AŞK OYUNU...
3.BÖLÜM
Sabah olmuştu.artık eski mutluluğum yoktu. eski neşeli ceylan gitmiş, yerine bambaşka suratsız bir kız gelmişti. hazırlanıp evden çıktım. yavaş yavaş yürümeye başladım. gözüm parmağımda takılı olan nişan yüzügüne ilişti. hemen parmağmdan yüzüğü çıkarıp çantama attım. bu yüzükle dolanmak istemiyorum. okulun bahçesine varmıştım. dersin başlamasına henüz vakit vardı. bir banka oturup etrafa göz atmaya başladım. aklımda alp vardı acaba nerdeydi?
ben ona nasıl bu kadar aşık oldum hiç bilmiyorum.. ve ona aşık olduğumu söyleyemedim bile kahretsin bu gidişle söyleyemiycem çünkü evleniyorum... off.. yanıma yakın bir erkek arkadaşım hatta kankam sayılır eren oturmuştu.
-naber fıstık
-iyi kanka sen ne yapıyon?
-iyim bende hayırdır bu surat ne turşu mu satıyon yavru dedi gülerek.
-kanka salla ya babamın lüzumsuz işleri işte..
-ne oldu kız anlat bakalım
-kanka babam beni istemediğim biriyle nişanladı.
-neee.. ohaaa.. ciddi misin sen? peki kim bu yeni nişanlın tanışıyor muyuz?
-emin ol o salakla tanıştığını düşünmüyorum..
-kimmiş ceylan söyle lafı geveleme dedi. merti erene gösterecektim. etrafa bakındım. mert arkadaşlarıyla beraber köşede konuşuyordu. ben erene:
-bak şu sağdaki sarışın uzun boylu mavi gözlü bir ukala işte salla dedim.
-benim kadar yakışıklı değilmiş dedi gülerek.
-aynen kanka kim senin kadar yakışıklı olur ki ayıpsın dedim. o sırada mertin bize doğru geldiğini farkettim. neden geliyor ki bu çocuk deli mi?
-canım ne yapıyorsun burada?
-pardon sen bana mı canım dedin?
-evet nişanlım değil misin?
-değilim anladın mı? istemiyorum seni dedim. mert cebinden yüzüğü çıkardı.
-bak nişanlıyız biz sen ne kadar istemesen de bu yüzükte bunun kanıtı dedi. eren:
-kız istemiyor birader rahat bırak belli ki zorla olmuş bir şey dedi. mert ereni iterek:
-sen kimsin lan ne hakla karışıyorsun bana... ceylan benim nişanlım...
-senin nişanlın olabilir ama o benim dedi. ve sustu eren. gözlerim erendeydi. acaba ne diyecekti de susmuştu. kahretsin diyip yanımızdan uzaklaştı. ben merte bakarak:
-derdin ne yaa senin gerizekalı bu bir oyun sen dedin bunu gerçek bir şey değil uzatma istersen arkadaşlarıma da karışma bir daha diye bağırdım. mert:
-önüne gelen erkekle konuşma sende dedi
-sanane oğlum karışma bana ya ben sana karışıyor muyum? hayır sende bana karışma o zaman dedim. mert:
-aman senin gibi bir çirkinle uğraşamam neyse kızlar beni bekler hadi güzelim öpüldün dedi gülerek ve yanımdan gitti. gerizekalı ya.. aptal ben bu çocuktan nefret ediyorum...
derse girip çıkmıştık. okul çıkışında ereni aramaya başlamıştım. yolun kenarında arkadaşıyla konuşuyordu. yanına gidip:
-eren konuşabilir miyiz biraz dedim.
-tamam konuşalım da ne konuşucaz? nişanlın görmesin benim yüzümden aranız bozulsun istemem..
-salla ya o salağı... sen onun yanında bir şey diyecektin ama demedin ne oldu bir şey mi var benim bilmediğim eren dedim.
-yok kız ne olacak bir şey yok öyle bir anda konuşamadım işte dedi.
-iyi bakalım hadi beni eve bırak dedim.
eren olur dedi. arabasıyla beni evime bıraktı. evde durmak istemiyordum. üstümü değiştirip salona geçtim. anneme:
-ben buketlere gidiyorum haberin olsun dedim. annem:
-çok geç kalma baban gelmeden evde ol dedi.
-bilmiyorum olmadı buketlerde kalırım
-nişanlının haberi var mı?
-anne istemiyorum olmasın haberi ona ne kendini begenmiş ukala işte..
-offf aman be kızım babana karşımı çıkacaksın.
-gerekirse evet dedim ve evden çıktım. sinirli sinirli hızlı adımlarla buketlere gittim. o sırada mert beni aramıştı. telefonu meşgule verdim. onunla konuşmak istemiyordum. buketlerin kapısına vurdum. kapıyı buketin erkek kardeşi sarp açmıştı.
-naber yakışıklı..
-iyi ceylan abla
-buket cadısı nerede
-odasında dedi. tamam diyip buketin odasına çıktım. sanırım babası evde yoktu. kapıyı pat diye açıp:
-buket ben geldim diye bağırdım. gördüğüme inanamamıştım. mert buradaydı.
-ne işin var be senin burada dedim sinirle.
-hiç buketle konuşmaya geldim dedi alaycı bir şekilde. elimle kapıyı göstererek:
-bak şimdi mert bey napıcaksın sen biliyor musun? şu gördüğün kapı var ya oradan çıkıp defolup gidiyorsun hadi dedim bağırarak.. gözlerimden resmen ateşler fışkırıyordu. mert:
-tamam.. gidiyorum bence bir aynaya bak korkunç görünüyorsun dedi. bukete dönüp:
-allah sana sabır versin buket bu kıza dayanılmaz malesef ömür boyu onunla olucam dedi mert. ben bağırarak:
-olma o zaman zorlayan yok seni defol hadi dedim. mert odadan çıktı. ben bukete bakarak:
-kızım pki senin derdin ne bu itle neden konuşuyorsun ya
-kanka özür dilerim seninle ilgili konuşmak istedi. zaten ben çağırmadım. beni takip etmiş okul çıkışında babam evden çıkıncada bizee geldi sen gelmeden biraz önceydi.
-off tamam yaa diyip buketin yatağına oturdum.
buket ile gece 3'e kadar dertleşip sohbet ettik
sabah olmuştu.buket ile uyanıp kahvaltı hazırladık. babası ve kardeşi uyuyordu. evden çıkıp okula gittik. derse girinceye kadar ben buket ve eren beraber okulun bahçesinde sohbet ettik.
******
her gün olduğu gibi bugün de derslere girip çıkmıştık. okuldan çıktım. merti görmüştüm. yanında bir kızla konuşuyorlardı. acaba ne konuşuyorlardı? aman banane... beni ilgilendirmez neden merak ediyorum ki alla alla... neyse eve gelmiştim. odama geçip uzandım. abim odama geldi.
-ceylan ne yapıyorsun iyi misin dedi.
-iyi değilim volkan canım çok sıkılıyor bu duruma ... istemediğim biriyle evlendirecek babam nasıl iyi olabilirim söylesene abi dedim
-babam kararlı kardeşim kimseyi dinlemiyor kaç kere konuşmayı denedim ama istemiyor elimden bir şey gelmiyor ceylan..
-neyse salla be abi o beni canlı canlı mezara gömüyor haberi yok
-böyle deme ceylan
-derim tamam mı neyse yalnız bırakır mısın uyumak istiyorum dedim. abim peki deyip odadan çıktı.
tam gözlerimi kapatıp uykuya kendimi bırakacaktım ki zilin sesiyle irkildim. bu da kimdi? bu saatte kim geldi?... yataktan kalkıp kendime çeki düzen verdim. odadan çıktım salona geçtim. oda ne mert ve ailesi gelmişti. babam beni yanlarına çağırdı. babamın yanına gidip oturdum. babam:
-çocuklar biz damadımın babası isa beyle bir karar aldık dedi. mert:
-buyrun dinliyoruz dedi. isa amca:
-çocuklar biz sizi evlendirmek istiyoruz dedi. ben:
-nasıl yani dedim. babam:
-yani en geç 2 hafta sonraya gidip nikah günü alın. düğün yapalım dedi. mert ile birbirimize bakıyorduk. nasıl olur ya 2 hafta da ne demek....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK OYUNU
Ficção Adolescenteİki genç sizce ailelerinin zoruyla evlendirilirse nolur ? Büyük bir aşk mı olur ? yoksa büyük bir hayal kırıklığımı ? belkide bazı küçük sırlar ortaya çıkar öğrenmeye var mısınız ?