Ateş beni aldı ve onun kaldığı odaya götürdü.Masasının üzerinde benim resmim vardı(ya çok tatlı).Ateş dolaptan bir kutu çıkardı ve bana verdi.İlk başta ne olduğunu anlayamadım ama kapağı açınca içinde fotoğraflarımızın olduğunu anladım. Ama kendimi ona sarılmamak için engelledim ve"Beyza'yla olan fotoğrafların nerde "diye sordum.Cevap veremeden ellerimi kavradı" Özür dilerim. "dedi. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum ama işe yaramıştı ağlamamıştım. Elimi çekerek dışarı çıktım.Arkamdan gelmeye devam ediyordu" Bu kadar bakıcılık yeter. "dedim.
Koşa koşa Serenay hocanın önceden göstermiş olduğu odama geçtim,elime telefonu aldım ve bildirimleri okudum. Hepsini silerken Berk'in adını gördüm. Birden heyecanlanmıştım" Naber koala"yazmıştı başka bir zaman olsa normal karşılayabilirdim Ama bu sefer bana küstü neden böyle bir mesaj atmıştı ki bir anda onu özlediğimi fark ettim.Saate baktığımda 6'ya 12 geçiyordu Ateş'le zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlamamıştım.
Odamı hiç önceden incelemediğimi fark ettim ve gözümü odada gezdirirken bir yatak daha olduğunu gördüm sanırım bu bir oda arkadaşı anlamına geliyordu. İnşallah Beyza ya da Ateş olmazdı, 10dk olmadan içeri Serenay hoca içeri girdi "Elis'ciğim oda arkadaşın geldi" dedi. Heyecanlanmıştım sonuçta tüm bir yazımı onla geçirecektim. Gözlerimi kapadım ve açtığımda bildiğiniz (güvenmiyorum bok da çıkabilir) durumu oldu. Önümde sanki karşılama bekleyen bir orangutan gibi dikilen Berk'i gördüm.
Kabul ediyorum bu benim için bir şok etkisi yaratmıştı fakat anons sesiyle kendime geldim. "TÜM KAMPÇILARIN DİKKATİNE FİZİKSEL ANTRENMAN DERSİ 10DK İÇİNDE BAŞLAYACAKTIR GELMEYENLER EKSİ 50 PUAN CEZA YİYECEKLERDİR" ben ve Berk bunu duyar duymaz spor kıyafetlerimizi giymeye başladık. İkimiz de hazırdık kapıya geldiğimizde "Bayanlar önden" dedi. Tabi ben içimden(işte görmek istediğimiz hareketlerr) Teşekkür etmeden çıktım ve beraber spor alanının yolunu tuttuk.
Vardığımızda koç düdüğü çaldı ve hepimiz sıraya geçtik. Gür sesiyle "Herkes kendine bir eş seçsin" dedi. Burda çoğu kişiyi yeni tanıyordum Ateş'e baktım ve tahmin ettiğim gibi bana doğru geliyordu bir an önce gelip elimi tutmasını istedim fakat aramızda 1 metre ara kalmışken başkasının elini avucumda hissettim. Ateş bir anda sinirlenmişti arkama baktığımda Berk'in elimi tuttuğunu gördüm. Kızmadım sonuçta o bana Ateş'ten daha az zarar vermişti. Berk ile el ele verip diğerleri gibi koçun önünde sıraya girdik. Ateş'e göz ucuyla baktım ve ne göreyim,o da Beyza ile el ele tutuşup sıraya geçmiş içimden köpürsem de takmıyorum gibi davrandım(kabul ediyorum ben diğer kızlar gibi uslu, prenses, gıybet sevmeyen kızlardan değilim aksine oldukça cadıyım ama napabilirim ki huylarımı değiştiremem sonuçta aslan burcuyum)
Herkes eşini bulduktan sonra koç uzun bir düdük sesi çıkardı bildiğiniz survivor parkuru kurmuştu.Ama kesinlikle o Beyza yellozunu yenmeliydim.
Buraya gelmemle her şey değişmişti artık sevmediğim kişi Gökhan değil Beyza'ydı ve en önemlisi sevdiğim kişi artık Berk değildi söylemekte ne kadar zorlansam da Ateş'ti. Aslında ondan ölesiye ne kadar nefret etsemde onda şeytan tüyü vardı.
Koç "Birbiriyle yarışmak isteyen var mı?" diye sordu. (Biz ve Beyza'ların grubu) demek isterdim. Malesef deseydim Ateş'e koz vermiş olurdum. Berk'in sesi bir anda kafamda çınladı"Ben, Elis ve Ateş, Beyza" koç"Ortalık kızışacak. "dedi. Bütün kamp ve Koç dahil bizim dörtlünün ününü biliyordu.
İşte beklediğim an bu kız beni yenebileceğini mi sanıyordu benim koşu yarışmalarından onun yaşından fazla madalyam vardı. Düdük sesi çaldı ve düşünmeden koşmaya başladım ilk
etapı ben bitirmiştim. Ama bitirmek yetmiyordu geri koşarak Berk'in eline vurmam gerekiyordu yorulmuştum bu sefer daha çok hırs yaptım ve motordan daha hızlı gittiğime emindim. Ateş'e surat ifadesine bakmak için dönmüştüm ki yere kapaklandım. Bilincim kaybolurken hala yerdeydim. Sadece Berk'in sesini duydum Ateş'e "Sen kendi sevgilinin yanına git o benim sev...." ve bilincim kaybolmuştu.
Yukarıdaki kişi ATEŞ