HESPEROSUN ANLATIMI;
3 gündür burada onunla beraber yaşıyordum. Garip biriydi. Açıkçası onu kendime çok yakın biri olarak görüyordum. Yani bedensel ve fiziksel olarak değil. Yalnızdı. Bende yalnızdım. Düşününce tek buydu onu kendime yakın gördüğüm özelliği. Sanki onu ablam gibi hissediyordum. İlginç dimi? Biliyorum.
Neyse bu üç gün içerisinde bana dövüşmeyi öğretti –yani tabi bu kadar kısa zaman içerisinde ne kadar öğrenebildiysem artık- ve kolyemin güçleri üzerinde çalıştık. Artık gitmemiz gerektiğini biliyordum. Açıkçası hem heyecanlıydım hem de korkuyordum. Zihnim bazen vazgeçmek istiyordu ama kalbim ona yardım etmemi en sonunda doğru yolu bulabileceğimi savunuyordu. Bu yüzden bende kalbimi dinlemeye karar vermiştim. Düşünceli bir şekilde kanepede otururken benim dalgın halimden odessanın sesi çıkardı. "Hadi gidiyoruz" Ona döndüm 'tamam' anlamında salladıktan sonra oturduğum yerden kalktım dış kapıya doğru yönelip dışarı çıktım, o da kapıyı kapattı. Ve ormanın içine doğru yürümeye başladık.
***
Yürümeye devam ediyorduk. Odessa bir anda durdu. Ben ise az kalsın ona çarpıyordum. Ama şanslı günümdeymişim demek ki ona çarpmadım. Arkasın döndü ve " Burada dönüşeceğiz" Kaşlarımı çatarak etrafa bakındım bomboş ağaçların olmadığı bir alandaydık. Sanırım ben farkında değilken ışınlanma gücünü kullanmıştı. Tamam, anlamında başımı salladım. "Şimdi çalıştığımız şeyi unutma anlaştık mı? Gözlerini kapat, derin bir nefes al ve zihnini boşalt." Dediğin yaptıktan sonra elini omzuma koyduğunu anladım. Birkaç saniye sonra bedenimdeki değişimi hissedebiliyordu. Tuhaf bir histi.
Sonra gözlerimi açtım. Karşımda havada asılı duran bir ayna vardı. Ayna da gördüğüm erkek 1.85 boylarında, sert yüz hatlarına sahip, kahverengi gözlü yapılı biri vardı. Gözüm hemen yanımdaki kişiye takıldı. O da aynadaydı. Hemen yanımdaydı. Siyah saçlı sert yüz hatlarınsa sahip inanılmaz güzel biriydi. Bakışlarımı aynadan çektim ve kafamı yan tarafa çevirdim. "Odessa, Bu aynadaki biz miyiz?" gülümsedi. "evet" dedi.
Aynada ki yeni 'ben'e hayranlıkla baktım. "vay canına çok yakışıklıyım" sonra yüzüme ve saçlarıma dokunmaya başladım. Odessa aceleci bir ses "hadi gitmemiz lazım" diyerek kolumu tutarak beni çekiştirmeye başladı.
(hesperosun yeni hali )
***
Birkaç dakika yürüdükten sonra ormandan çıkıp meydana varabilmiştik. Pazar çadırları tarzı yerlerden geçerken birçok kişi bize bakıyordu. Bir şey söyleyeyim mi. Yakışıklı olmak harika bir şey dostum!!! Afrodit kutsanmalarının size attığı cilveli bakışları sayamıyorum bile...
Bir anda eliyle çeneme vurdu çok sert değildi. "Hey! Neden vurdun?" Kızgın bir şekilde bana bakan o güzel kız bir anda devasa odessa'ya dönüşebileceği aklıma geldiğinde sessizce başıma yere eğdim ve yürümeye devam ettik. "Hesperos dikkat ver birazdan bir kadınla tanışacaksın sakın kendi düşüncelerini işleve sokma! Tamam mı? Şuanda bulunduğun bedenin kendi düşünceleri var yani bir tür proglanmış bir beden bu kendini kasma o ne yapacağını bilir anlaştık mı?" Dediklerini hayretle dinlemiştim. "Ama nasıl bu beden..." "bedenin bir kıyafet gibi hesperos düşünceleri olan bir kostüm anladın mı? Yeter ki bırak seni o kontrol etsin" Hayretler içerisinde mırıldandım. "Taşın b kadar güçlü olması.. imkansız"
Önümde yürüyordu kafasını omuz hizasına kadar çevirdi ve tek gözünü bana odakladı. "İmkansız diye bir şey yoktur."
(odessanın yeni hali)
***
YENİ BÖLÜMMM. BİLİYORUM UZUN ZAMANDIR YENİ BÖLÜM YAZMADIM. BUNUN İÇİN ÜZGÜNÜM. NEYSE YAZIM YANLIŞLARIM VARSA MARUZ GÖRÜN:( BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :* SİZİ SEVİYORUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZLERİ GÖRÜNMEYEN EFSANESİ - GECEYİ ÖLDÜRMEK SERİSİ
Fantasy"Öfkemin ateşini vücudumda hissederken kim olduğumu bilmemek en acı duyguydu benim için asla vazgeçmemek yapmam gereken tek şeydi belkide" *** Odessa,tanrıların şehri adında mükemmel bir dünyada yaşamaktadır. Herkesin yunan tanrılarından haberdar ol...