Yemekten sonra herkese bir yorgunluk Çöktü. Anne babalar kahve içip sohbete kaldıkları yerden devam ederken gençler yanlarında oturup onları dinlemekle yetindiler. Dilek sabah erken kalktığı için yorgun olduğunu söyleyip odasına geçince Deniz yürüyüşe çıkmayı teklif etti. Baran ve Beyza'da büyüklerin sohbetinden sıkılmış olacak ki ikiletmeden kabul ettiler. Herkes üzerine ince bir hırka giydi. Evin çevresi yan taraflarındaki evlerin yaydığı Işıklardan dolayı aydınlık olmasına rağmen yürüdükleri ağaçlık yol karanlıktı. Biraz da havanın bulutlu olmasından kaynaklı bir karanlık basmıştı ortalığı. Gençler yürürken bir yandan da sohbet ediyorlardı. Uzaklardan köpek sesi gelince kızar iki yandan Baran'ın Koluna yapıştı. Kızların bu tepkisine gülen Baran. Dalga geçmeyi de ihmal etmedi.
"Kolumu kopardınız kızlar. Köpekten bu kadar korktuğunuzu bilmiyordum. "
Bir an göz göze gelen kızlar
"Kim, biz mi korkuyoruz" diye itiraz ettiler."Siz korkuyorsunuz tabi. Baksanıza koluma yapıştınız."
"Ben üşüdüğüm için yapıştım koluna. Ama ne kıymetli kolun varmış. Dokunmam bir daha " derken kolunu çekti Beyza. Kızın ondan uzaklaşmasıyla bir boşluğa düşen Baran pişman oldu.
"Tamam ya korkmuyorsunuz anladık. O zaman komşunun küçük oğlunu köpek ısırdı desem sorun olmaz sizin için."
Kızlar aynı anda cırlayınca kulaklarını kapatmak zorunda kalan Baran "şaka yaptım be. Böyle bağıracağınızı bilsem onu da yapmazdım" diyerek savunmaya geçti. Kızlar kararlaşmış gibi aynı anda Baran'ın koluna çimdik attı. İki koluna da iğne batmış gibi sıçradı yerinden Baran.
"Ulan var ya siz şimdi görürsünüz gününüzü" diyerek ikisini birden kovalamaya başladı. Çığlıklar eşliğinde ayrı yönlere koşmaya başlayan Deniz ve Beyza'ya baktı. 'Önce şu bücürü yakalayıp göstereyim gününü' diyerek Deniz'e doğru koştu. Ona yaklaşan Baran'ı farkedince can havliyle kendini karşıdaki kayanın üzerine atan Deniz, ayağının boşluğa geldiğini farketmedi. Farkedince de iş işten geçmiş oldu. Acı dolu bir feryat duyan Baran ve Beyza hemen yanına koştular. Gördükleri manzara ikisini de bir hayli korkuttu. Deniz yerde acılar içinde kıvranıyordu. Üzerinden şoku ilk atan kişi Baran oldu.
"Deniz, iyi misin? " Diye sordu korku ve endişe dolu bir sesle. Genç kızın verdiği tek tepki acı dolu bir inleme oldu. Beyza kendine gelince çığlığı bastı. Baran bir an ona da bir şey oldu sanıp Beyza'ya döndü telaşla. Bir şey olmadığını görünce tekrar Deniz'e döndü " neresi acıyor? ""Kolum" diye cevap verdi Deniz cılız bir sesle.
Baran beklemenin anlamsız olduğunu düşündü. Deniz'i kucağına alıp yürümeye başladı. Beyza da hiç sorgulamadan peşinden yürüdü. Genç kızın küçük bedeni Baran'ın kollarında daha da küçülmüştü. Baran yolda giderken dayısına ve yengesine ne hesap vereceğini düşündü. Onların Deniz konusundaki hassasiyetini biliyordu az çok. Kucağında Deniz'le evin bahçesine girince düşüncelerinde haklı olduğunu da anladı. Onları ilk fark eden yengesi oldu. Baran'ın kucağındaki kişinin Deniz olduğunu görünce dizlerinin bağı çözülmüştü kadının. Dudaklarından " kızım " diye bir feryat koptu. Kadının bağırması diğerlerinin de onları fark etmesine sebep oldu. Dayısı korku ve kızgınlık dolu bakışlar eşliğinde yanlarına geldi. Kızın gözlerinin açık olduğunu ve ağladığını görünce derin bir oh çekti. Baran dayısının bu tepkisine şaşırdı. Ne olabilirdi ki? Dayısının sesi düşüncelerini böldü. Az önceki korku ve kızgınlık yerini şefkat dolu bir sese bıraktı. " Kızım, iyi misin? " Deniz'den cevap alamayınca bakışlarını Baran'a çevirip " ne oldu? " diye sordu. O sırada diğerleri de yanlarına gelmişti. Baran kucağında Deniz'le olanları anlattı. Kimse de kızı kucağından almayı akıl etmiyordu ki! Sonunda Zeytin hanım "arabaya götür Deniz'i bir hastaneye götürelim" demeyi düşünebildi. Herkes gidince Baran ve Beyza bahçede kalmışlardı. Baran gitmek için çok ısrar etsede annesi kızların yanında kalması gerektiğini söyleyip engel oldu. Dilek odasında uyduğu için de Beyza'yla yalnız kalmıştı.Başka zaman olsa bunun için sevinir, hiç olmazsa heyecanlanırdı. Ama şu an hissettiği tek şey suçluluktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/66559597-288-k903705.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennetim Olur musun?
Ficção AdolescenteBir yanda intikam ateşi yüzünden günah işlemeye mahkum edilmiş genç ve yakışıklı bir adam, diğer yanda ailesinin geçmişi yüzünden mutsuz olmaya mahkum edilmiş güzel ve masum bir kız. Kader bu ikiliyi çeşitli oyunlarla bir araya getirdi. Onlar bir ar...