Dayak yiyen çok kişi görmüştüm.Avukat olduğumdan bir sürü müvekkülim yaralı,dayak yemiş oluyordu.Ama bu adamın yüzündeki morluğu görünce içimde anlamlandıramadım acı oluştu.Donup kalmıştım Hayal'ın çığlık atmasıyla kendime geldim.
"Ahh!Ne bağırıyon kızım zaten başım ağrıyor"dedi ve yalpalayarak salondaki koltuğa oturdu ne olduğunu sormadım bir şey demeden mutfaktaki ilk yardım çantasını alıp Uras'ın yanına oturdum bana göz uçu ile bakıp geri uzandı gözlerimi devirip dürttüm
"Uras kalk hadi pansuman yapalım"dedim kafasını olumsuz anlamda sallaması hızlıca kolundan tutup kaldırdım bana bıkmışcasına bakıp doğruldu elimdeki pamuğa biraz tentirdiyot döküp kaşındaki yaraya bastırdım ne tepki verdiğini merak edip yüzüne baktım yüzünden mimik dahi oynamazken gözlerini gözlerime dikti pamuğu biraz daha bastırdığımda yine yüzünde hiç
oynamadı bastırdığım pamuğu yarasından ayırıp yarabandı yapıştırdım çıkık elmacık kemiklerindeki morluğada krem sürüp koltuktan kalktım hala gözlerinin üzerimde olduğunu bilsemde bakmadım mutfağa adımlarken "Hayal sen odana git hadi iyim ben"dedi.Hayal'den bi 'ama'çıktı fakat Uras'ın tuhaf bakışlarındn dolayı somurtup odasına gitti.Ben dikilmeyi bırakıp mutfağa gidecekken kolumdan çekildim ve Uras'ın üstüne düştüm ağzım şaşkınlık ile ayrılırken"Uras napıyosun ya kafayı mı yedin bir yerin acıyacak"dedim hızlıca bu tepkime gülüp beni iyice kucağına çekti
"Uras naptığın sorabilir miyim"dedim kinayeli bir şekilde
"Uyuyorum Açelya"diyip yana kayıp beni yanına yerleştirdi
"Orasını anladım Uras ama ben neden yanındayım onu soruyorum"dedim ukalaca
"Çünkü ben öyle istiyorum"dedi yerimden kalkmaya çalıştım ama izin vermeyip beni iyice kendine çekti
"Uras ya benim uykum kaçtı sen uyu bende çalışıyım önemli bir davam var 1 hafta sonra"dedim ağzını şıklatıp kafasını olumsuz anlamda salladı debenlenmeye başlayınca gözlerini açıp
"Açelya delirtme insanı yat şuraya gecenin 3'ünde ne çalışmasında bahsediyorsun sen"
Tam cevap verecektim kafasını boynuma koyup derin bir nefes aldığını fark ettim biraz sonra ise sıcak dudaklarını boynumda hissettim içimde nasıl tarif edeceğimi bilemediğim duygular oluşurken aptal bir gülümseme yayıldı dudaklarıma sesimi çıkarmayıp kokusunun beni mest etmesini bekledim kokusu beynimi ele geçirirken gözlerimi karanlığa yumdum^^^^^^^^^^^^^^^^
Kolumun dürtülmesi daha doğrusu oyulması ile uyandım gözlerimi yavaşca aralayıp kolumu oyan kişiye baktım tabiki Hayal olduğunu görmem ile gözlerimi devirip baygın bakışlarımı ona doğrultup
"Ne var Hayal"dedim
"Kızım sen hayırdır ya Uras'la beraber uyumalar falan çıkıyo musunuz cevap versene kızım"
"Hayal susta bi motorun soğusun hem Uras nerde üstelik çıkmıyoruz saçma sapan konuşma"dedim
"Uras yarım saat önce falan çıktı önemli işi olduğunu söyledi"dedi içimde anlamladıramadığım burukluk ile sadece kafa salladım aslında uyurken nasıl göründüğünü merak etmiştim aklıma gelen şeyle gözlerim kocaman olurken
"Saat kaç Hayal"dedim kolundaki saate bakıp
"10.30 noldu ki"dedi elimi anlıma vurup hızlıca ayağa kalktım ayağıma dolanan battaniye ile yeri boyladım bir kez daha lanet edip ayağa kalkmaya çalıştım ama sadece çalıştım Hayal'e baktığımda dudaklarını birbirine bastırmış gülmemek için aşırı bir çaba sarf ettiğini fark ettim onu umursamadan yorgandan kurtulup hızlıca merdivenlere yöneldim arkamdan kahkaha sesi yükselince gözlerimi devirip odama girdim dolaba yönelirken kapıyı açıp Hayal'e bağırdım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Farklı Ruh
Teen Fictionİki kişi çok iyi tanınırdı; İyi ve Kötü olan Kadın iyi olmayı seçerken Adam kötü olmayı seçmişti