GERÇEK BU!

48 0 0
                                    

Selamlar!
Eğer vote ve okunma sayısı artarsa daha sık yazmaya başlarım. İyi okumalar.

"Abi birdaha olmiycak yemin ederim. Özür dilerim birdaha olmaz". Diyerek yalvariyordu. Böyle acı çekerek yalvarmasindan zevk alıyordum. Fakat sesi fazla çıkmaya başlamıştı. Kafasına doğrulttuğumda hayır diye çığlık attı. Benim sinirimi bozmuştu ve kafasına sıktım.
TAM O SIRADA İÇERİYE VENÜS GİRDİ.

KUZEY'DEN

Silahı yere atıp arkamı döndüğümde gördüğüm şey ile kısa süreli şok geçirdim. Bütün stresimi atmışken bir anda bütün vücudumun kasıldığını hissettim. Bişeyler söylemek istiyordum fakat yutkunmak bile zorlaşmıştı benim için.

"Se- senin ne işin var burda? Çık dışarı hemen!"

VENÜS'DEN

Kuzey'i gittiği yere kadar takip etmiştim. Takip etmemi gerektirecek bir durumun olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Benden birseyler sakladığını düşünüyordum ve haklı çıktım. Onu elleri kan içinde görünce hayatımın şokunu geçirdim. O adam öldürmüş olamazdı. Katil olamazdı. Kendimi böyle avutmaya daha fazla devam edemem. Ben bir katil ile mi yaşıyorum? Hem katil, hem mafya hemde psikopat. Koşar adımlar ile kapıdan çıkıp dışarıda duran taksiye doğru yürüdüm. Arkamdan yaklaşan ayak sesleri beni daha da korkutmaya başlamıştı.
Omuzumda hissettiğim el ile hızla geriye döndürüldüm. Kuzey'in gözlerine baktığımda öfke, çaresizlik ve ateş görüyordum.

"Beni mi takip ettin sen?"

"Evet seni takip ettim. Şimdi de eve gidiyorum eşyalarımı toplamaya!"

Çenemden sıkıca tuttu ve yüzüme yaklaştı.

"Nereye gideceksin ha? Gidecek bir yerin mi var?

"Bir katil ve psikopatın yanında kalacağıma sokakta kalırım daha iyi!" Dedim ve çenemi elinden kurtardım. Boş anıma denk geldi kendimi Kuzey'in omuzunda buldum.

"Bırak lan beni hayvan herif!"

Diyerek sırtını yumrukluyordum. Vücudundaki hat safhaya ulaşmış kaslar yüzünden hissettiğini sanmıyorum yorulduğumla kalıyordum. Beni kendi arabasına sokup emniyet kemerimi taktı. Elindeki anahtar ile arabanın kapılarını kilitleyip adamı öldürdüğü yere girdi. Korkuyu hiç bu kadar içten tatmamıştım. Bedenim korku ile savaşacak kadar güçlü olmadığı için elimden birsey gelmiyordu fakat pes etmek istemiyordum. İçeriden Kuzey çıktı. Çok hızlı yürüyordu ve ben bu adımların hayra alamet olmadığını biliyordum. Kapının kilitlerini açıp arabaya bindi. Hızlı bir şekilde eve geldik. Geçen yolu az önce yaşamış olmama rağmen hatırlamıyordum. Düşüncelere bu kadar dalıp gitmek benim lehime olacaktı. İçeriye girdikten sonra koltuğa oturdum ve dizlerimi kendime çekip burnumdan nefes almaya başladım. Kuzey mutfağa gidip bir bardak viski koydu kendine ve yanıma oturdu.

"Gördüklerini bilmek hakkın. Sonuçta benimle yaşayacaksın."

Korkumu sesim ile bastırarak kırmızı gözlerim ile ela gözlerine diktim bakışlarımı. "Dinliyorum."

"O adam ölmeyi hak ediyordu. Biliyorum bir katil olduğumu düşünüyorsun belkide bi psikopat olduğumu düşünüyorsun evet öyleyim. Fakat öldürdüğüm kişiler yaşamayı haketmeyen pislikler buna emin olabilirsin. Çocuk tecavüzcüsünü öldürmek benim için büyük bir zevkti.

"Bunu yapmak zorunda değilsin."

"Benim terapi yolum bu. Bu sekilde rahatlıyorum ve bağımlılık yapıyor bundan vazgecemiyorum ve öyle birşey olmayacak.

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Kelimelerim tükenmişti sanki. Ona söylemek istediğim çok şey vardı fakat dile getiremiyordum. Ya birgün bana da zarar verirse? Onunla kalmazdım. Onun korkusu ile yaşamaya yaşamak demezdim.

KUZEY'DEN

Beni takip ettiği için canını acıtmak istiyordum fakat o zaten acı çekiyordu. Ailesi olmayan bir kızı sokağa atacak kadar veya canını yakacak kadar acımasız olamazdım. Nefret ve öfke ile besleniyorum acı ile besleniyorum. Ona zarar vermekten korkuyordum. Arabanın anahtarını alıp sahile gitmeyi planlıyordum ki Doruk aradı.

"Kuzey nerdesin?"

"Evdeyim kardeşim ne oldu?"

"Senin mekandayım yanıma gelir misin seninle birsey konuşmam gerekiyor."

"Yarım saate ordayım."

Telefonu kapattıktan sonra Venüs'ün yanına gittim.

"Mekana gidiyorum geliyor musun?"

"Tamam ben hazırlanayım."

Yukarı çıktı ve 5 dakika sonra geri geldi. Saçlarını at kuyruğu yapmıştı ve hafif makyaj yapmıştı. Siyah yırtık pantolon siyah tişört ve kot ceket giymişti. Etkilenmiştim fakat belli etmemek için 4 saniye bakıp arabaya yöneldim. Yolda giderken Venüs'ün sürekli düşünceli olduğunu farkettim. Ona da hak veriyordum. Bir yandan da Doruk ne konuşacak diye düşünürken yalnış yola girdiğimizi farkettim.

"Siktir!" Diyerek direksiyona vurunca Venüs bana ne oldu dermişcesine bakış attı. "Yalnış yola girdik." Birşey söylemeden tekrar yolu izledi. Ben de gideceğim yere 10 dakika geç kaldım. Mekana gelince anahtarı korumaya park etmesi için verdim. Adamlarımı başımla selamladıktan sonra odama çıktım. Doruk masada bir kız ile öpüşüyordu. Beni görünce doğruldular.

"Yuh be oğlum benim odamda yapma bari." Diyerek güldüm.

"Kardesim ben de seninle bu konuda konuşmak istiyordum. Bu kız benim nişanlım. İzmire gelip benim yanıma yerleşecek. Ben de senin yanında kaldığım için ayrı eve çıkmam gerekiyor."

"O da bizde kalsın."

"Vallahi mi"

"Vallahi."

"Sana yük olmayız demi?"

"8 oda 4 Salon evde mi?"

"Saol kardeşim benim." Diyerek sarıldı ben de ona sarıldım.

VENÜS'DEN

Evde 4 kişi olmuştuk. Kuzey evini kalabalık hale getirmişti. Tahmin ettiğime göre Doruk ve nişanlısı eve gidiyorlardı. Biz ne yapacağız dermiş gibi Kuzey'in yüzüne baktım. Sanırım beni anlamış olacak ki kolumdan tutup arabaya sürükledi beni. "Yavaş olsana be" desem de dinler mi hiç...
Bir yandan da merak ediyordum. Arabanın önüne geldik. Tam binecekken Kuzey anahtari unuttuğunu fark edip geri döndü. Ben de arabanın Önünde onu beklerken içerden 2 el silah sesi duydum...

İNSTAGRAM: LegolasMoll
FACEBOOK : Fatih Mol

SAHİPSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin