KARPUZ SUYU

10.BÖLÜM

Ühhh be çocuğa bak dondurmayı nasıl yiyo öküz. Of keşke evden çıkmadan önce yanıma biraz para alsaydım. Şimdi eve gidip para alsam evde oturur kalırım üşengecim diyom olumm.
...
Şuan dondurmacının karşısındaki bi banka oturmuş yarım saattir dondurmaları kesiyorum. Bu nasıl bi dramdır. Acaba amcaya gidip ben dondurma alsam yarın parasını versem desem kabul eder mi?
He adamda yazık kıza dondurma istiyo yarın ödesede bişey olmaz diyip seni bekliyodu. Salak.
Nasıl oluyo bilmiyorum ama iç sesime kötü kötü baktım korkmuş olucak ki hiçbir şey diyemedi. Zuahahah kötülük. Tam daha fazla dayanamayıp eve gidicektim ki yanıma biri geldi kafamı kaldırıp baktığımda. Aman allahım bu da ne sen insan mısın be... Anlatmak gerekirse şuan bi taş çocuk taş bile az kalır yani o kadar diyim yanıma geldi ve bana gülerek bakıyo. Ay bayılıcam sanırım. "Biraz daha Mehmet Ustaya bakmaya devam edersen adamın ırzına geçiceğini düşünüyorum." dedi gülerek. Dediklerine mi şaşırsam gülüşüne mi erisem bilemedim. Ve o şaskınlıkla ağzımdan bi "ha?" çıktı. "Diyorum ki bence artık Mehmet Amcayı kesmeyi bırakmalısın." Bende yarı kızgınlıkla "heyy ben o amcayı kesmiyorum onun dondurmalarını kesiyorum tamam mı? Tipe bak ya terbiyesiz ne diyo. Zaten gidiyodum ben halla halla." Gülerek beni durdurdu ve "tamam tamam gel sana bi dondurma ısmarlıyım belki şu şapşallığından kurtulursun" dedi. Şapşal demesine takılmadan dondurma lafını duyunca "valla mı?"dedim. Başını onaylarcasına sallayınca bildiğin çocuğun tepesine atladım. Çocuk şaşkın ben de utanmış bi şekilde geri çekildim. "Şey ya sen birden şey deyince bende birden şey oldum o yüzden şey oldu herneyse hadi gidelim."dedim hızlıca çocuk da sadece gülüyodu olum bi insan hep mi güler yerim ben seni. Bu arada ben hala bu çocuğun adını bilmiyodum aman neyse dondurmayi aldıktan sonra öğrenirim belki o da üşenmessem. Ben böyle düşünürken dondurmacıdan 4 top dondurma aldım. Ismarlayan çocuk ise 2 . Olum beleşe dondurma buldun mu bi de canın çektiyse kaçırmıcaksın. Çocuk dondurmasından bi ısırık aldı ve "adın ne?"diye sordu. Ağzımda fazlaca dondurma varken "ohson"dedim. Gülerek "ne?"dedi. Olum sen gülme çok tatliş oluyon yanaklarını sıkasım geliyo. Dondurmamı yuttuktan sonra insanca "ahsen"dedim. Elini uzattı ve "bende selim"dedi. El sıkıştiktan sonra biraz daha yürüdük. Hava kararmaya başlayınca ve dondurmalarımız bitince numaralarımızı aldık ve ayrıldık. Eve gelmeme 5dakikalık yol varken karpuz kafanın "ahsen"diyen sesini duydum. Hay bin kunduz şimdi bittim ben burdan bi yardırsam o gelene kadar eve girebilirmiydim acaba. Sanmam çünkü şuan koşcak havamda değilim. Bende arkamı döndüm ve korktuğumu çaktırmadan bağırarak "heee?"dedim. Biliyorum çok kabayım ama bunu sonrada tartışabiliriz. "Demin sahilde yanında olan kişi sevgilin miydi?"dedi. Kızgın mıydı bu ne alakaysa artık bende onun konusma tonuyla "sanane." dedim. "Doğru banane"dedi ve "Harbi banane ne halin varsa gör. Ha bu arada yarın için kendini kollamalısın bence ahsencim."dedi ve piç gülümsemesini atıp gitti geride korkudan ve yapacaklarından dolayı götü tutuşmuş ahseni bırakarak bence ben yarin odadan bile çıkmamalıyım.
...
Sonunda eve gelmiştim. Hala korkuyom ya acaba nolucak yarın aklımda birsürü cani düşünce geldi ama hepsini aklımdan çıkardım onlar çünkü başkaları üzerinde uygulanınca güzeldi benim üzerimde değil. Abi yemeğimi bile guzel ve iştahla yiyemedim ve bu mutsuzlukla yavaş yavaş yukarı çıktım pijamalarımı giydim ve kendimi yatağa attım. Yarın sıçıcaktım ama neyse bi şekilde atlatırım diye düşünerek kendimi rahatsız bir uykuya bıraktım.

Bölüm sonu. Sonunda bölüm yazabildim okullar nedeniyle cok fazla yazamıyorum ama merak etmeyin hele şu yaz bi gelsin işim olmadığı sürece 1 ya da 2 haftada bir bölüm atıcam. Bu arada votelemeyi unutmayın. Sizi seviyorum :)))