bu nasıl bir şey ya her taraf benim fotoğraflarımla dolu... gözlerime inanamıyordum. mert neden bunu yapmıştı ki... fotoğraflarım hep duvarlarda asılı hepsi uzaktan çekilmiş anlaşılan hep başka yönlere bakıyorumm... odada bir tane masa vardı.. yavaş yavaş masaya gittim. üst tarafında aynası vardı. ve aynada çok hoş bir fotoğrafım asılmıştı. fotoğrafın yanında daa bir not:
"bir gün benim olacaksın" yazıyordu.
masanın çekmeceleri açtım. orada da kağıtlara yazılmış bir şeyler vardı. sonunda çekmecede bi defter buldum. defterin ilk sayfasını açtım..
tarihinden tut saatine kadar herşey yazılıydı sanırım bi günlüktü bu.... bu defteri almam gerek belki benimle alakalı bir şey yazmıştır... hemen defteri alıp odadan çıktım.
aşşağıya indim.. songül hanımda tam yukarıya çıkıyordu.
-kızım neredesin?
-şşe..eyy ben dedim.
-o arkanda ki ne kızım dedi. elimdeki defteri arkamdan çıkarıp:
-hi..çç sadece mert odasından şee..eyy defterini unutmuş da bana geçen gün demişti o yüzden sanırım bu deftere önem veriyor biraz üzülmüştü.. ona süpriz yapmak istiyorum buraya geldiğimi söylemezsiniz dimi? dedim masumca..
-tabi kızım sen rahat ol
-çok teşekkürler annecim neyse ben artık gideyim mert babam falan beni bekliyodur merak etmişlerdir kendinize iyi bakın bize de bekleriz bi gün deyip songül hanımla vedalaştım. kapıyı açıp dışarıya çıktım. derin bir nefes almıştım. sonunda şükürler olsun....
taksi tutup eve geldim. kapıyı anahtarla açtım. mert karşımdaydı.
-nerdesin sen?
-şş..eyy ben mert biraz gezdim bir şey mi oldu? dedim. mert bana bi anda sarıldı. neye uğradığımı şaşırmıştım.
-seni çook merak ettim sadece neyse diyip kendini çekti ve yukarıya çıktı. bende salona geçip oturdum. sanırım babam evde yoktu.. çantamdan defteri çıkardım.. defterin sayfalarını göz gezdirmeye başladım. bi sayfadaki büyük harflerle yazılı olan cümle dikkatimi çekmişti.
"ONU SEVELİ TAM 4. YILA GİRİYOR AMA O BUNU BİLMİYOR" yazıyordu.. ohaa o beni 4 yıldır seviyor muydu yani daha neler.... ben nasıl bunu farkedemedim ki...? dediğim lafa bak ben onu hiç tanımıyordum ki nasıl farkedeyim aptalsın ceylan... defteri çantama atıp odaya çıktım. acaba mert ile konuşsa mıydım? yok yaa en iyisi vakti geldiğinde söylemek isterse o söylesin hiç bilmiyormuş gibi davranmak... evet.. evet.. en güzeli bu...
üstüme rahat bir şeyler giyinip mertin yanına uzandım.. mert gözlerini dikmiş tavana bakıyordu..
-mert
-efendim
-sana bir şey sorucam ama bana doğru cevap ver?
-sor dedi kafanı hafif bana çevirerek.
-hiç birine aşık oldun mu?
-şşee..yy dedi. biraz sustu. ve :
-hayır olmadım dedi.
-sana bu soruyu sormama gerek yok çünkü sen alpi seviyorsun dedi alaycı bir gülümsemeyle..
-belki de öyle zannediyorumdur..
-nasıl yani dedi bana bakarak..
-bilmem bende bilmiyorum neysee kapat alpin konusunu... sen şimdi hiç birini sevmedin mi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK OYUNU
Teen Fictionİki genç sizce ailelerinin zoruyla evlendirilirse nolur ? Büyük bir aşk mı olur ? yoksa büyük bir hayal kırıklığımı ? belkide bazı küçük sırlar ortaya çıkar öğrenmeye var mısınız ?