İKİNCİ YÜZ

89 5 2
                                    

Soo Yun ve Lee Shin'i endişelendiren hastalığımı yavaş yavaş üzerimden atmaya başladım. Bu yüzdende Lee shin'in dediklerine kulak asmayarak okul üniformamı giydim. Yok neymiş bir kaç gün okula gitmeyecekmişim. Zaten hiç bilmediğim bir yaşama adım atmışım , alışmam lazım.
Aşağıya indim ,mutfaktan biraz abur cubur alarak kapının önünde duran sırt çantamı zorlanarakta olsa taktım. Elimde olan yiyeceklerden hızlıca ağzıma tıkıştırırken tam yürüyordum ki saçımda hissettiğim o eller ve küçük çekiştirmeler yüzünden durmak zorunda kaldım. Ağzımdaki yemekten dolayı bağıramıyordum da. Sinirle saçımı çekiştiren ellerin sahibine baktığımda gözlerim büyüdü. Kaşlarını çatmış "sana evden çıkma demedim mi" bakışlarını fırlatan Lee Shin. Tam karşımda.

"Lee Shin bırak saçımı." Dedim ağzımdaki lokmaları yutmayı başarmışken.

"Hayır küçük. Okula gidiyorsun ama bana haber vermiyorsun. Hasta olmana rağmen kahvaltı yapmadan çıkmana ne demeli?"

"İlk olarak açıklama yapmak istiyorum ." Dedim ciddi konuşma yapacak olan kişiler gibi öksürerek.

Lee shin açıklamamı dinlemek istediğini belli eden el işareti yaptığında konuşmaya başladım.

" İlk olarak hasta değilim. İyiyim. İki gündür evdeyim ve bu yaşama alışmaya çalışıyorum ki okul bunun için iyi bir fırsat. İkinci olarak Soo yun'u özledim. Üçüncü olaraksa derslerden geri kalmak gibi bir niyetim yok. " diyerek uzun paragrafıma noktayı koydum.

Lee shin dediklerime ikna olmuş bir şekilde bana bakıyordu.

"Peki küçük. Okula gelmene müsade ederim ama bir şartla. Benimle birlikte arabayla geliceksin. "
Lee Shin'in bu itiraz istemeyen ses tonuna karşı mızmızlanarak teklifi kabul ettim. Bir kaç dakika sonrada bir araba önümdeydi zaten...

Arabada sessizlik vardı. Evet yine sessizlik. Ama ben Masalsam sessizliği bozarım kardeş.

"Hastalandığım gün bir şeyler konuşmuştuk hatırlıyor musun?" Dedim.

Kafasını yukarı aşağı sallayarak cevabını verdi.

"Merak ediyorum seni. Ama korkuyorumda. Sana alışmaya başladığımı biliyorsun." Dedim alçak bir sesle.

"Masal sana gerçek yüzümü göstereceğim demiştim vazgeçtim.  Ben değil zaman gösterecek. Her şey ortada zaten sadece biraz kafa yorman lazım. " dedi ve bu konuyu konuşmak istemediğini belirten tavrı sayesinde bende ağzımı kapattım.

Belkide böylesi daha iyiydi. Zamanın göstermesi....

Arabanın durduğunu farkedince okula geldiğimizi anlayarak arabadan indim. Arabadan indiğimiz anda okuldaki bütün gözler Lee Shin'e ve doğal olarak yanında olduğum için bana bakıyordu . Hiç bir şey olmamış gibi geçip gitmek isterken . İki kızın
"Yeni sevgilisi bu muymuş? Öncekini aldattığını duydum. "

Ani bir duraksama yaptığımda neredeyse düşüyordum. Ne sevgilisi , ne aldatması ? Bu insanlar neyin kafasını yaşıyordu?
İki kızada dönüp en ölümcül bakışlarımı attım.

Hızlı adımlarla Lee Shinden ayrılarak binanın içine girdim. Sınıfa geldiğimde Soo Yun beni gördü . Sıcacık gülümsemesini bana gönderdi . Sınıfın  ortasında sımsıkı sarılarak  birbirlerini yıllardır görmeyen insanlara benziyorduk. Bu halimize gerçekten bayılmıştım.

Okuldaki bütün dedikoduları anlatmak için beni sıraya sürekleyen Soo Yunla gülüşerek dedikodulara başladık.

Bütün ders boyunca sıkılmıştım ve gözümü saatten ayırmadan ders dinliyordum. Son 1 dakika...
Ve evet sonunda o kurtarıcım zil çaldı. Soo Yun'un koluna girerek büyük adımlarla dışarıya çıktık. Şükürler olsun.

Banklara oturduğumuzda etrafı kesmeye başladım. Yine o sabahki iki kızı gördüm. Dedikleri şeyler aklıma gelince yüzüm düştü. Soo Yun bunu farkedince bana seslendi.
" Hey! Masal neyin var senin!"

Ağzımdan dökülen kelimelere ben bile şaşırmıştım. Bunu sormak beynimin planları arasında yoktu.

"Lee Shin nasıl biri ?" Sesim titremişti. Ona alışmıştım kısa sürede . Aptal kafam yine herkese güveniyordu.

Soo Yun bu sorum karşısında afallamış olacak ki ne desem de bu kızı fazla üzmeden anlatsam her şeyi diye düşünüyor gibiydi. Yada şuan bunu ben uydurmuştum. Bilmiyorum .

"Dürüst ol Soo Yun lütfen."

"Masal bunu anlatmak kolay değil. Ama sana karşı dürüst olacağım. Herkes Lee Shin'i kötü olarak tanıyor yada kötü biri bilmiyorum . Duyduğuma göre öyle düzgün bir ilişkisi olmamış . Aile hayatıda pek düzgün değilmiş. Önceki sevgilisini aldatmış ..." Kısa bir süre bekledi ve devam etti.
"Burası en zor kısım işte . Birisini öldürdüğünü duymuştum. Arası kaç yıldır hiç iyi olmayan bir arkadaşıymış öldürdüğü kişi." Ve konuşmasını sona erdirdi.

Yüzüme çarpan gerçeklerle cebelleşirken konuşmaya devam ettim.
"Bu dediğin şeylerin aslı var mı? Yani demek istediğim kanıt var mı?"

"Hayır yok. Ama bu dedikodulara rağmen Lee Shin hala birşey demedi. Sencede tuhaf değil mi?" Dedi Soo Yun.

"Peki ölen çocuk bu okulda mıydı?" Dedim titreyen sesimle.
"Evet. Onun okula gelmemesi de dedikoduları destekledi. "

"Tamam son bir soru daha soracağım."dedim ve derin bir nefes aldım. Beynim durma noktasına gelmişti. "Bu olayı gören var mı?"

"Evet. Bir kaç kişi gördüğünü iddia ediyor." Dedi Soo Yun ve allak bullak olan beynime bir de o iğrenç zil sesi eklendi. Titreyen bedenimle Soo Yun'a tutundum.

"İyi misin?" Dedi Soo yun sesi endişeli çıkmıştı.
" Hala hastalığın etkisinden çıkamadım galiba . Eve erken gitsem iyi olacak sınıftan çantamı getirir misin?"

"Tamam Masal burda bekle. "

Bir kaç dakika kapıda beliren Soo Yun'u görünce ona doğru birkaç adım attım ve elinden çantayı aldım.

"Teşekkür ederim Soo Yun. " dedim ve sımsıkı sarıldım.
" Bugün okul çıkışı size geliyim istersen ."
" Tabi ki neden olmasın Soo Yun."
"Haberleşiriz o zaman Masal. " dedi ve ordan hızlı adımlarla uzaklaştım.


Eve geldiğimde o kadar yorgun , bitkin ve kafam karışıktı ki.
Olayı duymuştum duymasına ama hala içimde bazı sorulara yanıt yoktu.
Odama gittim ve üzerime pijamamı giydikten sonra biraz televizyon izlemenin kafa dağıtacağını düşündüm. Koltuğa yayıldıktan sonra birşeyler izlemeye başladım.

Tam uykuya dalacakken kapının hunharca tekmelendiğini ve durmadan zile basıldığını duyunca yerimden kalktım. Normalde olsa kapıyı açmazdım böyle aşırı tepmelere. Nereden geldiyse bu cesaret...

Karşımda endişeli yüz ifadesi barındıran Lee Shin.

"Masal. İyi misin?"

Afalladım bir an.

"İ -iyim ."

Tam içeriye girecekken durdurdum onu. Önüne geçtim. Şuan o kadar yakındıkki planlarım arasında bu yoktu.

"Her şeyi duydum." Dediğim anda yanaklarımdan süzülen hayal kırıklığı barındıran göz yaşlarımın şiddeti arttı.

"Ne duydun?"
"Yaptıklarını işte. Doğru olmadığını söyle lütfen. Öldürmedim de."

Lee Shin şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Ağzından çıkan o cümle beni bitirdi işte.

"Özür dilerim Masal..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜNEY KORE MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin