Kayıp Ayakkabıların Esrarı - 6

660 53 45
                                    

Tatilden yeni döndüm. Yorumlarıyla destek olan herkes candır.İkinci fragman yani Joshua Watson fragmanı, multimedyada.Onunla ilgili görüşlerinizi yorumlarınıza eklerseniz sevinirim.Bu bölüm Minel'e.Tek aşkıma.Sherlock'uma. (Sen Real Sherlocksun aşkım.Beni affet.) @minel_41 seviliyosun.

Ve o...O Sherdan'dı.

Şarkı bittiğinde, "Sherdan?" diye mırıldandım. Bana döndü ve gülümseyerek : " Sen Watson olmalısın.Sherdan bahsetmişti. Ben Mysille.Sherdan'ın ablasıyım.Gerçi sadece iki dakika büyüğüm ama." dedi ve elindeki kemanı kutusuna yerleştirdi."Pek boş vaktim yoktur, keman çalmak sadece bazen yapabildiğim bir şey. "

Elimde olmadan, onun bu tasasız halini şaşkınlıkla karşıladım. Sherdan'ın fotokopisi, ancak ona bu kadar benzeyebilirdi.Başımı ovdum ve:"Sherdan'ın ne halde olduğundan haberin vardır umarım. " dedim.Gözlerini, Sherdan'ın ukala bakışlarına benzer bir şekilde kıstı ve:"Ben onun ne yaptığını kendisinden iyi, ve hatta önce biliyorum.Her adımını...Şu an nerede olduğunu soruyorsan, evet.Farkındayım.Her zaman başıma dert açar zaten.En kısa zamanda onu oradan çıkartmaya çalışırım. " diye tısladı.

"Dediğin şey o kadar kolay mı? Üstelik sen burada amaçsızca keman çalarken, bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun?"

Sesim öfkeli çıkmıştı. Neden kendime engel olamazdım ki zaten?

" Sherdan biraz idiot olduğunu söylemişti.Bir de biraz inatçıymışsın..."

"Ben mi? İnatçı, ben?"

"Beni buraya o gönderdi küçük keçi.Senden burger yapmamı istemiyorsan sus ve beni dinle; defteri okuyacakmışsın ve zaman kaybetmeyecekmişsin.Benden bu kadar.Mecliste işler aksamadan oraya gitmeliyim, daha sonra da Diyojen Klübü'ne.Şimdilik hoşçakal. "

Çantasını topladı ve aceleyle dışarı çıktı.Ben de defterle başbaşa kaldım.Nrydi bu defteri bu kadar özel yapan? Sherdan okumamı hatırlatması için birini gönderdiğine göre, baya önemli bir şey olmalıydı. Birkaç dakika defterle bakıştıktan sonra, bir sayfa daha çevirip yazıyı okudum:

"Mysille gelmiş olmalı.Toplu taşımayı kullanmayacak kadar ünlü ve tanınmış olduğunu söylemiş miydim? Hayatlarımızın soyadlarımıza bağlı olması, ne kadar da acı verici..."

Kesinlikle doğruydu. O bir Holmes' tu.Her zaman soyadına uygun davranmalıydı.Bense bir Watson'dım. Tıp okumayı da ben istememiştim ki ! Geleceğim hakkındaki kararları benim almama izin vermediler.Bana kalsa...Bana kalsa sanırım her zaman resim çizerdim, ölene dek.Ama artık çok geçti. Bırakmıştım.Ve evet, acı vericiydi.

Birdahaki sayfayı çevirdim ve Sherdan'dan bir haber almaya umutlanarak okudum.

"Evet asker.Benim hakkımda bilmediğin bir şey varsa o da senin eğitimin için elimden geleni yapacağımdır."

Eğitim...Neden bahsediyordu ki?

" Evet, eğitim aziz dostum Watson. Sana bir şeyler bildiğimi söyledim değil mi? Dediklerimi yaparsan, evde olurum.Umarım, bana düşündüğüm kadar değer veriyorsundur."

" Sana senin düşündüğünden daha fazla değer veriyorum Sherdan, sadece bunu söyleyecek cesaretim yok."

Uyku yavaş yavaş bastırmaya başlarken, odaya loş bir ışık sağlayan masa lambamı yaktım.Odanın tek düzenli yeri olan çalışma masamın üzerine, biraz daha dokunsam, dağılmaya meyilli gibi görünen tarif defterini koydum.Ve bir taraftan esnerken, bir taraftan bir sonraki sayfayı okudum:

"Saat 12'yi geçiyor Joshua. Bugünlük bu kadar yeter.İyi uykular."

Zamanlaması neden her zaman bu kadar isabetli olmalıydı ki? Lambanın düğmesine bastım ve kendimi yatağa attım.

Biraz sonra gözlerimi açtığımda, o karşımda elindeki keman yayını reçinelemekle uğraşıyordu.Saçları açık camdan esen rüzgarla dağılmıştı.Her zaman giydiği deri ceketi ve kazağı üzerindeydi.Ve bana masumca gülümsüyordu.Biran, gözlerimi kırpmamla yok oldu.Hah! Onsuzluktan hayal görmeye başlamıştım.Ne iyiydi.Üstelik ilk vakada ilerleme kaydedememiştim bile.

Başımı yastığa gömebildiğim kadar gömdüm.Ve uykuya dalmayı diledim. Rüyamda, normal ve Sherdan olmayan şeyler görebileceğim bir uykuya...

Sınır 7 yorum, 7 vote :))

Sherdan HolmesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin