KİV / 3- Büyüdüğünü farketmek

153 7 1
                                    

Çünkü, kemik bile aynı yerden iki defa kırılmaz.

**********

3. Bölüm- Büyüdüğünü farketmek

Odama giderek kapıyı kilitlediğimde delicesine ağlamaya başladım, sessizce. Nefes almak acı veriyordu ya da ben öyle sanıyordum. Herşey yolunda giderken birdenbire bu olayların olması hayatımın en acı noktası olmuştu. Kendimi tuhaf hissediyordum. Buğulu ve cansız. Nefesim benden bağımsızdı, tekrar bir nefes alarak ayağa kalktım. Zorla da olsa kendimi yatağa attığımda yanıma yastığı aldım. Ellerimle sıkıyordum, gözyaşlarım ise yastığı ıslatıyordu.

▶▶▶▶▶

Sabah kalktığımda başım delicesine ağrıyordu. Yataktan kalkıp banyoya doğru gidecekken annem merdivenleri ikişer ikişer çıkarak yanıma geldi.

"Aşağı gel, konuşmamız lazım." diyerek kolumu tuttu.

"konuşmak istemiyorum." dedim ciddiliğimi koruyarak. Annem bana birkaç saniye baktı ve gözleri dolarak konuşmaya başladı:

"Alışmak zorundasın" derin bir nefes aldı. "biz alıştık ve sen de alışmak zorundasın."

"Değilim" dedim sesimi yükselterek "alışmak zorunda değilim." annem elini duvara yaslayarak ayakta durmaya çalışıyordu.

"İşleri zorlaştırma, gel artık ve konuşalım." diye bana bağırdı.

"Geliyorum." diyerek ben de bağırdım. Sonra daha fazla annemle konuşmayarak banyoya girdim ve kapıyı hızla çarptım. Bir insanın kendisinden korkması kadar kötü birşey yok mudur bu hayatta. Acı çektirir kendinden nefret ettiğiniçin aynaya bakmamak. Daha doğrusu bakamamak. Çünkü o kadar cesaretin yoktur, o kadar güçlü biri değilsindir.

Yüzümü yıkayıp banyodan çıktığımda üzerime rahat birşeyler giyerek annemlerin yanına indim. Koltuğa oturup onlara baktığımda ise ellerimle oynayarak ciddi bir şekilde konuşmaya başladım.

"Bugüne kadar normal bir insan gibi yaşadım, yaşadınız. Arkadaşlarımız, insanlar gibi yemek yiyor, uyuyoruz. B-ben anlam veremiyorum, inanmak istemiyorum buna." diye güçlükle konuşmaya çalışıyordum. Babam bana baktığında derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Peki, bilmen gereken her şeyi anlatayım o zaman sana." tepkisizce babamı dinliyordum.

"Sadece çok yorgun olduğumuzda uyuruz, geceleri avlanmaya çıkarız. Ama sen eğitimin boyunca normal uyuyacaksın." babamın sözünü böldüm.

"Siz n-ne eğitiminden ba-bahsediyorsunuz?" dedim tedirgin bir şekilde. Annem ise babam yerine konuştu.

"Lise ve üniversite hayatını o okulda devam ettirmek zorundasın." sinirden gülerek yere bakıyordum. Bu kadarı fazlaydı artık.

"O okula gitmiyorum." dedim emin bir ses tonuyla.

"Gitmek zorundasın." diyerek sesini yükseltti babam. Sesini yükseltmesine ve bu yaşadıklarıma artık dayanamıyordum.

"Hayatımı mahvettiğiniz yetmedi mi? Niye bu kadar canımı acıtmaya çalışıyorsunuz?!" dedikten sonra ağlamaya başladım. Sakinleşmeye çalışıyordum. Ortamı birkaç saniyelik sessizlik kapladı ve bu sessizliği annem bozarak konuşmaya başladı.

"O okula gitmeyip hayatın boyunca evden çıkmamayı mı düşünüyorsun? Hapis hayatı mı yaşamak istiyorsun? Nereye kadar sürdüreceksin bunu? Birkaç ay veya birkaç yıl. Ondan sonra ne yapmayı düşünüyorsun? Senin hayatın bu lucy. Hayatlarımızı biz seçemiyoruz."Hiçbir şey demeye gerek duymadan susuyordum. Annem ise tekrar konuşmaya başladı.

"6 yıl sadece lucy. Sadece 6 yıl dayanacaksın ve sonra istediğini yap ama yeter ki o okula git."

Ne yapıcağımı bilmiyordum, kafam o kadar doluydu ki düşünecek yerim kalmamıştı. Gözlerimi birkaç saniye kapatarak tekrar açtığımda konuşmaya başladım.

"Yalnız kalıp düşünmek istiyorum." diyerek ayağa kalktım ve koşarak odama gittim.

▶▶▶▶▶

Kulaklıklarımı taktım ve müzik dinlemeye başladım. MP 3 çaları açtığımda Antique- Why çalmaya başladı.

I hate to feel like i do, feeling confused because of you Something is stanting in my way. I can't say what i need to say. (Şu an hissettiğim gibi hissetmekten nefret ediyorum. Kafamın karıştığını hissediyorum senin yüzünden. Yoluma birşeyler çıkıyor, söyleyemiyorum söylemem gerekeni.)

I really try to forget you, but it's my heart wich wont let me to i am thinking of your words, you don't now how much it hurts. (seni unutmak istiyorum cidden ama kalbim izin vermeyecek buna. seni sözleri düşünüyorum, beni ne kadar incittiklerini bilmiyorsun.)

why?...
are you only thinking of your self?

(neden?...
sadece kendini düşünüyorsun?)

why?...
inside ı' m screaming for help

(neden?...
İçimden 'imdat' diye haykırıyorum.)

why?...
do i have to feel this way?

(Neden?...
Bu şekilde hissetmek zorundayım?)

Bütün bu yaşadıklarımı düşünüyordum. Doğum günümde bir vampir olduğumu öğrenmiştim. Bir insan değildim... sadece kan içen bir canavar...

Neden sanki olanları bir kenara atıp eski yaşantıma dönemiyordum? Neden sanki hiçbir şey olmamış gibi sıradan hayatıma devam edemiyordum? Maceradan uzak, uykusuna düşkün olan, canı sıkıldıkça film izleyen birisinin vampir olması normal gözükmüyordu.

Eskiden vampir filmleri izleyip vampirlere özenirdim ama fakettim ki herşey dışarıdan bakıldığında göründüğü gibi mükemmel değilmiş.

Bir insan olmak istiyordum. Yırtıcı insan katili bir canavar olmak istemiyordum...





Karanlığın İçindeki VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin