Multimedia Asya
Uçağa bineli 15dakika oldu ama ben şimdiden çok sıkıldım. Asyaya baktığımda da onunda aynı durumda olduğunu gördüm. 1 saat nasıl dayanacaktık biz bu yolculuğa. Keşke ışınlanma olsa şıp diye gidiversek istediğimiz yere. En iyisi müzik dinlemek diye düşündüm ve kulaklığımı çıkartıp müzik dinlemeye başladım.
...Oh be sonunda bitti şu yolculuk. Uçaktan aşağı indim ve havayı içime çektim. Bavullarımızı aldık ve bizi bekleyen iki arabaya doğru yürüdük. Asyayla ben bir arabaya annemle babamda diğer arabaya bindi. Asya ve ben aynı odada kalıcaktık. Eve geldiğimizde hemen odamıza çıktık ve kendimizi yatağa attık.
...
Akşam kafamda bir ağırlıkla uyandım. Gözlerimi zorlukla açtığımda karşımda bir çift ayakla karşılaştım. Etrafıma baktığımda bu ayakların asyaya ait olduğunu anladım. Evet biz ikimiz çok deli yatarız. Hep kalktığımızda tuhaf bir şekilde buluruz kendimizi simdi de böyle oldu. Benim ayaklarim asyanın yüzünde asyanın ayaklarıda benim yüzümdeydi. Yavaşça kalktım ve aşağı indim. Sanırım annemle babam yatmış olmalı ki heryer sessiz. Karnımın guruldamasıyla mutfağa gittim ve karnımı doyurdum. Aklıma gelen sinsi fikirle dolaptan kutu kremayı aldım. Ben uyumuyosam sende uyumamalısın asya hanım. Yukarı cıktım ve Asyanın suratına kremayla sekiller çizmeye başladım. Daha sonra bir miktar eline sıktım ve bir tüy bulup burnunu gıdıklamaya başladım. Ilk başta kıpırdandı. Bir daha aynı şeyi yapinca kremalı elini yüzüne sürdü ve küçük bir çığlık atarak uyandı. O sırada ben yere yazmış gülüyodum. Asyanın "sen bittim kızım" deyişini duydum. Asya anında üstüme atladı elindeki kalan kremayı yüzüme sürmeye başladı. Yetmemiş olucak ki krema kutusunu aldı ve üstüme sıkmaya başladı. Bizim bu savaşımız ışıkların açılıp anne ve babamı görmemizle sona erdi. Şimdi ceza vakti. Puff. Puf demişken cezadan sonra eti puf yiyim bari çok canım çekti. Açıkçası çok obur bi kişiliğim var ne bulursam yerim ve bütün yiyecekleri karıştırarak yerim. Evet zenginim ama hiçbir zaman diğer zengin kızlar gibi olmamışımdır. Asyada öyledir. Annemin sesiyle düşüncelerime ara verdim. "Şimdi kucuk hanımlar bu odayı nasıl bu hale getirdiyseniz öyle topluyosunuz. Dua edin tatildesiniz yoksa daha ağır bir ceza vercektim." Başımızı sallamakla yetindik. Annemle babam gidince temizlemeye koyulduk. "Paçayı zor kurtardık. Valla Nermin teyzenin cezalarından korkuyorum ben. Bu seferki baya hafifti." "Aynen. Annem beni çok şaşırttı." Bütün çılgınlıklarımı asyayla beraber yaptığımız için cezalarımızıda birlikte yiyoruz. Temizlik bittiğinde saat 6'ya geliyodu. Yorgunlukla aşağı indik atıştırmalık bişeyler aldık ve bir film açıp izlemeye başladık. Söylediğim gibi ben eti pufumu yiyodum. Annemler uyandığında güzel bir kahvaltı ettik ve yukarı çıkıp bikinilerimizi giydik. Bugün ki planımız sadece plaja gitmekti. Siyah bikinimi giydim. Onu üstüne kot sortumu ve salaş bir tişörtümü geçirdim. Aşağı indim. Asyada hazırlanıp inince plaja doğru yürümeye başladık. Asyayla konuşarak gidiyoduk ki biriyle çarpıştık ve yere sert bir şekilde düştüm. Ahh popom gitti ya. Bi dakka bi dakka bu ıslaklık ne ve neden asya anırarak gülüyo? Hayır ya üstüme baktığımda üstümün heryerinin karpuz olduğunu gördüm. Iyyy karpuz. Evet karpuzdan nefret ediyorum. Eskiden çok seviyodum ama salak asyanın bir şakası yüzünden karpuzdan soğudum. Bu salak bana saka yapmak için yediğim karpuza böcekler koymuş tabi benim böcek korkum vardır. O günden beri hiçbir şekilde karpuz yemedim. Hatta eve karpuz sokmadim. Şimdi her yerim karpuz olmuştu. "Napıyosun be karpuz kafalı kuş beyinli" kafamı kaldırdığımda taş bir varlıkla karışıklaştım. Bismillah. Imana geldim resmen. Bu insansa ben neyim. Ama bu ona bağırmayacagim anlamına gelmez sonuçta üstüme karpuz düşürdü. "Pardon dedik ya"dedi taş çocuk. "Ya senin yüzünden heryerim karpuz oldu. Pardon deyince herşey gecmiyor." "Merak etme sadece karpuz erimezsin."dedi alayla sonrada kısık sesle "şımarık kızlar"dedi. Tabi benden kaçar mı kaçmaz. "Sensin şımarık"dedim ve ayağı kalkıp tokatı çocuğun suratına yapistirdim ve eve doğru yürümeye başladım. Asya ise arkamdan gülerek geliyodu. "Gülme yaaa"diye bağırdım bağırmak ne kelime bildiğin cırladım. "Tamam ya ne cırlıyon."dedi kendini durdurmaya çalışarak. "Gülme zaten popomda acıyo"dedim yüzümü biraz asarak. "Kıyamam sana ha bu arada karpuz kafa ha "diyip tekrar gülmeye başladı. Offlayarak eve girdim. Annemin çığlığıyla yüzümü buruşturdum. Sanırım çığlık atmaya annemden öğrendim. "Anne ne bağırıyon ya"dedim. "Kızım bu halin ne? Hangi savaştan çıktın." Arkadan asya "karpuz savaşından"dedi ve tekrar gülmeye başladı. Bu kızı harbi bi gün öldürcem. "Ben duşa giriyorum"dedim ve yukarı çıkıp duşa girdim. Salak karpuz kafalı kuş beyinli taş çocuk günümü mahvetti. Neyse 3 ay boyunca bir daha onu göreceğimi sanmiyorum diye düşünerek aksam yemegine kadar kestirmeye karar verdim.Bölüm nasıldı. Sizce ahsenin çarpıştığı taş çocuk karşısına tekrardan çıkıcak mı? Yeni bölümü kısa zamanda paylaşmaya çalışıcam. Sizi seviyorum. Votelemeyi unutmayın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARPUZ SUYU
فكاهةSize garip gelicek ama onların tanışması bir karpuzun düşüp parçalanmasıyla oldu. Kitabın adı size saçma gelebilir ama hem farklı olması için hem de konuyla bağlantısı olduğu için bu adı koydum. Umarım beğenirsiniz.