AŞK OYUNU

2.BÖLÜM

AŞK OYUNU...

2.BÖLÜM

Ağlaya ağlaya uykuya dalmıştım. sabah olmuştu. istemeye istemeye okul için hazırlandım. okula giderken yolda buketi gördüm.buket:

-ceylan iyimisin sen?

-iyi değilim ben yambu akşam beni istemeye geliyorlar. buket ben ne yapıcam.. ben alpi seviyorum.. bu yıl ona açılmayı düşünüyordum biliyorsun?

-off kanka sen istemiyorsun nasıl böyle bir şey olur yaa..

-oluyor işte buket büyk diye her dediklerini yaptırıyorlar... sevmediğim, tanımadığım adamla evlendirecekler düşün..

-tamam canını sıkma ya hadi gel gezelim biraz kafa dağıtalım.. bugün okula gitmeyelim asalım okulu zaten derslerde başlamadı dedi gülerek.

-okula gitmek istemiyorum ama alpi görmek istiyorum. 

-şuanlık şu alpi bi kenara bırak hatta rafa kaldır. şu nişanlanacağın çocuğa bak eğer anlaşamayacağın biri olursa kendinden soğutacak hareketler yapıp evlenmeden işi noktalarsın..

-dimi aslında güzel bir fikir buket

-aynen beni dinle sen dedi.

cafeye gidip birşeyler içtik. kötü anlarım da buket ile konuşmak ban iyi geliyor. 

akşam olmuştu. ancak eve gitmek istemiyordum. buket ile gezmeye devam ettim. bir süre gezdikten sonra buket ile vedalaşıp eve gittim. annem bi ton kızmıştı. ancak umrumda bile değildi... normal kıyafetlerimi giyinip salona geçtim. babam:

-bu ne hal kız.. git üstüne güzel bir şey giyin makyaj falan yap saçını başını güzelce topla düzelt.

-sen benim makyaj yapmama kızardın ne oldu şimdi? ne değişti? dedim sertçe.

-bugün özel bir gün git yap dedi bağırarak.

odama geçtim. onlar için bi de süslenicem çook beklersiniz. üzerime düzgün bir elbise giyindim. saçlarımı dzeltip hafif gnlük bir makyaj yaptım. kapı çalmıştı. sanırım misafirler gelmişti. odamdan hiç çıkmadım. babamlar misafirleri içeriye alıp sohbet ettiler. bir süre sonra babam:

-kızım ceylan gel buraya dedi.

emir büyük yerden istemeye istemeye başım öne eğik içeriye gittim. yüzlerine bile bakmadan hoşgeldiniz dedim. annemin yanına oturdum. annem kısık bir sesle:

-git kahve yap dedi. hiç birşey demeden ayağa kalktım. kahvelerini nasıl içeceklerini sorup mutfağa gittim. mutfakta kahve yapıp kendi kendime söyleniyordum. mutfaga biri girdi. kafamı çevirdim oda ne okuldaki kavga ettiğim çocuk karşımdaydı. şaşkı bir şekilde kekeliyerek:

-sen... sen nasıl girdin buraya ne işin var burada senin?

-su içmeye geldim merak etme seni görmeye değil

-ama nasıl ya şimdi beni istemeye gelen çocuk sen misin?

-valla babamların bana layık göre göre senin gibi bi köpeği gördüklerine inanamıyorum doğrusu bende çook şaşırdım.

-bana köpek deme.

-ama öylesin

-değilim seninle evlenmek istemiyorum

-mecbursun buna

-nedenmiş?

-baban babamla konuşmuş çok ciddiler bende istemiyorum doğrusu eşimin bir köpek olmasını

-bende ayı bir kocam olsun istemem defol dedim ve kahveleri alıp içeriye geçtim. oda benim peşimden geldi.

o çocuğun babası beni babamdan istemiş babam bana hiç fikrimi sormadan beni o çocuğa vermişti. babam yüzükleri takmıştı. ben haricinde herkes çok mutluydu. 

salondan çıkıp direk annemlerin odasına kendimi zor attım. bu duruma daha fazla dayanamıyordum. gözlerim dolmuştu. bu ukalayla bir ömür nasıl geçer offf...

o sırada odanın kapısı kapandı. gelen yine oydu. bu sefer kapıyı kitlemişti.

-ne yapıyorsun sen? neden kitledin kapıyı?

-şimdi beni iyi dinle sana meraklı değilim ama kabul etmeme gibi bir şansımız yok oyun olarak devam edicez

-şu kapıyı aç seninle hiç bir şey istemiyorum bak yanlış anlayacaklar dedim. o sırada annem kapıya vurmuştu.

-hadiyin çocuklar çıkın. mertin ailesi kalkacak sonra görüşürsünüz dedi. utancımın yerin dibine girmiştim. kapıyı açtım. herkes kapının önündeydi.

-anne baba istemiyorum dedim. mert lafımı kesip konuşmaya başladı:

-ersin amcacım ceylan utandığı için öyle diyor az önce odada aşkım 1 ay sonra evlenelim dedi yani siz düşünün. dedi. ben:

-ne.... anlamadım ben mi dedim onu sana dedim. mert:

-aşkım gizleme ama hadi neyse diyip yanağıma yaklaştı. kulağıma fısıldayarak:

-çekeceğin var güzelim diyip uzaklaştı. 

babamlar onları uğurladı. bende odama geçtim. buketi arayıp olanları anlattım. böyle bir şey nasıl olur ya şimdi ben o çocukla mı evlenicem kahretsin...!