KARANLIK KÖKLER

Bölüm 2

 Babam benim doğumumdan önceki dönemlerde bu kurallarda aile içinden kimsenin birbirine zarar veremeyeceği yazmasına rağmen benim aileden biri tarafından öldürülebileceğimi düşündüğünü söyledi.

Ama ben yetişkinlik dönemine geldiğimde artık ailedeki en güç fert olacağım için hiç bir kural dinleyemeyecek kadar güçlü olacağımı düşünmüş olmalarıymış. Yazılan eski kurallar oldukça basit hata yapan bireyler aile tarafından yargılanır ama beni yargılayacak bir gücün olmaması aile için bir tehditmiş. Babamda annemin ölümüyle birlikte bütün ailesine benim öldüğümü söylemiş mükemmel bir hikaye yaratmış ailesine bütün kanıtları sunmuş. Ve benim yetişkin bir birey olmamı beklemiş, bu yaşımda artık bana kimsenin zarar veremeyeceğini bildiği içinde beni yanına getirtmiş.

Annemin ölümünden sonra babam bütün aile işlerinden çekilmiş babamın hakkı olan yönetim koltuğuna kardeşi geçmiş. Ve şuanda onun çocuğu olan büyük kuzenim Carter her şeyi yönetiyormuş. Kurallar bu konuda çok açıkmış aileyi soyunun devamını sağlayabilen en büyük kişi aileyi yönetecek. Annem öldükten sonra babam yeniden evlenmek istemediğini söylemiş. Bu sebep den dolayı kuzenimin aileyi yönetmesi normal karşılanmış.

Babam 'Artık yetişkin bir bireysin ve güçlerini kullanmayı öğrenip kendini savuna bilmen lazım. Ailede güçlerini tam kullanmaya başlamadan seni öldürmek isteyenler olabilir.' dedi. Biranda bu kadar çok düşman edinmek beklediğim bir şey değildi bu biraz beni ürkütmüştü ama duruşumu dikleştirdim ve babamı dinlemeye devam ettim.  'Aileden gelen temel yeteneğe birlikte çalışabilir ama yeni gelen yeteneklerini kendin keşfetmen gerekecek' dedi.  Bende ona 'ailenin sahip olduğu yetenek tam olarak nedir?' diye sordum. 

Ailenin hiç bir alanda başarısız olmamasının nedeni olan yeteneğini anlattı, bu yetenek sayesinde bir bireyin yada küçük bir topluluğun zihinlerindeki düşünceyi küçük çapta değiştirebileceklerini söyledi. Küçük çapta derken bunu açıklama gereği duydu ve birbirlerini öldürmeyeceklerini ama en azından kendi söyledikleri şeyin en mantıklı şey olduğuna inandırabileceğini söyledi. Örneğin çok büyük hisselere sahip bir hissedarın hisselerini satın almak istediklerinde o adama kendi hisselerinin değersiz olduğunu ve bir an önce satması gerektiğine inandıra biliyorlarmış. Geçmişi düşündüğümde insanları bir çok şeye ikna edebildiğimi düşündüm. Yeteneklerimi bilmeden önce bile kullanmaya başladığı fark ettim ve bunu babamla paylaştım. Oda bana kendi güçlerini benim yaşımdan birkaç yaş küçükken fark ettiğini söyledi. her zaman farklı olduğumu biliyordum, artık ne olduğumu bilmek ve  babamın yanında olmak bana rahatlama getirmişti.

Babam ailedeki insanların hepsiyle tanışacağımı ama bir çoğunun soyadının bizden farklı olduğunu ve dışarıdan kimsenin aile olduğumuzu bilmediğini söyledi. Dimitrius kurallarında aile içindeki servetin asla dışarıdan biri tarafından öğrenilmemesi gerektiğini kesin bir dille belirtmiş. Dimitriusdan  sonraki gelen nesillerde Avrupadaki ve diğer ülkelerdeki mal varlıklarımızı farklı soyadlarda yönetiyorlarmış. Babam birbirimizden ne kadar uzak da olsak ailenin her zaman Bertrand soy adına sahip en büyük veliaht tarafından yönetildiğini söyledi. Tabi babam sözde benim ve annem Merilyn'in ölümünden sonra yönetimi kuzenime bırakmış.

Babam kendisine bir içki almak için kalktığı sırada 'kimliğin ve pasaportun değişti ismin aynı ama artık soy adın Bertrand bundan sonra sahip olman gereken her şeye sahip olacaksın.' dedi. Bir gün içinde yaşadıklarımı düşününce birde yıllarca sahip olduğum soy ismimin değişmesi bana çok ağır gelmişti. 'Berk Bertrand' dedim sesli bir şekilde bunu istemsizce yapmıştım. Yeni soy adıma alışmam için bir süre geçmesi gerekecekti. Babamın bu anlattıklarını dinlerken anlattığı her şeyi çok hızlı kabul ettiğimi fark ettim normalde sinirli olmam gerekmez miydi. Babama baktım 'Bu anlattıkların ve yaptıkların bir gün için çok fazla düşünmek için biraz müsaade istiyorum.' Dedim. Babam da 'Yarın devam edebiliriz, dışarıda bir kişi seni odana götürmek için bekliyor.' dedi.