanmışcasına sırıttı. Ona ölümcül bakış atıp yürümeye devam ettim. Gece daha yeni Başlıyor Meliis hanım , görüşeceğiz . ;) İçeri girdiğimiz de Mete bizi karşıladı . Cafe bar tarzı bir mekandı. Canlı müzik ve karaoke vardı. Galiba buranın en güzel yanı karaokeydi. Mete'yle sarılıp , hoşgeldin faslını geçtik. Mekan hızla dolmaya başlamıştı. Masanın birine Mete , Buket , ben , Meriç , Melis vardık. Ve tanımadığım bir sürü insan. Mete , Buket'i arkadaşlarıyla tanıştırmaya götürdü . Masadan bir içecek aldım ve Melis ile Meriç'i izlemeye başladım. Melis Meriç'e sırnaşıyordu. Seni şıllık . " Ben bir Buket'e bakacağım" deyip yanlarından geçerken YANLIŞLIKLA (!) elimdeki bardak Melis'in üzerine döküldü.

"Ne yapıyorsun be ? Dikkat etsene!" deyince gülmemek için kendimi tutup " Yanlışlıkla oldu." dedim. Meriç'e baktığımda gülüyordu. Sende görürsün Meriç Bey. (!) Yanlarından hızlıca ayrıldım. O sırada solist karaokenin başladığına dair anons yapıldı. Bu fırsattan yararlanarak sahneye çıktım. Tüm gözler bana dönmüştü . Ne halt yemeye çıkmıştım ki? Mikrofonu elime alıp şarkının başlamasını bekledim . Ve Cem Belevi - Alışamıyorum çalmaya başladı. Güzel en azından ezebere biliyordum ve ekrana bakmama gerek yoktu. Sözleri söylemeye başladığım da gözlerim Meriç'e kaydı. Bana odaklanmış ve yanında konuşan Melis'i takmıyordu. Bu sırada sahneye birinin çıktığını gördüm. Bu .. Bu Gece'ydi ! Yanıma geldi ve benimle birlikte şarkıya eşlik etmeye başladı. Bu çocuk çok tuhaftı . Şarkının nakaratına geldiğimiz de elimden tutup beni kendi etrafımda döndürdü. Şarkı bittiğinde herkes bizi alkışlarken Meriç'in sinirle soluduğunu gördüm. Hah , çokta önemliydi . Gece bana bir anda sarıldı. Bana sarılmış mıydı? Ciddiden . Bende sarılışına karşılık verdiğim an belimdeki elleri daha da sıkılaştı ve kulağıma bir şeyler fısıldamaya başladı . "İyi ki doğdun doğum günü kızı. Parti de sana eşlik etmeme umarım izin verirsin ?" dedi. O mesajları atan Gece miydi? Sanırım bu Gece onun bana eşlik etmesine izin vereceğim. " Bir doğum günü kızının kavalyesinin olması bence de gerekliydi." diye fısıldayıp güldüm. Onun da gülüşü kulağımı doldurdu. Bu çocuk , fazla güzel gülüyordu.

-- Canım okuyucularım , teog sınavından önce bir bölüm paylaşmak istedim. Aslında uzun bölümler yazacağım fakat , sıkıcı olduğunu söyleyenler var. Bu konuda fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Diğer bölüm de Meriç sizce ne yapacak? Gece ile Buğlem arasında sizce de bir şey olur mu? Olursa nasıl olur? Bakalım diğer bölüm cuma günü . Sık sık bölüm paylaşacağım .