Nazli
"Bana böyle konuşmanın cezasını çekeceksin"
Dedim hızlı adımlarla Levent'in evine giderken. Asıl o sınırı aşmıştı artık ve gerçekler bugün ortaya çıkacaktı. Sinirle soluyup koşar adımlarla Levent'in evine gidiyordum. Artık herşeyin ama herşeyin ogrenilme vakti gelmişti. Sonuçta burda masum ve mağdur olan bendim...
"Pardon bakar misin?"
Dedi arkadan bi ses önce bana soylemiyordur diye yoluma hızlı şekilde devam ettim.
"Hey!"
Dedi sonra tekrardan. Ama benim acelem (!)olduğu için yine aldırış etmeden devam ettim sinirle yürümeye. Sonra ise bir el kolumu hızlı bir şekilde kavradı. Bi adamdı ve ben tanımıyordum.
"Noluyo be?!"
"Seslendim duymadınız"
"Sizi tanımıyorum yani bu çok normal. Ayrıca siz beni nerden tanıyorsunuz? Üstüne üstlük kolumuda derhal bırakıyorsunuz"
"Ya bi sus! Hakkaten ismin gibi Nazlisin he"
"Nerden biliyorsun ismimi? Beni nerden taniyorsun?!"
Dedim ondan kurtulmaya çalışırken.
"Debelenme!"
Diye bağırdığı sırada yan tarafımızda siyah bir araba belirdi. Içerden bi adam daha çıktı ve diğer kolumdan tuttu. Ikisi beni arabaya bindirdi zorla. Ne kadar bagirsamda kimse duymamıştı sesimi...
"Ya bırak!!"
"Kapa çeneni!"
"Ya kimsiniz ne istiyorsunuz bırakın!"
"Öğrenirsin sonra"
"Ya bira-"
Dememe kalmadan diğer adamın ağzıma baskı uygulamasıyla gözlerim kararmaya başlamıştı bile......
Savaş
"Ya nerde bu kiz?!!"
"Savas bi sakin ol! Bizde merak ediyoruz onu"
"Ya Ali saat akşamın 10'u oldu hala bi haber yok. Telefonu da kapalı"
"Ya başına bisey mi geldi yoksa"
"Selin tamam bak ağlama artık yeter"
Dedi Ali onun yanina gidip sarılarak.
"Ya bisey yapalim"
Diye ekledi üstüne Selin.
"Tamam sakin olalım bi dakka"
Dedim basimi ellerimin arasına alarak. Biraz etrafımda döndükten sonra Seline hızla dönerek devam ettim.
"Nazli okuldan neden gitti Selin?"
"Nedenini bilmiyorum ama çok sinirliydi"
"Neden?!"
"Ya Savas bilmiyorum bagirma!"
"Savas sakin ol"
Dedi Ali Selinden ayrılıp önümde durarak.
"Ama müdürün odasından çıkmıştı. Zaten o sinirle bisey demeden gitti"
Selin yere boş boş bakarak söylediğinde Aliyi geçip hızla önüne comeldim ve bana bakmasını sağladım.
"Anlat neler oldu hadi"
Dedim hızlı bir şekilde.
"Ya biz oturuyorduk bahçede sonra sizin yanınıza geldim iste"
Dedi. Duraksayip bir hickirik çıkardı ve ardından konuşmasının devamını getirdi.
"Sonra tekrar bahçeye döndüm yoktu. Bi kiz var iste o dedi 'onu müdür çağırdı ordadir' diye. Bende müdürün odasının kapısına gidip içerden çıkmasını bekledim. Çok geçmeden çıktı odadan ama beni görmemiş gibi koşar adımlarla geçti önümden. Peşinden gittim 'ne oldu anlat niye çağırmış seni' falan dedim ama geçiştirdi. Sonra sınıfa çıktı çantasını aldı geri indi aşağı. 'Nereye' diye sorduğumda da"
Dedi ve orda konuşmayı bırakıp önüne gelen saçlarını tek eliyle arkaya attı.
"Sorduğumda 'gelme önemli bi yere gidicem' dedi ve gitti"
Birden ayaklanarak derin bir nefes aldim.
"Bu müdür ile Nazlinin ne gibi bi bağlantıları var?"
"Bilmiyorum"
Dedi Selin derin bir nefes alırken.
"Tamam peki bu müdürün ev adresini falan biliyor muyuz?"
"Hayır! Artık soru sorma Savas!"
Selin ayaklanarak merdivenlerden hızla odasına çıktı. Tabi Alide peşinden. Peki Nazli neredeydi? Nereye gitmek istemişti veya nereye gitmişti? Ama en önemlisi o müdür denen herifle ne alıp veremedikleri vardı? Hepsi muamma....
