7

3.7K 213 1
                                    

Medya: İsimsiz😊

İlk 3 sn bakınca 10 dk daha bakıyorsun😍😊😊



.....

Sabahın köründe ablam beni canım güzelim yumuşacık yatagimdan resmen sürükleyerek kaldırdı.

Zalim muhasebeci.

Marslılara gelin gidesice muhasebeci.

Koşmaktan bıktım en sonunda durup ablamın kolundan tutup;

"Allah senin 50 kilo olmanı isteseydi 50 kilo doğardin zayiflarsan günah olmaz mı"? Diye sordum önce afallayip sonra kaşlarını çattı

Vee bingo

Enseme inen tokatla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Demekki günah değilmiş. Ne kadar saçma bi an.

Eziyet gibi geçen son 20 dk nın sonunda eve nefes nefes'e geldik koltuğa kendimi atıp yorgunca parmağımı  ablama  suclar gibi sallayıp "Beni bi daha kötü amellerine alet etme ben bittim." diyerek başımı geri attım.

Zor zar yerimden kalkıp cafeye geldiğimde bacaklarımda derman bitmiş gibiydi. İçimden 'bugün bitmez' diyerek işe başladım.

Masadaki müşteriye çayını verirdiğim de  Arkami döndüm keskin muptelasi olduğum parfüm kokusu ciğerlerime doldu. Kapının önünde durmuş bakarken gözlerinden şaşkın olduğu  bariz belli oluyordu. Tam tebessüm edeceğim sırada arkadaki eliyle birlikte kızıl çıktı.

Kızıl şeytan.

Biri beni vursun.

Sesimi bulmak umuduyla boğazimi temizledim. Sakın ol kızım sadece tesadüf.

Ağlamak istiyorum.

Yapmacık bir şekilde  gülüp  "Hoş geldiniz."dedim.

Keşke gelmeseydiniz

Başını hafif sallayıp masaya gectiler. Ruhum resmen bedenimden çekiliyor.

Menüye bakarlarken "Ne alırsınız." diye sordum.

Kulakları sağır eden sesle kızıl konuştu ;

"Ben kahve alacağım şekersiz."
Onun siparişini alıp başımı hafif yana cevirdim soran gözlerle baktım;

"Bende kahve orta sekerli"

'Tamam'anlamında başımı sallayıp

Aceleyle mutfağa girip tezgaha ellerimi koydum. Gözümden akan yaşı çabucak elimin tersiyle sildim.

Dün işe alınan hafif balik etli tahminen 36 yaslarinda ki Hanife abla Kahveleri hazırlayıp bana verdi hafif tebessümle aldım tepsiyi.

Mutfaktan çıkarken duruşumu dikleştirip kapının hafif gıcırtısını yok sayarak içeriye geçtim görüş alanima girdiğinde kalbimin sıkışmasına mani olamadım.

Hafif titreyen ellerime lanet ederek masaya ulaştığımda göz teması kuramayarak Kahveleri verip "Afiyet olsun" diyerek zoraki bi gülüsle ayrıldım yanlarından.

Ne kadar aciz bi insanim ben böyle bi adam yüzünden yerle bir oluyorum.

Dışarıdan yağan yağmura baktığımda tam depresyona girmelik hava diyerek kendi kendime konuştum.

Yanıma gelen Küpeli "nur sen iyi misin biraz" diyerek uygun kelimeyi bulur gibi durarak. " ölü gibi yani bembeyaz olmuş yüzün."

"Bilmem eve gitsem iyi olur aslında"

"Sen git nur faruk abiye ben söylerim hem" boş masaları göstererek " fazla kalabalık değil zaten."

"Yok ya bütün is guc sana kalmasın."

İSİMSİZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin