~8~

22 4 0
                                    

Daha 5 yaşında bir çocuğun babasının nefretini hak edecek ne yaptıpını düşünürüm sürekli o zamanlar yaramazlık yaptığım için babamın benimle konuşmadığını düşünürdüm ama büyüdükçe anladım ki babam annemin ölümünden beni sorumlu tutan ve ben büyüdükçe nefretinide büyüten bir adamdı.Birde babama göz koymuş ve beni engel olarak gören bir dadım vardı.Babam evden çıkar çıkmaz evin tavan arasına kapatırdı hiç düşünmezdi karanlıktan korkacağımı.Bencil babamın beni düşünmeden eve gelmediği günler tavan arasında kalırdım ve babama kaç kez söylememe rağmen hiç umrunda olmadığını belirtmişti.Yalvarmalarıma rağmen dadımı değiştirmeyen babam ve beni usanmadan tavan arasına kapatan dadım her zaman hastanede sonlanan karanlık korkumda aklıma gelirler şuan da hastanede olduğumuzu burnuma dolan hastane kokusundan anlayabiliyorum ama gözlerimi açacak kadar cesur değilim sanırım gözlerimi açacağım ve bir ton soru yağmuruna tutulacağım düşünceler ile boğuşurken gelen ses ile irkildim

"Açelya güzelim uyumadığını biliyorum aç gözlerini soru falan sormayacağım korkma"dedi Uras aklıma okur gibi yavaşca gözlerimi açtım

"Uras hadi eve gidelim yorgun hissediyorum lütfen"dedim yorgun çıkan sesim Uras'a baktım gözlerindeki şaşkınlığı atıp kafa salladı ve odadan çıktı ah babam olacak o adamın başıma açtığı onca şey yetmezmiş gibi birde bu korku ile uğraşıyordum yorucuydu hiçbir şeyden korkmayan cesur kız karanlık korkusu yüzünden hastanelere düşmüştü adil değildi o geçmişten hasar almadan kurtulmuş ve mükemmel hayatına devam ederken ben geçmişi düşünmeden yaşayamayan annesinin ölümünden kendini sorumlu tutan bir zavallı rolünü üstlenmiştim hayatta ama küçüklükten beri istediğim tek şeye hayallerime kavuşmuştum eksik kalan tek parçam annemdi oda asla geri dönmeyecekti yanaklarımda hissettiğim sıvı ile düşüncelerimden arındım daha kendimi toparlayamadan kapı açılsı gözleri gözlerime ilişen Uras kaşlarını çatıp yanıma geldi

"Bir şey mi oldu canın mı yanıyor doktor iyi olduğu söylemişti geberticem o doktoru neren acıyor hadi söyle güzelim"dedi soluksuz bu haline gülümaeyip

"İyiyim Uras bir yerim acımıyor çıkabiliriz değil mi hadi yardım ette çıkalım sıkıldım" dedim yanıma iyice ilişirken kokusu burnuma doldu bir anda havalandığımı hissettim ne zaman kapadığımı bilmediğim gözlerimi açıp sorar gözler ile Uras'a baktım bir süre bakıştıktan sonra

"Sen gözlerini kapayınca yürüyemezsin sanmıştım"dedi aptallığıma lanet edip kafa salladım bunu bekliyormuşcasına beni kendine iyice çekerek yürümeye başlaşladı bende anın tadını çıkarmak için kucağında iyice yayıldım ve gözlerimi tekrar kapadım kokusunun huzur veriyor olması bana özel miydi bilmiyorum ama gerçekten etkileyici bir kokusu vardı bir anda esnemem ile Uras sesli bir şekilde gülüp

"Rahatın yerinde galiba esnediğine göre"dedi aslında duyduğum son şeydi

^^^^^^^^^^^^^^^

Fazlasıyla rahat bir yerde olduğumu fark etmem ile kaşlarımı çatarak yerimden kalktım etrafa göz atmami ile odamada olduğumu anladım rahatlayarak kafamı geri yastığa gömdüm bi saniye ya ben te buralara kadar nasıl geldim en son Uras'ın kollarındaydım yüksek ihtimalle beni eve getirmişti ama yerim ya nasılda düşünceli kafamı sallayıp düşüncelerden kurtulmaya çalıştım yastığa kafamı iyice gömerek uyumaya çalıştım pekte işe yaramadığı için yataktan kalktım duşa girmeye karar verip banyoya doğru ilerledim sıcak su kafamdan aşağıya inerken düşüncelerim bir bir akıp giderken rahatlamak yerine iyice huzursuz hissetmeme sebep oluyordu diğer düşüncelerim giderken aklımda kalan tek şey Uras'tı aklımın tümünde Uras ile ilgili soru işaretleri vardı kendimce cevap bulmaya çalıştığım sorulara en iyi Uras'ın çözüm olacağını bilsemde soru sormaya çekinmekten ileriye gidemiyordum asıl sorun ise artık Uras'a alışmış olmam sanki hayatımın her anında yanımdaymış gibi hissetmemi sağlıyordu her ne kadar daha yeni tanışmış dahi olsak ah kafamdaki saçma düşüncelere anlam veremezken parmak uçlarımın buruştuğunu görüp banyodan çıktım şifonyerde duran saate baktığımda 23.45 olduğunu gördüm işleri ihmal etmiş olmanın verdiği huzursuzluk ile yatağa uzandım uykuya dalmadan uzaktan gelen telefonumun sesi ile irkildim kalkmaya üşenirken telefon sustu boşverip uykunun kollarına geri döndüm

^^^^^^^^^^^

Kapının şiddetli çalması ile yerimden sıçradım havanın hala karanlık olmasından sabah olmadığın anlamıştım hızla kapıya ilerledim kapının koluna dokunmam ile Hayal

"Ya açelya saat gece 3'ü kim bu açmasak mı?"dedi uykulu uykulu onu boşverip kapının kolunu çevirip kapıyı açtım kapıdakini görmem ile gözlerim faltaşı gibi açıldı tabiki karşımda gözü morarmış ve kaşı patlamış ayrıca ayakta zor duran bir Uras beklemiyordum.

^^^^^^^^^^^^^
Okuyan kişi varsa teşekkür ediyoruz vote verenlerede ayrıca teşekkür ediyoruz yıfrımlar seviliyonus

İki Farklı RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin