Kapıya hayvanca vurulan bir sesle uyandım. Yatağımdan kalkıp aynaya doğru gidip kendime çeki düzen veriyordum ki yine kapıya vuruldu. ''Hadi kızım ya! Damla ile 2 saattir seni bekliyoruz.'' Üstümdeki pembe kısa şortlu geceliğimle saçımı at kuyruğu yapıp kapıyı açtım. Furkan ağzı açık bir şekilde beni süzerken ağzına bir tane vurdum. ''Ağzını kapat da sinek sinek kaçmasın!'' '' pardon aşağıya in'' dedi bende ''tamam hemen geliyorum'' diyip kapıyı kapattım hemen içeri geçip üstüme dizimin üstünde beyaz renkli çiçekleri olan bir elbise giydim. Saçımı dalgalı bir şekilde açık bırakıp yemekhaneye indim. İçeri girdiğimde tüm erkekler ağzı açık bir şekilde bana hayranlıkla bakarken kızların bazıları kıskançlık bazıları ise nefretle bakıyordu. 'damla hariç' . Furkan ve Damla bir yerde oturuyordu bende kahvaltı tepsimi alıp yanlarına gidip damlanın karşısında oturdum. Furkan ve Damla bir ağızdan gülerek ''çok güzel olmuşsun'' dediler. Ben daha teşekkür edecekken yanımdaki sandalyenin öküzce çekildiğini farkettim. Kafamı kaldırıp sandalyeyi çeken öküze baktım. Tamda tahmin ettiğim gibi 'rüzgar öküzü' hiç istifimi bozmadan önüme dönüp yemegimi yemeğe devam ettim. Kafamı kaldırıp furkan ve damlaya baktım. Bayada iyi anlaşmışlardı. Yemeğimi yemeğe devam ederen elimi ekmek sepetine uzattım. Elime sert bir şey geldi. Çektim çektim gelmedi. Bu neydi be! Gözlerimi ekmek sepetine çevirdim.Bir dakika bu bir ekmek değildi b-bu bir eldi. Elin sahibine kafamı çevirdim olamaz Rüzgar mı? hemen elimi bir hışımla çektim. Rüzgar tip tip sırıtarak bana bakıyordu. Daha doğru düzgün karnımı doyuramadan masadan kalkıp odama çıktım, anneme sarılma ihtiyacım vardı. Hemen bavulumu açıp annemin fotosunu aradım "Hayır! olamaz" almayı unutmuşum nasıl unuturum böyle bir şeyi. Hemen odamdan dışarı çıkıp müdür beyin odasına doğru ilerledim kapıyı çalma gereksimi bile duymadan içeri girdim. "Müdür bey, acilen eve gitmem lazım ben annemsiz asla, asla yapamam lütfen gidebilirmiyim nolur?"
"Tamam kızım ağlama, sakin ol" kapıda bir gölge belirdi ama dönüp bakmadım çünkü ağlamaktan Burnum kıpkırmızı olmuştu. "Tamam o zaman Rüzgar ile birlikte çabuk gidip gelin."
"Tamam" dedim. Rüzgar bir anda elimden tuttu ilk basta biraz şaşırsamda tepki vermenin yersiz olacağını düşündüm ve hemen koşmaya başladık. Birden beni durdurup araba ile gidelim dedi. Bende "Tamam ama çabuk ol" hemen evi tarif ettim ve yola çıktık ve eve geldik geldiğimiz gibi kapıyı çaldım kapıyı hizmetçi açtı ve odama çıktım.
"Haaayıııır, olamaz"
Yeni bölüm için sınır 5 vote 2 yorum... Lütfen düşüncelerinizi bana bildirin gerçekten düşünceleriniz benim için çok önemli... ❤️❤️❤️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA ÖKÜZÜM
Roman pour AdolescentsBabası tarafından yurda bırakılan denizin hikayesi. Hayatı da bir denizi andırıyordu, çok siddetli dalgaları vardı taki onu görene onunla tanışana kadar.