~4~

57 10 1
                                    

Çığlık atıp Alaz'ın boynuna sarıldım beni havada bir kaç tur döndürüp bıraktı ama hala ellerim boynundaydı kendimi tutamayıp yanağına uzanıp öptüm ve

"Senin burda değil İsveçte olman gerekmiyor mu"dedim bu dediğime ufak bir kahkaha atıp konuştu

"Belki senin hasretine dayanamayıp geldim"dedi ellerimi boynundan çekip omzuna vurdum

"Saçmalama da neden geldiğini söyle"dedim

"Oradaki işlerimi hallettim geldim işte"dedi tekrar sarılacakken kolumdan tutlup çekildim çeken kişiye baktım tabiki Uras'tı ne var dercesine baktım

"Yeter bu kadar sarılmak boğarsın falan çocuğu"dedi

"Abartma be hem sanane"dedim bunu demem ile kasılı olan çenesi iyice kasıldı ve

"Yeter dediysem yeter"diyerek koltuğa oturdu tabi kolumda olan eli sayesinde bende yanına oturmak zorunda kaldım Alaz'a baktığımda sinirli bir şekilde Uras'a bakıyordu ortamdaki gerginliği dağıtmak için

"Alaz bak bu Hayal'in çocukluk arkadaşı Uras"dedim.Kaşları çatık bi şekilde
"Sevgili misiniz?"diye sordu ne saçmalıyor bu dangalak,şaşkınca Uras'a baktım duyduğundan hoşnutmuşcasına gülüyordu
"Ne alaka be saçmala ben bu adamla çıkmam"dedim.Alaz tebessüm etti.Uras hemen bana dönüp soğuk sesiyle
"Nedenmiş o bence büyük konuşma"dedi.Tam cevap verecekken Hayal konuşmaya başladı
"Tamam kapatın konuyu açım ben aç"hayvan gibi böğürmesinin sonuçu ayağa kalktım ardıma Hayal'e kaş göz ile mutfağa gelmesini işaret ettim anlamadı tabi salak

" Hayal hadi biz mutfağa gidelim bir şeyler hazırlayalım"dedim.

"Açelya kendin git hiç yemek hazırlamamış gibi davranma"dedi

"Hayal aç olan sensin ben değilim"diyip yerime geri oturdum.Hayal anında yerinden kalktı
"Tamam tamam kalktım aşkeem "dedi gülerek diğerleride kıkırdadı
"Yürü başımın belası yürüü"deyip yerimden kalktkıp mutfağa doğru yürüdüm.Mutfağa girer girmez Hayal

"Bunları yalnız bıraktık ama birbirlerini öldürecek gibi bakıyorlardı"dedi kafamı sallayıp onu onayladım hemen kahveleri yapıp oturma odasına geri girdik ama değişen hiç bir şey yoktu birbirlerine hala ölümcül bakışlar atıyorlardı.Konuyu değiştirmek için kahveleri masaya bırakıp
"Ee bugün ne yapıyouz Alaz ve Hayal"
"Niye beni söylemiyorsun"dedi Uras baya sinirli gözüküyordu.

"Senin işin vardır sonuçta 3 gündür yoksun"dedim Alaz bize anlamaz gibi baktı bende boşver dercesine kafamı salladım.Alaz ve Uras birbirlerine öldürücü bakışlar atmaya devam ettiler daha fazla dayanamayarak

"Uras hadi sen git işin vardır sonuçta yeni çıktın hapisten"dedim Uras çapkınca gülüp

"Dediğin gibi yeni çıktım biraz hava almış olurum"dedi Hayal'de Uras'ı onaylayıp "Evet ya Uras'ta bizle gelsin"dedi istemeden de olsa onayladım.Uras

"Hadi o zaman dışarıda kahvatı edelim"dedi herkes onaylayınca Hayal ile üstümüzü değiştirmeye üst kata çıktık.Aşağıya indiğimizde Uraslar evde değildi bizde çantalarımızı alıp dışarıya çıktık.Alaz kendi arabasına Uras'ta nerden geldiğini anlamadığım arabaya binmişti bende kendi arabama ilerlerken ikiside aynı anda korna çaldılar Hayal

"Bir sürü araba ile mi gidicez tabiki hayır o yüzden"diyip Alaz'ın arabasına ilerlemeye başladı tam binerken dönüp bana göz kırptı.Mecburen Uras'ın arabasına ilerledim arabaya binerken Uras'ın beni süzdüğünü hissediyordum boşverip bindim oda gaza basıp dikkatlice sürmeye başladı

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Uras ile Alaz'ın saçma sapan laf dalaşları ve her an birbirlerini dövecekmiş gibi durmaları dışında iyi bir gün geçirmiştik ve şuan yatakta Uras'ı nerden tanıdığımı düşünmeye başladım.Sorsam söyler mi acaba?Kafamı sağa sola sallayarak bu fikri kafamdan atmaya çalıştım ve uykunun beni kollarına çekmesine izin verdim.

Ve işte yeni bölüm ile karşınızdayız medyada alaz var ¤¤

İki Farklı RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin