KARPUZ SUYU

4.Bölüm

Multimedia rüzgar (diğer bölümdeki sahilde asyanın yanına gelen çocuk)

Arkamı döndüğümde kimi görüyim meymenetsiz suratlı karpuz kafamız. Onun sayesinde yeni kelimeler kullanmaya başladım. Bildiğin anırarak gülüyodu. Gözlerimi kısarak ona kötü kötü baktım.
Yaklaşık 3 dakikadır gülüyodu Hayır bu kadar komik ne var anlamadım en fazla canan karataşla konuştum yani. Sonunda gülmesi bittiginde "bitti mi?"dedim bıkkınca. "Bitti"dedi. "Neden burdasın?" "Beni özlemişsindir diye geldim."dedi alayla allahım gelde şimdi bu çocuğu öldürme. Neyse kötü düşünceleri kafamızdan atalım. "Neden burdasın?"dedim tekrardan. Tam cevap vericekken asya ve yanındaki çocuk geldi. Asyayı görünce kafamı başka bir yere çevirdim trip değil mi sonuna kadar. Etrafa bakınırken bir yandanda taş kaya meteorları kesiyor. Şu taş şu meteor diye sınıfandırıyodum. Bir süre sonra sıkıldım ve konuşmaya başladım. "Bu karpuz kafa bile burda olduğuna göre sanırım biseyler yapıcaz gibi"dedim. Karpuz kafacığımız (çok kibarim) "annen gelmemi ve birlikte biseyler yapmamızı söyledi" ah anne sanane ya sanane belki ben bunla bisry yapmak istemiyorum. Sözüne devam etti "bende rüzgarı getirdim"dedi. Asyanın yanında duran çocuğu göstererek demekki bu karpuz kafanın arkadaşıymış bu çocukta bişeyler seziyodum zaten al birini vur ötekine çocuk elini uzatarak "ben rüzgar"dedi. Yalancı bir sırıtışla "ahsen"dedim ama elimi uzatmadim onun yerine gözlerimi kısarak kötü kötü baktım. Çocuk bakışlarımdan korkmuş olucak ki gözlerini kaçırdı. Puhahahaha kork benden. Karpuz kafa yine konuşmaya başladı bu çocuk benden daha fazla konuşuyo valla. "Aslında rüzgarda yanımdaydı ama bi baktım beyefendi kaybolmuş şimdi nerde olduğunu anladım kız peşindeymis"diyip imayla asyaya baktı. Cici utangaç kızımız asya utanarak önüne döndü. Onun bu halini görünce gülmeye başladım. Asya bana senle evde görüşücez bakışı attı. Çok korktum bakışı attım. Biz toplum içerisinde asyayla bakışlarla anlaşırdık ve birbirimizin her bakışını bilirdik. Biraz daha sahilin cafesinde takıldıktan sonra bizim eve geçtik. Annemler neşe teyzelerdeymişler ve iyice kaynaşmamız için batı bizde annemler de onların evinde kalıcakmıs. Yani bugün bizim evde ben asya batı ve rüzgar olacaktık. Açıkçası evimde bu karpuz kafa varken uyumayı düşünmüyordum. Ben uyumayacağım için onlarıda uyutmıcaktım. Prensip meselesi. Akşam yemeğine kadar sohbet ettik. Sohbet ettikçe rüzgarın iyi ve eğlenceli biri olduğunu fark ettim ama yinede efeye asyayla rüzgarı ispiklicektim. Bunu asya için yapıcaktım. Çünkü kankaların ibne olanı makbuldür karnımız acıktığında dominostan pizza söyledik. Yemekten sonra rüzgar ve batı bakkala bişeyler almaya gitti bizde film secmeye başladık. Sonunda filmi seçtik. Rüzgarlar geldiğinde aldıklarını poşetten çıkardık. Patlamış mısır patlattik cipsleri bir tabağa koyduk. Bira siselerini açtık ve televizyon karşısına oturduk. Asyada bende içkiye alışıktık. Babalarımız içtiğinde bizede içerirdi bu yüzden bünye bir iki şişeye alışıktı en fazla üç. Filmin ortasındaydık ama ben korkudan altıma sıçıcaktım. Yanıma baktığımda asya korkma bahanesiyle rüzgara vatoz gibi yapışmıştı rüzgarda halinden memnundu. Şerefsiz çocuğu kaptı ben hala sapım. Isyannn. Diger yanıma baktığımda batıda rüzgara kötü kötü bakıyodu. Yazıkkk bu da sap acaba bunla bir olsakta şunlara işkencemi çektirsek. Aman bunla bir olup bişeyler yapıcağıma bunlar birbirine yapışsın daha iyi diye düşündüm. O sıra aklıma bir fikir geldi ve sinsi sinsi sırıtmaya başladım. Hemen telefonumu aldım ve efeye mesaj attım. 'Benim canım kankicampiştim şuan asya karşımda birine aşırı derecede sarılmış biçimde duruyo ve ayıramıyorum yardımına ihtiyacım var. Ama sakın benim söylediğimi çaktırma yoksa beni mahveder.' Yazdım ve yolladım. Şimdi görürsün sen asyacık. Birkaç dakika sonra Asya'nın telefonu çalmaya başladı. Asyaya soran gözlerle baktığımda tedirgince ağzını oynatarak efe dedi. Asya her erkekle takıldığında bide onun ustune efe aradığında (bu hep benim işim oluyo:)) tedirginliğe düşerdi ve herşey anlaşılırdı. Çünkü asya bu konuda efeye hic yalan söyleyemezdi tabi bunu öğrenen efede sinirden kudurur ve o çocuğu benzetirdi ya da asyayı o çocuğun yanında rezil ederdi. Efe ikimizi çok korurdu o yüzden yanımıza erkek sinek bile yaklaştırmazdı. Bende bunu bildiğimden asyayı hep ispiyonlardım. Yaşasın ibne arkadaşlık... Benimde sevgililerim olmuştu ama efenin hiç haberi olmamıştı. Çünkü asyaya söylemezdim ve çıktığım çocukla gizli gizli buluşurduk. Çok zekiyim yaaa... Asya geldiğinde suratı asık bir şekilde yanıma oturdu. Rüzgarda yazık anlamamış bir biçimde asyaya bakıyodu. Ayy acıdım lan. Neyse şimdi rol yapma zamanı. "Noldu efe ne diyo yine"dedim sessizce asyaya. "Yine paniğe kapıldım vr herşeyi anladı. Neden hep bir erkeğin yanındayken arıyo anlamıyorum. Kesin üzerime kamera gibi bisey yerleştirdi. Ordan görüyo ve anlıyo."dedi. Daha sonra devam etti. "Bu arada efe yarın buraya geliyomuş."deyince ağzımdan koca bir "ha?"çıktı hemde baya bi yüksek sesle. Herkes bana tip tip bakmaya başladı. Ne yani çok şaşırdım böyle bi tepki vermem normal. Ya olamaz ama yağhğ ben şimdi sahildeki taş çocukları nasıl kescem. Of naptım ben kendi kendimi yaktım. O sırada karpuz kafamız konuştu. "Ne bağırıyosun kızım?"dedi. Kötü kötü bakarak "sanane"dedim. "Sanane ne ya burda bagiriyosun kulağımızı sikiyosun sonra sanane diyosun"deyince zaten kara yaslardaydım bide bu salak batıya sinirlenince bir hışımla ayağa kalktım ama aynı anda oturmam bir oldu. Meğersem asya beni oturtturmus. Bu kızda resmen aygir gücü var yani ayı ve beygirin çiftleşmesinden oluşuyo. Zaten ben bu kızın evlatlık olduğunu biliyodum. Herneyse batıya baktığımda koltuğa sinmiş korkuyla bana baktığını gördüm. Puhahahaha kork benden karpuz kafa...

...

Sabah tepemde birinin zıplamasıyla uyandım. Noluyo lan. Yavaş yavaş ayılmaya başlayınca asyanın sesini duydum. "Uyan uyan uyan"diyerek üstümde zıplıyordu. Üstümden yanıma attım ve uykulu uykulu konuşmaya başladım. "Noluyo amk yağhğg" dedim. "Kızım kalksana efe 15-20 dakikaya burda olucak"deyince yataktan öyle bie fırladım ki yere birden yüz üstü yapıştım. Ayağa kalktım ve korkuyla "batıyla rüzgar gitti mi"diye sordum." Iste kötü olan yanı o ya. Koltuklarda sızıp kalmışlar ve uyanmıyolar."deyince dahada korkmaya başladım. O sırada kapı çaldı. Aynı anda asyayla birbirimize baktım ve "sıçtık"dedik. Şimdi kesin efe yanlış anlıcak ve olan olucak. Aşağı indik ve kapıya doğru yürüdük. Birde ne görelim batı kapıyı açmış ve efe şaşkınlıkla ona ve bize bakıyo. Aha şimdi bittik.

Evet arkadaşlar biliyorum çok geç oldu ama okullar kapanır kapanmaz izmire gittim ve fazla yazamadım. Baya bi uzun bölüm yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Yeni bölümü kısa sürede yazmaya çalışıcam ama bugünlerde wattpade fazla giremedigim icin ne zaman paylaşırım bilmiyorum. Okuyan herkes votelerse sevinirim çünkü çok az vote var. Yeni bölümde görüşmek üzere sizi seviyorum.