12.BÖLÜM

27 1 0
                                    

babam alpi içeriye almıştı. kapıyı tam kapatıcakken:
-baba.. bende geldim dedim. babam:
-geç kızım sende içeri dedi.içeriye geçip çantamı yere bıraktım ve salona geçtim. alp bana bakıyordu. tam karşısına oturdum. alpe kısık sesle:
-lütfen yapma alp nolur beni seviyorsan bak nolur dedim. babam da geldi. 
-eee kızım bu çocuk senin arkadaşınmış..
-evet baba kendisi alp olur 
-ee delikanlı sen ne konuşacaksın önemli olan...?
-şeyy efendim ben kızınızı seviyorum
-anlamadım... dedi babam. gözlerim alpin üstünden bir saniye olsun ayrılmamıştı.. nasıl söylemişti bunu yaaa....
-yani beni yanlış anladınız kızınız çok iyi birisi... bugün benim hayatımı kurtardı... dedi. bi anda kendimi toparlayıp olanlara baktım. alp söylememişti babama.... babam:
-gerçekten mi? dedi gülerek. bana bakarak:
-aferin kızım hep böyle ol dedi. alp:
-neyse ben kalkayım artık size iyi günler... dedi. ben:
-baba sen kalkma ben alpi yolcu edeyim dedim. babam:
-tamam dedi. alpin peşinden bende gittim. alp kapıyı açıp tam çıkacakken:
-alp
-efendim ceylan
-seni seviyorum alp çok teşekkürler 
-teşekkür etme ceylan bana o çocuktan boşan benimle evlen dedi. duyduklarıma inanamadım. 
-be...enn ne diyeceğimi bilmiyorumm..
-bişey deme ceylan önemsiz neyse hoşçakal. dedi. alpin kolundan tuttum..
-alp herşey için üzgünüm ama ben mertten boşanamam..
-iyi boşanmaa o zaman bitti ceylan herşey kendine iyi bak dedi ve gitti. gözlerimden yaşlar akıyordu. içeriye geçtim. babam:
-kızım gelsene biraz konuşalım dedi. elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve babamın yanına gidip oturdum.
-buyur babacım
-kızım seninle bugün bi kez daha gurur duydum dedi. babama bakıp tebessüm ettim. babam bana sarıldı. 
-babacım ben yukarıya çıkıyorum...
-tamam kızım ben de az dışarıya çıkıcamm
-tamam dedim ve yukarıya çıktım...
alp beni terk etmişti. bu nasıl olurdu.. hani beni çok seviyordu. ne oldu o sevgiyee... gözlerimdeki yaşlara hakim olamıyordum. yatağa uzanıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
mert odaya gelmişti.
-hayırdır niye ağlıyorsun ceylan dedi telaşlı bir şekilde..
-neden olabilir tabiki de alp beni terk etti mert çok canım acıyor dedim ağlayarak...
-üzüldüğün şey bu mu?
-evet bu dedim. 
-sana hiç bir şey demiyorum dedi ve odadan çıktı. salak ya hiç bir şey demiyormuş deme sanki çok da meraklıyım senin lafınaa....
üstümü değiştirip aşşağıya indim. mert koltukta oturmuş tv'ye bakıyordu. aklıma şu mertin odasındaki kilitli oda gelmişti. belki de anahtarını bulurum.. hemen yukarıya tekrar çıktım. çekmecelere dolaba kısacası her yere baktım. ancak anahtardan tek bir iz yoktu..offff....

tekrar aşşağıya indim. babam gelmişti bile.
-baba ne zaman geldin?
-az önce kızım 
-tamam diyip mutfağa geçtim. 
akşam yemeği için güzelce yemekler yaptım.sofrayı hazırlayıp babam ile merti çağırdım..
hepimiz sofraya oturduk. masada sessizlik hakimdi. babam:
-ellerine sağlık kızım çok güzel olmuş
-afiyet olsun baba... dedim. babam sofradan kalkıp odasına çıktı. 
-mert
-efendim
-biraz gezelim mi?
-neden?
-canım gezmek istedi ya tamam gezme ben kendim gider gezerim dedim. sofradaki tabakları alıp mutfağa geçtim. sinir ya tamam gezelim desen ne olur sanki...
salona geçtim. masadaki kalan bulaşıkları alacaktım ancak mert salonda yoktu. acaba neredeydi..? mutfağa geçip bulaşıkları makinaya yerleştirdim. salona geçmek iin arkamı döndüm. birine çarpmıştım. kafamı biraz kaldırdım. bu mertti.
-böyle aniden karşıma çıkma korkuyorum dedim gözlerine bakarak..
-hımm öyle mi yumurcak dedi gülerek.
-evet neyse ben gezmeye gidiyorum babam sanırım yattı bende 1 saate kadar gelirim dedim ve hazırlanıp dışarıya çıktım. bizim çocuklarla sürekli gittiğimiz parka gidip oturdum. bir süre sonra yanıma biri oturdu. kafamı çevirdim. 
-eren ne işin var burada?
-ben öyle gelmiştim de asıl senin ne işin var? 
-hiç öyle canım sıkıldı geziyodum buraya geldim 
-hımm mert tek başına çıkmana nasıl izin verdi..
-vermedim ki bende buradayım dedi. kafamı kaldırdım. bu mertti.
-mert senin ne işin var..? dedim.
-hiçç karımı gece vakti yalnız bırakmıyayım dedim kötümü ettim yoksa dedi. eren sinirlenmişti.ama belli etmemeye çalışıyordu..
-neyse mert biz gidelim artık eve 
-bencede gidelim geç oldu dedi. erene bakarak:
-eren sonra görüşürüz kendine iyi bak kanka dedim ve yanağına masum bir öpücük kondurdum.. 
mertin yanına gidip arabaya bindik.
-bi da gece vakti dışarıya çıkma...!
-nedenmiş?
-ben öyle istiyorumm
-kim olarak bana karışıyorsun yaa..
-kocan olarakk ceylan hanım dedi. susmuştum. haklıydı. o benim kocamdı... 


*******

eve gelmiştik. direk odaya çıkıp üstümü değiştirmemle yatağa girmem bir olmuştu. sırtım merte dönüktü. mert de sırtını dönüp yatmıştı. offf ben böyle bir evlilik istemiyorum yaa... 

sabah olmuştu. uyanıp kahvaltı hazırladım. babamlarla kahvaltı yapıp saçımı yapmak için odaya çıktım. masanın üstünde bir tane anahtar vardı. alla alla bu anahtar neyin anahtarı acaba....
mert odaya geldi. etrafta bir şey arıyor gibiydi. 
-ceylan
-efendim
-anahtar gördün mü hiç..anahtarı elimin içinde sıkıca tutup:
-yooo ne anahtarı ki aradığın dedim.
-hiç ya neyse boşver dedi. 
-tamam diyip odadan çıktım. mert kısık sesle söyleniyordu. aşşağıya inmeyip onu dinledim.
-anahtarı bulmam gerek off nasıl kaybettim o odanın anahtarını inşallah ceylan bulmaz diyordu. elimi açıp anahtara baktım. sanırım aradığım anahtar buydu. 

hızlıca aşşağıya inip okula gittim. okul çıkısında mertlere gitmem gerek o odaya girmem gerek.... offf....
dersler bir türlü bitmek bilmiyordu. sonunda en son derse girebilmiştik.

*******

zil çalmıştı. hızlıca okuldan çıktım. okulun bahçesinden tam çıkıyordum ki, alpi gördüm. ancak yanında bir kız vardı. ve el ele tutuşuyorlardı. o an sanki dünyam yıkılmıştı. nasıl yapmıştı bunu bana.. nefret dolu gözlerle alpe bakıp hızlıca okulun bahçesinden çıktım. taksiye binip mertlere gittim...

kapıyı çaldım. kapıyı songül hanım açmıştı..
-oo ceylan hoşgeldin gelinim
-hoşbulduk
-hayırdır mert nerede?
-o okuldan çıkıyordu ben sizi ziyaret etmeye geldim o bilmiyor benim buraya geldiğimi dedim gülerek..
-iyi geç bakalım içeriye dedi.
içeriye geçip oturdum..
-nasılsınız kızım
-iyiz siz nasılsınız?
-iyiz bizde baban sizde kalıyormuş
-evet annem memlekete gitti de dedim
-iyi ben sana içecek bir şey getireyim dedi. 
-tamam bende bir lavaboyu kullanayım dedim. ve yukarıya çıktım. hızlı ve bi o kadar da sessizce mertin odasına girdim. kilitli kapının önüne gelmiştim. sonunda içeri giricem diye mırıldandım.. ve kapının deliğine anahtarı taktım. sonunda kapı açılmıştı. içeriye girdim. etrafa bakınmaya başladım.... ohaaa bu da ne olamaz....

AŞK OYUNU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin