KİV / 4- İlk gün

329 14 4
                                    

İnsanın ruhunu yücelten acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir.

**********

Multimedyadaki Lucy. İyi okumalar.

Şarkı, Avril Lavigne - Give you what you like 

############

4. Bölüm - İlk Gün

Ağlamaktan hissetmiyordum yanaklarımı. Ya da korkudan birşey hissetmiyordum. Bir insanın kendisinden korkması kadar kötü birşey var mıdır bu hayatta? Ama ben korkuyordum, korkudan aynaya bakamıyordum. istemediğim manzarayı görmek istemiyordum. Hayallerim vardı benim, liseyi bitirdikten sonra iyi bir üniversitede okumak. Ama bu hayallerim daha görmediğim bir okulla son bulmuştu. Hayatım aksiyon filmine dönecekti. Savaşlar, kavgalar; ya da sadece ben öyle sanıyordum. belki de tahmin ettiğim kadar kötü olmayacaktı, belki de her şey daha iyi olacaktı. bir şans vermem lazımdı, hem aileme hem de kendime. güçlü durup hayatın tadını çıkarmam lazımdı. Ki, yaşayan bir ölüyken hayat ne kadar yaşanılırsa artık.

Cesaretime yenik düşüp aynaya baktım tekrardan. Gözlerim kan çanağına dönmüştü. ağlamaktan gözlerim, suratım şişmişti. Aynalı dolabın çekmecesinden kapatıcıyı çıkartarak yüzüme sürmeye başladım. En azından birşeyleri saklamayı başarıyordu. Ağladığımdak dolayı yanaklarım kızarmıştı. Yüzüme güzelce sürdükten sonra kızarıklığı az da olsa gidermiştim. Sonra da saçlarımı düzelterek üzerime düzgün kıyafetler geçirdim. Günlerce geçmeyen günlerin ardından okul zamanı gelmişti. Bu zaman boyunca ya bir gün ya da birkaç gün çıkmıştım odadan. Çıktığım günlerde ise kimseye görünmeden ya duş alıyor, ya da birşeyler atıştırıyordum. Üzerimi değiştirdikten sonra merdivenlerden yavaş yavaş inerek annemlerin yanına gittim. Beni gördüklerinde istemeden de olsa yüzlerinde tebessüm oluşmuştu. Babam elindeki gazetesini masaya koyarak konuşmaya başladı.

''iyi misin?'' kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra sandalyemi çekerek oturdum. sonra da yüzüme zoraki bir gülümseme takarak konuşmaya başladım.

''iyiyim.'' annem gamzelerini gösterecek şekilde bir gülümseme yaymıştı suratına. annem tabağıma birşeyler koyarken dalıp gidiyordum. düşünüyordum, aklımdan çıkarmak istesem de çıkaramıyordum. babam benim gerildiğimi anladığında beni güldürmek için elinden geleni yapıyordu.

''annenle orada tanışmıştık.'' ve başarmıştı da. Yüzümde aptalca bir gülümseme oluştu.

''kaç yıldır size yalvarıyordum bunu öğrenmek için.''

Babam ağzına birşeyler sokuşturduğunda ortamı istemeden de olsa germişti. ''her şeyi zamanında öğrenirsin.'' annem ayağıyla babamın bacağına vurduğunda babam ne yaptığını anlayarak gözlerini büyütmüştü.

''ben, ben çok özür dilerim.'' belki de günler sonra dişlerimi göstererek gülümsüyordum.

''sorun yok, her şey zamanında güzel.''

Karanlığın İçindeki VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin