Ailem hakkında bu kadar şeyi öğrenmek benim için kolay olmamıştı. Ailem para kazanmak için her şeyi yapmış tüm güçlerine kullanmıştı. Yüz yıllardır kullandıkları sistem sayesinde dünyanın her yerini bir sarmaşık gibi ele geçirmişlerdi.
Bu bilgileri öğrenmek bana oldukça ağır gelmişti daha daha fazla araştırma yapıp babamla bu konu hakkında konuşmayı kafama not ettim.
Yeni gücümü keşfedeli sekiz gün oldu ama ormanda beni bulmalarından bu yana bir daha gücümü kullanamadım. İlk başlarda kendimi zorlamaya korkuyordum yeniden kafamın içinde o kadar sesi istiyor muyum bilmiyordum. Ama şuan kendimi zorlayıp bir şeyler duymaya çalışıyor olsam da işe yaramıyor.
Bende düşünmeye başladım, ilk olarak gücümü fark ettiğimde kendi partimde ikincisinde ise bir gece kulübünde. Bunları hatırladıktan sonra ikisininde oldukça kalabalık ortamlar olduğunu düşünüp. Yeniden denemek için kalabalık bir ortam seçmeye karar verdim.
Merve ve Graham savunma derslerinde daha samimi olmuşlardı. Artık aralarında bir şeylerin başlaması çok yakındı.
Bir pazar kahvaltısı sırasında halam, ben, babam, Merve, ve Graham sofrada oturup kahvaltımızı yaparken. 'Berk hava çok güzel bugünkü dersler sırasında bana karşı olmak ister misin bakalım kendini yeterince geliştirdin mi?' dedi ve sinsice gülümsedi. 'Mervecim ne kadar iyi olduğu mu başka biriyle ben dövüşürken görmek zorundasın. Bana lütfen kendin gibi küçük bir kıza el kaldırmamı söyleme' diyerek onu ona güldüm ve sinirlenmesini izledim.
Araya halam girdi. 'O zaman bir turnuva yapalım bu masadakiler arasında bakalım kim daha iyi.' Halam konuşurken şaşkınlığımı gizleyemedim. Halam oldukça kibar bir bayandı hatta hareketleriyle ve davranışlarıyla tüm dünyadaki en asil bayan olduğunu bile söyleyebilirdim. Her zaman giydiği gösterişli elbiseleri, yüksek topuklu ayakkabıları ve tabi ki milyonlar değerindeki aksesuarlarıyla o her zaman çok kırılgan gözükmüştü bana.
Halamın konuşmasından sonra babam ve Graham da halamın teklifini onaylamıştı. 'Tamam bende kabul ediyorum.' dedim ve benim ardımdan ' bende' dedi Merve.
Babam çalışanlardan birini yanına çağırdı ve kulağına bir şeyler söyledi ama ben ne dediğini duyamamıştım. Kahvaltımızı edip kahvelerimizi içmek salona geçtik Merve de bende evdeki insanlara Türk kahvesi içiyor olmalarının gururunu yaşıyorduk. İlk içtiklerinde biraz ağır gelmişti ama bizim ısrarlarımız üzerine alışmışlar şuan kendi istekleriyle içiyorlardı Türk kahvesini.
'Herkes hazırsa bahçeye çıkıp turnuvaya başlayabilir' dedi babam. Babamı bu kadar istekli ve neşeli görmek hoşuma gitmişti.
Bahçeye çıktığımızda ringin ne ara kurulduğuna inanamadım. Babamın çalışanına söylediği şey hemen bir ring kurun olamazdı her halde. çimenlerin içindeki ringin etrafında ayrıca oturmamız içinde bir kaç bank vardı.
Biz bahçede ringin etrafında ısınırken babam ve halam hazırlanmış bir şekilde gelmişlerdi. Halam bu haliyle oldukça farklı gözüküyordu. Üzerinde bir tayt ve sporcu atleti vardı yani oldukça normaldi.
Eline bir tepsi ve tepsinin içinde bir kutuyla bir çalışan yanımıza doğru geldi. 'Lütfen herkes bir kart seçsin.' dedi. İlk önce halam çekti ve ona babam denk geldi. Daha sonra ben çektim ve bana Graham denk geldi. Daha öncede Graham'ı dövüşürken görmüştüm oldukça atik ve güçlü bir rakip olmuştu benim için. Merve kazanan kişiyle finalde karşılaşmak için kenarda bekledi.
İlk maç halam ile babamındı babam başlar başlamaz bir kaç atak yapmıştı fakat halam her bir atağını atlatmış ve yorulmasına izin vererek sadece savunmada beklemişti. Anladığım kadarıyla bu onların ilk karşılaşması değildi halam babamın hareketlerini tanıyor gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK KÖKLER
Fantasy'Farklı olduğunu biliyorsun bunun nedenini öğrenmek istemiyor musun?'