1. BÖLÜM

134 11 2
                                    

Multimedya: RÜYA ERSOY

Sabahın erken saatlerinde uyandım, hızlıca hazırlanmaya başladım. Bugün İstanbul'a gidecektim o yüzden elimi çabuk tutmam gerekiyordu, yoksa uçağı kaçırabilirdim. Hemen işlerimi halledip aşağıya indim, annem ve teyzem çoktan uyanmış her zamanki gibi sabah kahvelerini içiyorlardı.

Bu arada söylemeden geçmeyeyim, öncelikle kendimi tanıtmam gerekirse....
Ben Rüya ERSOY, 20 yaşındayım, 1.85 boyum, 90 60 90 bir fiziğim peşimde kuyruk erkekler var.... Şaka şaka.... 20 yaşında olmam hariç hepsi şakaydı. Boyum 1.67, kendime göre iyi bir fiziğim var ama anneme kalırsa çok zayıf, sıska biriymişim bu gidişle evde kalırmışım filan diyor. Ama ben halinden memnunum... Bursa'da annem ve teyzemle iki katlı bir apartman dairesinde yaşıyoruz. Bu evde uzun yılardır yaşıyoruz, yaklaşık 3 yıldır teyzem de bizimle yaşıyor. Kocasından boşandıktan sonra o da bizimle kalmaya başladı. Babam.....onu hiç tanımadım annenin anlattıklarından sonra tanımakta istemedim doğrusu. Neyse bir ara anlatırım, biz şimdi konumuza dönelim.

Meleklerimin yanına gelince ikisininde yanağına kocaman sulu birer öpücük kondurdum.
" Günaydıınn kızzlaaar" dedim neşeli bir sesle ve kahvaltı masasına oturdum. Annemin birden yüzü asıldı.
" Bakıyorumda bizden ayrılacağın için baya neşelisin küçük hanım. Bu kadarmı sıkıldın..." ben tam ağzımı açıp konuşacakken teyzem araya girdi.
" Yaşlandık biz ablacım yaşlandık... Kızın artık bizden memnun değil." dedi sahte bir alınganlıkla. Hemen yanlarına gidip ikisine birden sarıldımve aralarına oturdum.
" Oy oy oy. Kuzucuklarım beniiimmm, ben hiç sıkılırmıyım sizden. Siz benim hayatımsınız yaa, siz olmasaydınız ne yapardım ben haa." ikisine ufak birer öpücük verdim. Annem yine incilerini dökmeye başlamıştı.
"Aşkım ağlama ama benim için kolay mı? Sanıyorsunuz. Sadece 1.5 yıl kalıcam gelicem, göz açıp kapayıncaya kadar geçer biter. Hem tatillerde var, ozaman yine yanınızda olucam..." dedim anneme sarılarak. Teyzem bunun üzerine;
"Peki biz bizim için kolay mı? Sen yokken kim kızdıracak beni, kimi azarlayıp, gıdıklayacağım ben....
"Ahhhh... Kızlar yapmayın ama böyle valla gitmekten vazgeçicem....
Daha sonra aklıma gelen fikirle muzipçe sırıttım.
"Hem ben yokken eve rahat rahat erkek atarsınız daha ne" diyerek kollarımı bağlayıp arkama yaslandım. Annem bana öyle bir baktı ki, o an son duamı okuyasım geldi. Teyzemse tam tersi kahkaha atıyordu. İnsan bir yeğenine yardımcı olur değil mi? Burada 3. dünya savaşı çıkacak ama kendisi burada gülüyor.

Annem ayağındaki pofudukları çıkarıp bana sahte bir sitemle vurup,
"Hiiii sen hangi ara bu kadar edebsizleştin, bundan sonra seni teyzenle yalnız bırakmcam. Yanında kala kala ona çektin. Teyzemin suratı birden dondu, anneme çatık kaşlarla baktı.
"Neyim varmış benim? İyiki de bana çekmiş afferin benim biriciğime.
"Hahayt neyi varmış. Sorunda orada ya birşey yok bu gidişle ikinizde başıma kalacaksınız bir koca bulamadınız...
"Dinimize küfreden müslüman olsa sen buldunda mı bize çemkiriyorsun.
Bende teyzeme destek verircesine "yürü be teyze" dedim. Tabi annenin o muhteşem bakışları üzerine yerime sindim. Onlar böyle dalaşınca izlemeye bayılıyorum.

Bir süre sonra sustular ortam baya bir sessizleşti sonra birbirimize baktık, valla daha fazla dayanamadım koyverdim kahkahayı benim ardımdan teyzem ve annemde kendilerini tutamayıp bana eşlik ettiler.

Biz böyle gülmeye devam ettiğimiz sırada bir ses bizi durdurdu. Üçümüz birden kafamızı mutfak kapısına çevirdik, minik cadı ( teyzemin kızı ) Elis çatık kaşlarıyla elleri belinde bize bakıyordu. Bu kız çok tatlı ama.
"Off yaaa... Bi bıyakmadınız uyuyayım.. Güjellik uykumu böymeye haykınıj yok. Şijin yüjünüjden yüyamda meytle evlenemediiimmm...
Hemen yanına gittim kucağıma alıp masaya oturdum. "Hmmm söyleyin bakalım küçük hanım kimmiş bu mert denen çocuk.
"Mert, gittiği kreşten bir çocuk tuturmuş onunla evlenicem diye. Ne dediysem kâr etmedi." diye sorumu cevapladı teyzem.
" çamam çamam, neyşe anne hemen kayvalçımı yapıp çıkayım. Meyt çoktan geymiştiy geç kaymak iştemmiyoyum şonya beni göyemeyince edayla oynuyo."
"Bu kız benden daha iyi konuşuyor valla. Bu kız büyümüşte küçülmüş gibi teyze, Allah yardımcın olsun" " sorma sorma aynı babası." neyse hanımlar ben doydum, uçağım 1 saate kalkıyor." "Kızım ne yedin ki" " doydum ben annişim İstanbul beni bekler" " hatırlatmasan olmaz sanki." hemen annemin yanına dönüp arkadan boynuna sarıldım. Derince o güzel kokusunu içime çektim. "Annecim biliyorsun mecburum. Hem oradaki okulda, burs ta daha iyi çok iyi olucam merak etme sen." annem başını hafif sallayıp "tamam sen öyle diyorsan" dedi. Daha fazla durup ağlamamak için odama çıkıp bavullarımı aşağı indirmeye başladım annem benim için bir taksi çağırdı o sırada. Dışardan gelen korna sesiyle hemen kapının önüne çıktım. Taksici arabadan inip bavullarımı alarak bagaja yerleştirmeye başladı, bende o sırada annemlerle vedalaşıyordum. Annem her anne gibi bana nasihatler de bulundu. Ardından teyzem ve Elisle de vedalaştıktan sonra hızlı adımlarla taksiye gittim, kapısını açıp arkama dönüp annemlere el sallayıp uzaktan öpücük attım. Taksiye binip yola koyuldum.

15-20 dakikalık bir yolculuktan sonra hava alanına ulaştık. Taksiciye parayı verip indim, bavullarımı da aldıktan sonra girişte güvenlik kontrolünden geçtim. Henüz 15 dakikam vardı, o yüzden bavullarımı teslim edip beklemeye başladım. İstanbul uçağının anonsunu duyunca kalkıp uçağa doğru yol aldım.

Yerimi bulup hemen pencere kenarına oturdum.

Biraz sonra yanıma el ele bir çift oturdu, parmakların daki yüzüğe bakılırsa evlilerdi, yeni evli. Çocuk kendini yanımdaki yere attı, resmen attı yani, kızda kıkırdayıp onun yanına oturdu. Sonra gözleri bana takıldı. Bir bana bir kocası olacak adama baktı. Ben kıza 'ne oldu' gibisinden bir bakış atarken kız konuşmaya başladı.
"Aşkooomm kalk sen oradan benim yerime geç ben orada oturucam." bu şimdi kocasını benden mi kıskandı? Adam durumu anlamış gibi bana bakıp tebessüm ederek göz kırptı. Yok artık adam karısı mı artık her neyse onun yanında resmen yavşıyor. Ben kız gördü mü diye bakarken, o, kızın kulağına yaklaşıp;
"Sen beni kıskandın mı hı" deyip boynunu öptü, öptü demeyelim bence resmen sömürdü. Iıığğkk. Kız "eveeet kıskandom , yanona benden boşka kız oturamazz" bu nasıl bir konuşmadır Allahım. Adam "tamam ama bir şartla" dedi. Kız "neymiş" dediğinde, adam kızın kulağına yaklaşıp fısıltıyla birşeyler söyledi. Sanırım söylediği şey beni biraz aşıyordu. Artık ne söylediyse kız öyle bir kahkaha attı ki oturduğumuz bölümdeki herkesin yüzü bize döndü.Ben hemen bunları tanımıyorum gibisinden kafamı pencereye çevirdim. Ardından tekrar onlara baktığımda ayağa kalkmış yer değiştiriyorlardı. Kız henüz ayaktayken üzerindeki kabanı çıkarttı. Oha oda ne, sen hiç giyinmeseymişsin annem, yani çıplak gelsende olurmuş. Ayy bir an kendimi koca teyzeler gibi hissettim. Hani şu gördüğü her şeyi eleştiren ona buna laf söyleyen. Kız kalçalarına zor kapatan bir kot şort ve straplez bir büstiyer giymiş. Tamam bende şort giyiyorum ama bu kadar da olmaz yani. Amaaan bana ne kocası bir şey demiyorsa beni ilgilendirmez.

Gelen bildiri üzerine kemerlerimizi taktık ve kalkışa geçtik. Bende telefonumu çıkarıp kulaklığımı takarak müzik dinlemeye başladım. Ahhh İlyas Yalçıntaş... Aşıkım ben bu adama ya resmen AŞIKIM. İlyascığımı dinleye dinleye uçak yolculuğuna başladım. Hazır fırsat bu fırsat deyip biraz kestirmeye başladım....

İlk bölümümüz bu kadar pek heyecanlı atraksiyonlu olmadı bunları bir sonraki bölümlere bırakıyorum bir sonraki bölümde görüşmek üzereeee :))))

SENDEN bAŞKaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin