En sevdiğim şarkıyı alarm sesi yapmakla hata yaptım. O sevdiğim şarkı şimdi canım uykumun düşmanıydı. Alarmı kapatıp söylenerek sıcacık yatağıma veda ettim. Kalkar kalkmaz yatağımın karşısındaki dolabın aynasından görüntüme baktığımda çok uyumaktan şişen gözlerimi fark ettim. Saçım hayli bir dağınıktı. Dün ki giydiğim kıyafetlerle duruyordum hala. Eve geldiğimde çok yorgun olduğumdan üzerimi değiştirmek aklıma bile gelmemişti. Penceremin perdesini çekmeye yelkendiğim de Lee Shin'in uyuyor olduğunu gördüm. Penceresinin perdesini benim gibi kapatmayı unutmuştu. Uzun süre baktım ona. Lee Shin hareketlenmeye başlayınca perdemi hemen kapattım.
Dolabımı açtım ve okula gideceğim için okul formamı elime aldım. Formayı iyice inceledikten sonra
"Okul kıyafetiyle güzel olan kız ejderhadır." sözü aklıma geldi. Yüzümde az da olsa tebessüm oluştu.Okul kıyafetimi giydikten sonra aşağıya mutfağa indim. Biraz bir şeyler atıştırdım. Daha sonra tekrar aynanın karşısına geçip saçımı az da olsa dalgalandırdım. Hazırdım işte. Evde "ben çıkıyorum bay bay." diyecek kimsem olmadığı için çantamı alıp sessizce çıktım. Acaba Lee Shin'de uyanmış mıdır? Diye düşünsem de iç sesim "Sanane" dedi. Benim mükemmel iç sesim (!)
Kısa bir yürüyüşten sonra durağa vardım. Otobüsü beklemeye başladım. Otobüsün gelmesi fazla uzun sürmedi. Otobüse binmeye hazırlanırken arkamda bir ses duydum.
"Günaydın." dedi birisi.
Arkamı dönüp baktığımda Lee Shin'i gördüm. Oda otobüse binecekti. Otobüse bindiğimde oturacak yer aradım. Hala arkamdaydı. Sonunda iki kişilik boş bir yer buldum ve oraya oturdum. Lee Shin'de yanıma oturdu. "Günaydın . " dedim.
Az önceki günaydınına cevap vermeyeceğimi sanmıştı herhalde.
Yol boyunca yine hiç konuşmadık. Nedense hep yol boyunca konuşmuyorduk. Okula geldiğimizde de konuşmamayı sürdürdük. Sınıfa doğru giderken
"Bugünde yemek yiyelim mi?" dedi bana bakarak.
"Bilmem. " dedim gözlerine bakarak.
"Hadi ama yiyelim ."
"Tamam." dedim . Fazla ısrar etmedim gitmemek için. Çünkü gitmek istiyordum . Hemde çok. Nedenini bilmiyorum. Kafa dağıtmak istiyorum diyerek kendime neden buldum.....
Okulun bitmesiyle rahatladım. Kaç saattir dersteydik ve tenefüsler çok hızlı geçiyordu ama dersler bana inat ediyordu.Dersler fazlasıyla yavaş ve sıkıcıydı.
Okulun çıkışına doğru ilerlerken Soo Yun 'un sesini duydum ve ona doğru döndüm. Yanıma geliyordu.
"Merhaba." dedi soluk soluğa. Koşmuş gibiydi.
"Merhaba. Bul hal ne ? " dedim gülümseyerek.
"Sana yetişmek için . " dedi. Sesi kesik kesik geliyordu. Konuşurken zorlanıyordu.
Tekrar gülümsedim ona doğru.
"Beraber yemek yiyelim mi diyecektim. Bugün yalnız yemek yemek istemiyorum. " dedi. O kadar çok ısrar etmişti ki kıramadım.
"Tamam yiyelim ama Lee Shin'de bizimle gelecek." deyince yüzünde bir şaşırma ifadesi gördüm.''Neden ?'' dedi. ''Aranızda bir şey mi var ?''bakışı atarak.
''Rica etti. Bende yiyelim dedim o kadar.''
Kıkırdadı ve önüne döndü.
''Aramızda bir şey yok .'' Dedim. Sanki kız sormuştu.
''Aranızda bir şey var demedim ki .'' dedi en içten kahkahasını atarak.Ben ise sadece gülümsedim.
''Neyse hadi yürüyelim.'' dedim en içten tavrımla.
Tam yürümeye başlayacakken Lee Shin bize seslendi.
''Hey ! Durun.'' dedi ve bize doğru yürümeye başladı. Mutlu değildi üzgünde değildi. Ciddiydi biraz. Hiç alışık olmadığım bir durumdu.
''Soo Yun da bizimle gelecek. Yalnız yemek yemek istemiyormuş .'' dedim gülümseyerek.
O ise soğuk bir tavırla sadece ''hmm.'' demekle yetindi. Bugün bu çocukta bir şeyler var ama ne ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEY KORE MASALI
Teen FictionGüvendiği çocuğun onu bırakıp gitmesiyle başlar herşey. Güvendiği çocuğun diğer yüzünü de görünce ona iyice bağlanmaya başlayan bir kız. Aşık olup çekip giden bir adam. HEPSİ BU.