Zümrüt Şehrin Kurtarıcısı

Yabancı

MULTİMEDİA: DANİEL 

---Melodi---

Okula geldiğimizde herkesin gözü bizim üzerimizdeydi kızlar bana nefret dolu bakışlar atıyordu. Erkeklerse arabayı nasıl mahvederiz diye düşünüyorlardı sanırım. Bizi sevgili sanmış olmalılardı. Bende böyle şeyleri hiç sevmezdim ama popülerlik davasına her şeylerini  feda eden kızların bu bakışları hoşuma gittiği için bu durumu bozmamıştım. Anael’e döndüm ve gülümsedim. O da o sırada beni bırakmış bir kızın yanına gitmiş  gülüşüyordu. Hem de çok yakındı. Hem de sıradan bir kız değil okulun popüler şirin kızı Beliz. Beliz’ de hayatında ilk defa kur yapıyormuş gibi sırıtıyordu.  Ne diye güldüysem. Neyse ki artık aynı evde kalmamız ya da çok sık konuşmamız gerekmiyordu.

“Neyse artık bana ihtiyacın kalmadı ve artık görüşmemize gerek yok. Ama yine de derste görüşürüz , hoşçakal” Koluna vurdum ve oradan uzaklaştım. Neden böyle bir şey yapmıştım ki bazen gerçekten saçmalayabiliyordum. Her gün şu daracık sınıflara girip saatlerce oturarak ders işliyorduk artık bunalmıştım. Yine sıkıntılı şekilde sınıfa girdim, sırama yavaşça oturuyordum ki biri kolumu tuttu. Yavaşça arkamı döndüm ve karşımda Beliz vardı. Küçümseyerek ona baktım.

“Biraz değişiklik iyi olur sen benim yerime geç bende senin nasıl?” Yapmacık şekilde gülümsedi. Soru sormuştu ama kesinlikle emir veriyordu. Önce elini tuttum kolumdan çektim yüzüne yaklaştım ve gülümsedim sonra da yerime oturdum. Saçımdan tutup hafifçe çekti

“Duymadın galiba? Derdimi anlattım ama.” Canımın acısıyla saçımı tutup ayağa kalktım Beliz’in elini tuttum ve yavaşça saçımdan çektim.

“Anlamadın galiba, yerime oturarak gösterdim ama.” Aynı zamanda elini bırakmıyor sıkıyordum yavaşça bileğini döndürdüm elini çekmek için çırpınıyordu ama nafile kıpırdayamıyordu. Ben bile bu gücüme şaşırmıştım. “Bırak” dedikçe daha çok sıkıyordum. Sonunda sesi de kısıldı. Daha fazla uzatmamaya karar verdim ve hafifçe onu ittim. Hafifçe dedim ama galiba orantısız güç kullanmıştım. Çöpün içine düşmüştü Oov ne yazık! Birden kahkahalar yükseldi bütün sınıfın ve Anael’in en başından beri bizi izlediğini fark ettim ve  onun için kavga ettiğimizi zannetmesin diye çantamı aldım başka bir sıraya yöneldim. Beliz’ e döndüm ve

“Benim izin verdiğim kadar hareket edersin, bugün çok yalvardığın ve şu anda herkesin önünde rezil olduğun halde bana korku dolu gözlerle baktığın için” Sinir bozucu bir sesle devam ettim

“Yani bana bu yapılsa , ki bu imkansız ,o kişiyi o an mahvederdi. Bu yüzden sana yeni kurbanın Anael’e yakınlaşman için bir fırsat veriyorum. Ama Anael’in gözlerinde de bu isteği görmeseydim herkese yaptığın pis tacizleri ona yapmana izin vermezdim” Gülümsedim ve sırama oturdum. Sınıftan

“OOvvvvvv” sesleri yükselmişti. Bu Beliz ‘i daha da sinir etmişti. Oturduğu çöp kovasından kalktı ve bana doğru eğildi.

“Bu burada kalmaz” dedi ve kendi yerine oturdu.

Arkasından bağırdım

“Benim sırama oturmazsan hatrım kalır. Bu kadar korkma izin verdim sonuçta” Beliz ayağa kalktı ve üzerime yürüyecekti ki öğretmen sınıfa girdi. Neden bu kadar fevri davranmıştım. Eskisi gibi sessiz durmuyordum. İçimde çıkmaya hazır canavar var gibiydi.

“Seni böyle tanımıyordum” Yanımda oturan Ash’e dönmüştüm. Adı Ayşe’ydi ama uzun süre Amerika’ da kaldığı için orda ki arkadaşları ona Ash diyormuş. Sınıfımıza bu sene yeni geldi ve en başından bizim de  böyle söylememizi istedi.

“Ben de kendimle yeni tanıştım.” Gülümsedim, oda gülümsedi..

“Çıkışta ne yapıyorsun? Bana da dövüş  dersleri versen iyi olur kendimi vampirlere karşı korumalıyım” dedi ve bana nefretle bakan Beliz’ e döndü. İkimizde sessiz sessiz kıkırdadık. Sessiz bir kızdı ama zeki ve esprili birine benziyordu. Canım aynı ben! Anael’in bana ters ters bakışlarıyla dersi bitirmiş  Ash ‘ le dışarıya çıkıyorduk ki Anael kolumu tuttu.