Savaş
"Ya seni o kizi öperken gördüm ama yine sormak istiyorum. Bize gelsene bugün"
Dedi çapkın çapkın.
Şimdi diyeceksiniz ki Ne oluyor?
Ne biliyim lan çalışmadım ki...
Iç ses susta bi anlatalım!
Flashback
Nazliyi tüm kantinin içinde, herkesin önünde opmuyordum resmen vakumluyordum...
Etraftan oooo, helal, yada keşke diyenler vardı. Ama ben yani Savas, ben umursarmiyim? Hayır tabiki de...
"Ne oluyor burda?!"
Sesin geldiği tarafa gözlerimi açıp baktigimda müdür vardı. Aman bana ne cokta tın.
Gözlerimi geri kapayıp Nazlimi öpmeye pardon vakumlamaya devam ettim. Nazli ise beni kendinden zar zor ayırdı ve heyecan, utanç ile telaşla ayağa kalktı.
"Nazli?"
"Ne!!"
"Doğru konus küçük hanım"
"Yok ya ne yaparsın?!"
Müdür bey (!) Ile Nazli uzun süre bakistiktan sonra(!) Müdür hızla uzaklaşıp gitti. Bişey vardı ama neyse ben sonra çözerim onu şimdi boşver.
Hemen ayaga kalkıp Nazlinin önüne gectim.
"Nerde kalmıştık?"
Dedim pis bir siritisla. Hemen tekrar utançtan ne yapacağını şaşırdı ve ordan hızla uzaklaştı. Ben ise sadece güldüm ve yerime geri oturdum.
"Ben bi bakiyim gidip"
Dedi Selin en mutlu hali ile kocaman gülümserken. Oda koşarak kantinden çıktığında Ali ile ben kaldık sadece masada.
Flashback son
Işte sonra masaya bu kız geldi ve bunu söyledi. (Hani ilk başta)
Şimdi Nazli olsa kızı doğduğuna pişman ederdi. Suan ise şöyle bisey oluyor...
Ali bana, ben Aliye saskinca bakarken kiz birinin altında inlemek için adeta heyecandan patlamak üzereydi.
"Iyi gormussun yani bizi"
Dedim durumu iza etmeye çalışırken ama kız hemen lafimi böldü.
"Evet ama sorun olmaz herhalde he?"
Dedi yine aynı şekilde. Ama bu sefer göz kirparak!
Bogazimi temizleyerek devam ettim.
"Ben o optugum kızı seviyorum. Okey. Ayrıca ben öyle çapkın gorunsemde değilimdir. Ayrıca Nazlidan başkası yok. Anladın mi?"
"Bi kere denesek"
"Yok almiyim ben. Şimdi uza hadi"
Dedim önüme dönerek. Tam kahvemden aldığım sırada kızın dediği şeyle geri puskurttum.
"Mavi gozlu sen ne dersin?"
Aliye baktigimda gözleri yerinden çıkacak gibiydi. Ben ise kendimi tutamadım ve bu sefer içten düşünmem gerekeni dışa, direk kıza söyledim.
"Ya sen ne kadar altta kalmak isteyen cinstensin kizim ya"
Kiz gözlerini kisip biraz bakti ve bunun üzerine gitti. Nihayet!
"Bu neydi lan şimdi?"
"Ne biliyim abi ben. Siktir et"
Dedim geri puskurttugum kahvenin tadını alamadığım ve almak istediğim için tekrar bir yudum alırken.
"Aman bunu ne Nazli ne de Selin duymasın"
"Neyi?"
Sesin geldiği tarafa baktığımızda... Selin vardı!
"S...şey"
Ali düzeltmeye çalıştı ama sadece çalıştı.
"Ney?"
Dedi Selin gözlerini kisip, tek kaşını kaldirmisken.
"Yok bisey"
Dedim hızla. Çünkü Nazlinin kulağına giderse olacakları düşünmek bile istemiyorum..
"Iyi tamam"
Dedi Selin sandalyeye oturarak.
Ne çabuk inanıp pes etti ya...
"Ya siz beni salak mi sandiniz!"
Selin ellerini masaya vurarak bagirdiginda dusundugum şeyde yanildigimi anlamış bulundum.
"Selin-"
"Anlat Ali bisey olmuş iste! Biz neyi duymayalim?"
"Abi-"
Dedi bana bakarak Ali.
"Ali sakın!"
"Soyliycek Savaş! Hadi Ali anlat"
"Ya şimdi siz gittiniz ya-"
"Aliii"
Dedim dislerimi bastırarak tislar şekilde.
"Sus ya!"
Diye araya girdi yine Selin.
"Sonra buraya bi kiz geldi"
Dıştan sesli bir of çekerek elimi alnima koyarak sivazladim.
"Yandık oğlum"
Selin bana kısık gözlerle öldürücü bakışları atınca artık tamam! Sustum...
"Işte bizimle yatmayı teklif etti"
Dedi Ali gozlerini kapayıp hızla söylerken.
"Ne?!!"
Dedi sandalyesini ittirip hızla yerinden kalkarken.
"Kim o kiz? Ha?! Kim!"
"Ya Selin sakin ol tamam lutfen. Bak hele Nazli sakin duymasın"
Selin hızla bisey demeden kantinden uzaklaştı.
Hadi bakalim benimde sonum sevdigim kizin elinden olucakmis..Buraya kadar;Hadi hayırlısı!
