"Yanımda kal..."
"Yanındayım zaten" dedi kısık bir sesle.
"Hayir"diyerek elimle yan tarafı gösterdim.
"Tamam"diyerek yanima geldi. Ona taraf döndüm ve kollarimi beline doladim. Oysa bir eliyle sirtimi okşuyor bir eliyle ise saclarimla oynuyordu. Gözlerim kapanmaya başlıyordu ve sonunda kendimi uykunun o sıcak kollarına bıraktım.
Savas
Sabah çok güzel bir kokuyla uyanmistim. Ilk defa. Bu kadar huzurlu ve iyi. En önemlisi mutlu...
Nazliya baktığımda hala uyuyordu. Yavaşça yerimde hareket ettim ve akşamki gibi elimle saçlarını oksadim. Sonra o masum yuzune gitti elim. Çok fazla hissettirmemeye çalışarak oksamaya basladim o narin tenini. Baş parmagim birden dudagina geldi. Baş parmagimla oksamaya basladim çilek dudaklarını. Yuzune yüzümü yaklastirdim ve dudaklarına ufak bir buse kondurdum. Geri çekilince sanki tebessüm etti uyurken. Sonraysa o tebessüm genişledi ve karşımdaki melek hareketlenmeye başladı. Bana bakıp hafifçe gözlerini araladı.
"Gunaydin"
"Gunaydin"
"Ya bisey diycem sen biraz önce guldun mu öptüm diye?"
Sabah sabah kizarmisti yine ve ben suan gülmemek için zor duruyordum.
"Ya ne gulmesi ben öyle mutlu uyanınca..."
"Çok pot kiriyosun"
Dedim gülerek."Of Savas yaaa"
"Tamam tamam" diyerek sıkıca sarildim ona.
Hislerim kuvvetliydi bu sefer. Sanki 'bu kiz senin sonsuzlugun onu birakmamalisin' gibisindendi. Ama ne malum? Genelde hep böyle olur ama sonuc: %65'i hüsran. %35'i sonsuz. Ama ben inanıyorum ki Nazli benim sonsuzlugum, karım ve kadınım olucak...Çocuklarımın annesi olucak. Benim yaşama sebebim olucak. Nefes almam için gerekli varlık olucak. O benim bu sevmediğim ve gitmek istedigim dünyayı bana sevdiren kişi olucak. O ben olucak. Kısaca o olmazsa ben diye bir şey olmayacak...