Selen
Annemi ve babamı yatakta öylece yatıyorken görünce bir an öldüm sandım. Rüya olmasını diledim. Deliler gibi ağlamaktan kendimi alamadım, yapabildiğim tek şey buydu. Hiçbirşey, hiçkimse umurumda değildi ve tek dileğim annemin ve babamın o odadan sağ salim çıkmalarıydı. Tek bir an boyunca annemin ve babamın yanından ayrılamamıştım ve kaybetme korkusu salmıştı tüm bedenimi. Korkuyordum. Küçük bir çocuk gibi, deliler gibi korkuyor ve ağlıyordum. Bir süre sonra içeriden doktor çıktı. Konuşamayacak kadar kötü olduğumu gören Anıl devreye girdi.
"Doktor bey olay nasıl olmuş, durumları nasıl?"
"Aşırı hız ile kaza yapılmış beyefendi. Elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Kesin bir bilgi veremeyiz ama ağzımızdan çıkacak olan her habere hazır olun."Kulaklarıma inanamıyordum. Rüya olsun diye yalvardım yakardım. Onlarsız bir hiç'tim. Destina. Destina napacaktı? Hemen Destina'nın yanına gittik. Uyuyordu. Herşeyden habersiz uyuyordu benim meleğim..
Anıl ile beklerken daha fazla dayanamayıp koynunda uyuyakalmışım. Tam o sırada doktor geldi ve Anıl'ın sesi ile uyandım.
"Babanız kolunu kaybetti beyefendi, bundan sonra bir kolu olmadan yaşamını sürdürebilecek. Ve başı çok büyük hasar görmüş kalıcı hafıza kaybı yaşayabilme ihtimali gerçekten çok yüksek. Hepimiz uyanmasını bekliyoruz. Annenize gelirsek, anneniz bundan sonra makineye bağlı olarak yaşamak zorunda. Anlarsınız ya.."
"Ne! Nasıl yani? Ne diyorsunuz siz doktor bey? Ne diyorsunuz siz kafayı mı yediniz? Yalvarırım şaka diyin bana, tüm bunlar şaka diyin bana yalvarırım!""Nasıl? Bitkisel hayat gibi birşey mi?"
"Gibi değil efendim, tam olarak öyle"
***
Annemi ve babamı görmek istediğimi doktora bildirdim ve kısa bir süreliğinede olsa izin almıştım. Tüm bu yaşananlar gerçekten çok ağırdı ve kendim bu hale girdiysem Destina'yı düşünmek dahi istemiyordum. Annemin ve babamın odaları ayrılmıştı. Napacağımı şaşırmış halde ilk olarak babamın odasına girdim. Benim girdiğimi görünce gözlerini açtı ve uzun süre bana öylece baktı."Babacım, babam.. Nasılsın?"
Bir süre cevap alamamak beni çok üzsede sabırla bekledim. Uzun bir süre sonra konuşmaya başlamıştı."Kızım.. Canım Selen'im.."
"Babam, nasılsın iyisin değil mi? Çok korkuttunuz bizi"
"Annen.."
Bir süre durduktan sonra,
"Destina çok üzülecek. Nerede o?"
"Bayılmış, hala uyanmadı babacım"
"Selen, kızım çok zor biliyorum. Ama anneni bu halde görmek Destinayı çok üzer. Benim halim? Benim halimede çok üzülecek biliyorum ve ben onun üzülmesini istemiyorum. Şimdi beni iyi dinle kızım. Bir bahane bul. Birşeyler yap. Öldü de ama bizim bu halde olduğumuzu söyleme. Gidin buradan, gidin çok uzaklara gidin. Her türlü yardımı, desteği sağlarım ama biz bu durumdayken Destina'nın bizimle kalması hiç sağlıklı değil. Bak kızım.."
Daha sözünü bitirmeden sustu babam, etrafına baktı, yabancı gözlerle bana baktı. Sonrada gözlerini kapattı ve uyudu. Benim ise ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Babama itiraz etsem, onun inadını geçemeyecektim. Herşeyi Destina uyanmadan halletmeliydim. Hızla odadan çıkarak Anıl'ın yanına gittim. Babamın bana dediklerini hemen ona anlattım. Delirecektim zor tutuyordum kendimi, çok yorulmuştum."Canım, böyle yaparak Destina'yı dahada üzeriz. Bu yaşta anne ve babasını kaybetmek onda ruhsal çöküntüler meydana getirecek. Biliyorum, anne ve babasını böyle gördükçe her geçen gün dahada kötü olacak ama doğruları saklamak çok yanlış."
"Anıl, ben ne yapacağımı bilmiyorum. Bir yandan babamın dedikleri, bir yandan beynimde dolanan huzursuz düşünceler. Ne yapacağıma dair hiçbirşey bilmiyorum. Evet, her geçen gün dahada üzülecek, hiçbir zaman gülemeyecek ama en azından benim annem ve babam hayatta diyebilecek. Diğer türlü düşünürsek her zaman ölümlerini hatırlayacak. Herkes annesi ve babasıyla neler yaptıklarını anlatırken, o yapamadıklarına üzülecek. Ben ne yapacağım hiç bilmiyorum. Hiç.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize
Teen Fiction"Sen benim en büyük mucizemsin" diyebilecek birini bulmak büyük bir olay..