BLACK WINGS| Siyah Kanatlar

BW 5- "ODUN?"

5

Önümüzdeki hafta okula gittim ve her zamanki gibi çok sıkıcıydı. Ama bir eksiklik vardı.

Ash.

Eksiklik kelimesini rahatlama olarak değiştiriyorum. Ona gerek yoktu. Mümkünse hiç gelmemesi benim yararıma olurdu. Onu gördüğümde beynim resmen duruyordu. Evet. Bu hafta rahattım.

Havalar soğuduğu ve erken karardığı için okuldan sonra direk eve dönmek zorunda kalıyordum. Akşam eve gelir gelmez kendimi yatağıma attım. Bir dolu ödevim vardı ama cuma akşamından yapmaya hiç niyetli değildim. Bella'yı arayacaktım. Tabi biraz şekerlemeden sonra. Yatağın ucuna kıvrıldım ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

❣❣ ❣❣ ❣❣ ❣❣

''Hala Ash'in bir anda ortaya çıkıp seni kurtardığına inanamıyorum. Evini nerden biliyordu ki?'' telefonun ucundan Bella'nın kocaman açılmış gözlerini ve şaşkın bakışlarını görür gibi oldum.

''İşte orasını ben de çok merak ediyorum.' deyiverdim.

''Şşşt'' dedi Bella ve kıkırdayarak ekled; "Belki de seninle ilgileniyordur."

''Ne?! Bella! Onun benimle ilgilenmesinin tek nedeni ancak altına almak olabilir. Ki böyle bir şeyi rüyasında bile göremez.''

Haftasonumu evde tıkılı geçirmek istemiyordum. Bella beni alışveriş merkezine götürecekti. Bu haftasonu güzel olucaktı. Aynı geçtiğimiz hafta gibi. Ash'siz. Yani sorunsuz.

❣❣ ❣❣ ❣❣ ❣❣

Ben gittiğimden beri buralar çok değiştiği için alışveriş merkezine vardığımızda Bella'nın beni yönlendirmesine izin verdim. Giyim, kuşamla, süs püsle pek aram yoktur. Güzel bir mağazaya girdik, Bella denedi, ben de seyrettim. En iyi arkadaş olduğumuz için yalan söylemiyordum ve giydiği hiç bir kıyafeti beğenmemiştim. Oysa hepsine aşık olmuş ve aralarında seçim yapmaya çalışıyordu. En sonunda kendi kıyafetini ayarlayınca bana ısrar etmeye başladı. Ter içinde bir sürü kıyafet değiştirmek bana göre değildi. Elime uçuk mavi straplez bi elbise geçirdim ve Bella'nın hatrına denemek için kabine girdim. Üstümü çektim ama fermuarı sıkışmıştı. Çekerken neredeyse derimi koparıyordum. Kabin çok sıcaktı ve ter içinde kalmıştım. Ofladım ve aynada kendime baktım. Mükemmel elbisenin içinde sönük kalmıştım. Saçlarımı çekerek omuzlarımı ortaya çıkardım. Gerçekten çok güzeldi. Son bir hamleyle tekrar denedim ama nafile. Bu işten sağ kurulacağımdan bile şüpheliydim. Tam arkamı döndüm ki, kabinin içindeydi.. Duvara yaslanmış, beğeniyle elbiseyi, daha doğrusu kısacık elbisenin içindeki vücudumu süzüyordu.

Ash.

Telaşla geri çekildim ve aynaya yaslandım.

''Sanırım bir sorun yaşıyorsun. Yardım ister misin?''

''Burada ne arıyorsun! Pis sapık! Terbiyesiz! Çık şurdan!''

'Merak etme sana tecavüz etmeye gelmedim.'' Beyzbol şapkasının altından sırıttığını görebiliyordum. Sözleri karşısında iyice sinirlendim ve perdeden dışarı fırlamasını umarak onu ittim. Ama tahmin ettiğim gibi olmamıştı, yerinden bir santim bile oynamadı.

''Yardım istiyor musun istemiyor musun ?'' İstiyordum. Ama onun tarafından değil. Fermuar tam popomun üstündeydi ve bu riski alamazdım.

''Hayır, hayır istemiyorum. Senden değil. Gitsene sen!'' diyerek düşüncemi açıkça yüzüne vurdum.

''Benden mi utanıyorsun? Hadi ama arkanı dön.'' dedi. Onun ellerinin tenimde olması fikriyle titredim. Bir anda bu hoş bir fikir gibi gözükmeye başladı. Bu düşünceyi hemen beynimden savuşturdum. Benimle bu kadar rahat konuşmasına ve gittiğim her yerde beni bulmasına anlam veremiyordum. Beni takip ettiğinden emindim. Yoksa bir anda bayan giyim mağazasına girmek... Ona pek uygun değildi. Alışveriş merkezine gittiğini bile sanmıyordum. Açıkça beni takip ediyordu. Peki ama neden? Bense ondan kaçmak için yollar arıyordum. En son isteyeceğim şey güzel bir haftasonu bir anda karşıma çıkmasıydı.