Duyuru

29 2 0
                                    

Eve geldiğimde yorgunluk resmen üzerime lop diye oturmuştu. Bu evi bu kadar sessiz gördükçe içim ağlıyordu resmen. Daha dün annem beni kaldırmaya çalışıyordu . Bana bağrıyodu . Babam anneme bakıp gülerken bende mızmızlanıp hani bana bakışı atıyordum. Resimleri vardı çekmecede halam onların bazılarını yanık ve bazılarınında yanmamış oldunu söyleyip, bir kutunun içine koyduğunu ve o kutununda aynı o çekmece misali olan yerde durdunu söylemişti. Koşarca oraya uzattım elimi . Cidden bi sandık boyutunda kuyu vardı. Elime alıp o koltuğa geçtim. Kutuyu açtım süzülen göz yaşımla . İlk fotoğrafın çeyreği yanık bir şekilde olsada fark edilen bir tam ben ve annem vardı. Fotoğrafa bakıp hıçkırıklarıma engel olamadan bağıra bağıra ağlıyordum. Halamlardayken çekilmiş bi fotoğraftı. Geçen seneden kalan . O güne dönmek için elimden gelen her şeyi yapardım ama insanız sonuçta yapabileceğim bişi olmadığı içinde ağladım tekrardan. Fotoğraflara bakarken göz damlalarım bana ihanet edip suratımdan fotoğraflara düşüyolardı . Elime benim 8 yaşımda olup annem ve babamın kucağında olup ikisinin de yanağından öptüğüm foto geçince dayanamadım .resmen kendimi kaybetmiştim . Kocaman ev bana dar gelirken annem ve babama yanarken sıcak gelmiyomuydu. Çok mu acı çekmişlerdi acaba ? Annemin canı dardı o tabutun içinde nasıl kaldı peki ? Ya babam onun kapalı alan fobisi vardı . O neyapıyo toprağın altında ? Ya ben onlarsız ne yapıcam . Kendimi soğuk suyun altına attığımda bu düşüncelerden uzak olmaya çalışsamda bana uzak olan tek şey annem ve babamdı ama annemin bir lafı vardı :
-sana uzak insanlar sana yakın olanlardır . Çünki uzaktaki insan sana zarar vermekten korkar zaten ondan yakınında olmaya çekinir . Derdi şimdi annemle babamın bana zararları olabilirdiki?
##############
Karnımın gurultusuyla uyuya kaldığım yataktan kalktım tam saat akşam sekizden beri uyuyordum ve saat 7 idi az kala geç kalıcaktım . Alışmıştım annemin uyandırmasına . Hergün odama onun parfümünden sıkıyodum . Bari biraz odam o koksun istiyodum.
Kahvaltı için aşağı indiğimde dünden kalan annem ve babamın fotoları yerdeydi . hızlıca yerden onları kaldırdım . Göz yaşlarım yine bana ihanet ederken . Onlara sinirli bi tavırla elimin tersiyle sildim. Hoşuna gitmiyordu ağlamak çünkü ağlamak zayıf insanların işiydi ama elimdede değildi . Kendime kıssamda okula geç kalıcam korkusuyla fotoları yerine yerleştirdim. Kahvaltı hazırlarken stres atmak amaçlı gül ki sevgilimi söylüyordum . Çünkü bi iki kahkaha bana yarardı belki . Şarkı işe hiç yaramadı . Kahvaltı tamamdı ,iştahım kaçsada yedim az buz. Üstümü gitinmek için yukarı kata çıktım . Okul dün duyuru yapmıştı artık serbeste gelebilecemizi açıklamıştılar. Hiç düşünmüyorlar. Ya kıyafetleri hiç yoksa . Ah benim saf kafam okul dediğimiz bir kolej . Zil çaldı . Kendi düşüncelerime ara verip kapıyı açtım . Bir adam vardı elinde en az 20 adet poşet vardı çeşitli markalardan. Şaşkınca bakan gözlerimi  azıma dökmeye kalmadan abi konuşmaya başladı:
  -merhaba bayan bunlar sizin
-kimden peki ? Dedim ve cevap beklerken "halanızdan" dedi ve ellerime poşetleri tıkıp arabasına bindi . Bende poşetleri açarken içindeki kıyafetlere bakıyordum baya iyiydiler bide pahalı. Halam yazısını çevirdim telefonumdan .
-alo canım anlaşılan aldın paketlerini.
-evet hala geldi de bunlar ne için ?
-okulunuzun serbeste geçtini duydum sana aldıklarımızın eskimiş oldunu biliyorum ne olur itiraz etme karsağ sen bana abimden kalan tek varlıksın.
Dedi ve ona teşekkür ettim . Halamın kırılmaya hiç hakkı yoktu. O pislik kocası olmasa onla ömür boyu yaşardım . Okula geç kalmamak için halamın aldığı iki üç şeyi üzerime geçirdim . Saçlarımıda doğal bırakarak yüzüme hafif bir makyaj uyguladım. Güzel olmuştum yani ben böyle düşünüyordum .
###################
Okulun kapısından içeri girdiğimde sevdayı aradı gözlerim. Tanıdık kimse yoktu mert dışında . Mert yanıma yaklaşıyodu.dünki olaydan haberi varmıydı acaba ? Anlatmazdı bence kapan o çocukta gıybet yapcak tip de yok zaten .
-selam karsağ günaydın . Dedi mert
-selam sanada . Diye kısa cevap verirken sevdayı arayan gözlerim merte hiç dönmemişti.
Yanımdan dünki o silah altındaki çocuk geçti . Suratında morluklar vardı .dudağıda patlamıştı zavallı kesin dövdü piç onu . Çocuğa acıyan bakışlarım merti fark edince mertin bana bakan gözlerini far ettim.
-seni gidi gevşek aldı cezasını .
-sen dünki olayı biliyomusun?
-bilmem mi , karsağ hanım olayları bilmeden nede güzel atlamışsın için içine .
-ama o onu öldürcekti ?
-bana yabaniymişim gibi bakma biz kimseyi öldürmeyiz sadece korkuturuz oda cezasını alır tamam mı?
Şimdi birazda olsa içim rahatladı . En azından katil degildiler .
-peki ne yaptıda bu kadar sinirlendiniz ?
-Kağanın kardeşine askıntılık yapıyormuş kodum şerefsizi.

Duyunca şok olmuştum . Kağanın bir kız kardeşimi vardı yani ? Zavallı acıdım kıza şimdi onunla yaşamak işkencedir be . Mert kağanı görünce yanına gitti bana hoşçakal diyerek . Sevdada indi arabadan . keşke benimde zengin bir kuzenim olsaydı . İyi havalı sonuçta . Sevda mertin yanına gittiğinde beni gördü ama suratını asarak bana doğru yöneldi . Sanki mertle sevdanın arasında bir bağ vardı . Bayada yakışıyorlardı.
-Günaydın canım
-sanada canım dedim ve suratıma bir anda kızgınlık ifadesi indi çünkü kağanın gözleri gözlerimi haps etmişti . Bir yanım utanırken bir yanım gözlerimi sevdanın gözlerine çekti . Ders zili çaldığında sınıfıma girerken bir kız kağanın beline elini atmış ona yılışıklık ediyordu. Pislik yılışık seni . Kağan ona karşılık vermesede hayırda demiyordu . Neden sinirlendimi bilmesemde sınıfa ayaklarımı sertçe yere vurarak girdim ve sevdanın yanına oturdum . Kızınca ellerim titrerdi yada korkunca .
-Ellerin titriyor karsağ iyi misin?
-iyiyim ya sadece biraz sinirlendim .
-sinirlenince demek ellerin titriyor ha değişik . Deyip sırıttı hala sinirliydim ama gülebilmiştim . Cidden değişiktim.
##############
Son iki ders kaldığında  30 dakka aramız vardı . Bahçeye indik sevda mertlerin yanına gitmemizi ısrar etmişti . Ama kağan orda olduğundan ben gitmeyelim demiştim oda selam vermek için  yanlarına gitti kağmer çetesinin yanına gitmişti . Dünki dayak yiyen çocuk gözüme çarpmıştı  burakların yanındaydı. Burak bana baktı fark etti onu süzdümü tabi . Buda yakışıklıydı okul değil manken eğitim merkezi diye içimden geçirirken yanıma oturan Burak'la sarsıldım.
-merhaba karsağ dün bi olay olmuş bizim çocuklardan birini kurtarmışsın çok sağol .
-kim olsa aynısını yapardı sıkıntı değil. Dediğimde üzerimizde olan kağanın gözleri sinirliydi.
- bu okulda mı hiç sanmam . Ama ona ödeticem bu hareketini beklesin o .
Dediğinde küçük çaplı şokun ardından yanımıza derya yaklaşıyordu . Burak bana hoşçakal diyerek deryayı yolda durdurdu . Derya bana bakarak kızgın suratıyla burak'a bir şeyler anlattı kesin geçen kantindeki olayı anlatıyordu ama cidden bilerek olmamıştı . Sevda yine yanımı doldururken Burak'la ne konuştumu sordu . Olayı bilmediği için herşeyi baştan anlattım . Azı açık beni dinlerken şaşkın gözleride azını aratmıyordu mübarek.  30 dk nın bitmesiyle isyanlar havada süzülürken kapı çok kalabalıktı. Ama çare yoktu geçicektik oradan . Sevda bana ben ona bakarken aynı şeyi düşünüp ellerimizi totomuzu kapatacak şekilde sabitlerken kalabalığın içine karıştık. Bir kolun beni çekmesiyle irkildim. Görmüyordum yüzünü ellerim arkamdan çekerken kolum daha çok acıyodu. En sonunda o kişinin kağan oldunu öğrendim . Beni kalabalıktan çıkarmış bahçedeki duvara yaslamıştı.
-söyle bakalım prenses ne konuştun o şerefsizle.
-ordan laf taşıyan bi ucubeye mi benziyorum ha ? Dedim ve kapıya adım atmaya çalıştım . İki elini belimden geçirdi beni kendine soktu aramızda sadece benim ellerim duruyordu.
-bak güzelim bırakalım şu cesurluk oyunlarını da söyleyelim ha ne dersin ?
- öldürsen söylemem
-bunu iki gün önce elinde bi silahla gördüğün çocuğa söylediğinin farkında mısın?
-sen kimseyi öldüremezsin o kişi ben olsam bile .
-seni zaten öldürmeyeceğim öldürecek damgayı vuracağım.
-sen beni tehtitmi edi- dedi ki okul müdür yardımcısı kamil bey yanımıza gelip artık sınıflara dağılmamızı söyledi bana işaret parmağını salladı. Bu ne planlıyordu damga falan . İnşallah cidden bana öldürecek bi darbe vurmaz çünki kaldıramazdım. Annem ve babamdan sonra eskisi kadar güçlü değildim.  Dualarla sınıfa çıktım. Kapıyı çaldım ve özrümü diledim derse katılmaya çalıştım ama olmuyordu. Bir derya bir kağan yetişemiyordum valla bıkmıştım resmen. Sınıfın kapısı tıklatılıp açıldıldığında yarınki konferans salonunda yapılcak olan etkinlikten haberdar etmiştiler bİzi
##########
Çıkışta hiç bir şey yaşamadan eve gittim. Yemek yiyip uykuya gözlerimi kapattım.

Felaket Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin