"Buğlem ne saçmalıyorsun ? Ne diyorsun vurulmuş falan derken ? Kim vurmuş? Nerdesin söyle hemen geri dönüyorum ." Dedi Gece. Ölmemişti , yaşıyordu. "Yaşıyorsun" dedim istemsiz bir şekilde sözcükler ağzımdan dökülürken. "Sitenin girişindeyim , lütfen hemen (hıçkırık) gel (şiddetli ağlama) " diyebilmiştim sadece .
-- --- --- --- --- ---- ---- ---- -----
Hastaneye geleli nerdeyse 3 saat olmuştu. Gece ile konuştuktan hemen sonra ambulans gelmişti . Ve Melis .. Melis ölmüştü . Bende şuan yere çökmüş hıçkırarak ağlıyordum ameliyathanenin önünde . Meriç 3 saattir ameliyathanedeydi. Babası , annesi , kardeşi , Mete , Buket , Gece ve tanımadığım bir kaç kişi burdaydı. O sırada ameliyathanenin kapısı açıldı ve doktor çıktı. Herkes doktorun ağzından çıkacak o kelimelere bakıyordu . "Hasta çok kan kaybetmiş ve kan grubu çok nadir bulunan bir kan grubu 0 rh- şimdi kan arıyoruz. Aranızda 0 rh- kanı olan var mı ?"
Demesiyle hemen ayağa kalktım. "Benim , kanım 0rh- benden alabilirsiniz istediğiniz kadar . " dedim . Ailesi bana teşekkür edermişcesine baktı. Bende hemen doktorun yanında ne zaman geldiğini bile bilmediğim hemşireyi takip etmeye başladım .-- --- --- --- ---- ---- ----- ------ ------
" Ya ne demek sizin kanınızı alamayız , Meriç ölümle yaşam arasında sen gelmiş kanını alamayız diyorsun ! ""Hanfendi anlamak istemiyor musunuz? Kan değeriniz çok düşük . Eğer kan alırsak sizin için sıkıntı olabilir ?"
"Öleceğimi bilsem yine de sizin bu kanı almanız gerekiyor."
"Peki. Siz bilirsiniz ama öncelikle bir kağıt imzalamanız gerek. "
"Çabuk getir her ne imzalamam gerekiyorsa."
Bu çocuğu neden bu kadar önemsemiştim ? Çok sevdiğimden mi ? Ben ve Meriç'i sevmek . Saçmalık. Bence vicdan azabı duyuyorum . Hepsi bu yüzden .
-- --- --- Bir Hafta Sonra --- --- --- --
Aynadaki görüntüme baktığımda kendimden iğrendim ve hemen elimdeki kazağı üzerime geçirdim. Bir haftadır ağlamaktan gözlerim şişmişti. Melis ölmüştü ve iki gün önce onun cenaze töreni olmuştu. Meriç ise . Ah Meriç bir haftadır uyuyor.Normal odada kalıyor ama yine de çok üstüne düşüyorlar. Bende şimdi onun yanına hastaneye gidiyordum. Buket ve Mete beni zorla eve biraz dinlenmem için göndermişti.
"Buket hazır mısın?" diye içeriden Gece'nin sesi geldi.
"Evet" diye bitkince cevap verdim.
"Çıkalım o zaman ben aşağıda seni bekliyorum" dedi cevap vermedim .
Hemen çantamın içine her gün okuduğum kitabı ve birkaç gerekli malzemeyi koytuktan sonra göz altıma hafif bir kapatıcı sürdüm. Ve ayakkabılarımı giyip aşağı indim.
Arabaya bindiğimde bir sessizlik hakimdi hastaneye gelene kadar da böyleydi. Gelince hemen arabadan indim ve merdivenlerden hızlıca çıktım içeriye girdim. Meriç bir bebek kadar masum bir biçimde karşımda savunmasız yatıyordu. Yanına yaklaşıp yanağına ufak bir buse kondurdum . Masum bir buseden bişey olmaz canım. Baş ucundaki koltuğa oturdum ve çantamdan kitabı çıkardım . Bitmesine çok az kalmıştı bugün biterdi büyük ihtimalle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMURSAMAZ (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionBen griyim , bay siyah. Ne iyi, ne kötü. Kimine göre beyaz sonsuz , siyah ölüm. Kimine göre ise siyah sonsuz , beyaz ölüm. Sen benim siyahımsın , özelsin. Sen ölüm değilsin. Sen sonsuzsun sonsuzum , siyah'ım.