Akşam olmuştu. Bugün ablamin doğum günüydü. O yuzden şirketten izin alıp erken çıktım. Eve gittim. Ogün bizi o serserilerin elinden kurtaran oğlan da ordaydibirde masanın üzerinde pasta vardı. Sanırım o almıştı. Ben masum bir şekilde yaklaştım çünkü bir yabancıyla ilk defa konuşuyordum. " sey buraya neden geldiniz " o gülümsedi . Ben sizin yeni komsunuzum babanızın doğum günü olduğunu öğrenince pastayı süslemeleri aldım geldim. Oo bu arada ben ismimi söylemeyi unuttum levent peki ya siz". Ben ne diyeceğimi bilemedim. Halam geldi. " bakıyormuş tanismissiniz .doğa madem öyle ablam gelmeden suslemelerde yardımcı ol. " ben başımı sağladım levent e dondum " bende doğa " dedim ve halama suslemelerinde yardım ettim. Ablam geldiği zmn herşey hazır durumdaydı. Ablam geldi. Içeri girdi . Ben halam ve levent doğum gününü kutladık ablam dilimini kesti ilk bana yediriyorduki halam büyüklere yedirmemi söyledi yani kendisi ne . Oturuyorduk telefon geldi " annemler arıyor olmalı "telefonu açtım. " alo sizi unuttugumuzumu sandiniz " sonra telefondan patronu un sesi geldi, " sacmalamayi kes doğa " ben şaşırmıştım çünkü o daha iyilesmemisti. " ben şimdi soforumle bazı evrakLar yolluyorum elle yazılmış kağıtlar var içinde onu düz yazıya dokmeni istiyorum yarın sabah erkenden benim elimde olucak anlasildimi" ben çok korktum bana bağırıyordu resmen " peki efendim şoförünün getirsin ben herşeyi hallederim" dedim. Oda öfkeyle " benim şoförüm senin hizmet çin değil sadece getirecek " sonra çat diye telefonu kapatti. Ben oturdum. EvrakLar geldi ee tabi birde çanta onun içinde faks vardı. " ne bunu bu kadar çok dosyayı fakslami yZicam insan bi bilgisayar falan gönderir " sonra yanıma ablam oturdu. " doğa yardım edeyim " dedi. Ben üzülerek geri çevirdim " olmaz abla sen yorulmusundur ben halk ediyorum. " ablam başını sallayıp yatağına gitti saat 01.23 olmuştu. Ben hala çalışıyordum . Levent bey hala gitmemişti. " doğa yardım etmemi ister misin " diye sordu yani,a oturdu " ben hayiir ben hale diyorum merak etmeyin " dedim oda ısrarla" o zmn seni izleyim" ben bunu kabul ettim ee napalim " of o bay kibirliyi bak madem faks gönderiyor yeni model gönder bune böyle bu tarihi eserden bile daha tarih bence " levent güldü " ne var" o yine güldü. " hiç senin patronun kimdi "diye sordu ben de kızgın bir şekilde " kim olucak batuhan sing rayzada yani bay kibirli " evrakLarı bitirdigimde saat 3.54 tu sonra yattım sabah erkenden kalktım. Direk batı ların konağında gittim . Çünkü o şirkete geç geliyordu benden sabah teslimetmemi istemişti. Beni gaye abla karşıLadı. Beni oturttu. " sey gaye abla siz hiç kardeş gibi değilsiniz o çok kibirli sen ise çok nazik " gülümsedi . " elindeki ne batuhaninn görmeye geldin. " diye sordu keşke onu görmek zorunda kalmaz aydın ama zorundaydım, "malesef " ben havuzun başına gittim. Çünkü batu örsa çiçek suluyorsu, yavaşça yaklaştım " sey efendim ben hepsini hazırladım evrakLarı dosyaları " sonra birden ayağım kaydı batuhan bey beni tutmak için kendisi düşüyordu ama elimdeki faks havuza düştü of ben şimdi ne yapacaktım . bana sinirle bakti. " bune curret " ama kurtuldum gaye ablam geldi. " kardeşim lütfen doğaya öyle bağırıp durma alt tarafı bir faks ne kaybedersin hem i bizim misafirimiz " batu ısrarla " onun şirkette işleri var. " dedi. Beni şirkete oturttu. Beni telefondan arası. " şimdi yeni yapılan inşaatın raporlarını cikarmani istiyorum ' dedi. Bu ne curret TI böyle " en bunları zaten yaptım. Ne gerek " sonra bana öfkeyle tekrar bakti '' ben ne dersem o olucAk ama burdan değil inşaata gideceksin" ben napayim kabul etmek zorunda kaldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorlu Ve Sonsuz Bir Aşk Hikayesi
RomansaZaman bir yaz mevsimi . Bu hikaye bir deli ama bir yandan zeki ve neşeli ve heyecanlı bir kızla, öfkeli herşeye sinirlenen sürekli somurtkan bir erkeğin hikayesi. Ama bunlar birbirrinden ne kadar ayrı durmak isteselerde kader bunları bir araya getir...