4. Bölüm

153 6 1
                                    


Seda yatağında uyumaktaydı. Birden koridordan gelen sesi duymuş ve aniden gözlerini açmıştı. Yusuf yanında derin bir uykudaydı. İçki kokan nefesini çok rahat duyabiliyordu. Etrafına bakınan genç kadın seslerin tekrar gelmesi üzerine yerinden kalkmıştı. İnce askılı beyaz geceliğinin üstüne sabahlığını giyerek odadan çıkmıştı. Koridorun sonundaki odadan bir ışık huzmesi gelmekteydi. Burası doğacak bebekleri için hazırladıkları bebek odasıydı.

Odadan gelen sesleri duymak istercesine bir sure hareketsiz ve sessizce duran Seda seslere bir turlu bir anlam veremiyordu. Sanki bebek gülüşmeleri gibi sesler giderek artıyordu. Sonunda dayanamayan genç kadın sanki bebeğini korumak istiyormuş gibi karnini tutarak odaya doğru yürümeye başlamıştı. Seda odaya yaklaştıkça sesler daha belirgin ve yüksek geliyordu. Kapıya yaklaştığında aralık olan kapıdan içeriye bakmıştı. İçeride sırtı kapıya donuk bir kadın vardı.

Uzun boylu acık tenli ve kızıl saclı olan bu kadın ayni barın tuvaletinde gördüğü kadına benziyordu. Adim, adım içeriye doğru yürüdüğünde kadını kucağında siyah örtüye sarılmış küçük bir bebek olduğunu fark etmişti. Yüzü görünmeyen bebeğin sadece gülüşmesini duyabiliyordu. Sırtı donuk olan kadın Seda'nın geldiğini hissetmişçesine hafifçe kendini kapıya doğru çevirmişti. Kadının yüzünün bir kısmı simdi oldukça net görünüyordu bu barda tuvalette karsılaştıkları kadındı.

"Nasılsın Seda? Bizde oğlumla oynuyorduk!"

Seda korkmuş bir o kadar da şaşırmıştı.

"Kimsin ve evimde ne isin var!" diye sert bir dille sormuştu kadına.

Kadının yüzündeki o şeytani gülümseme daha da büyümüştü. Olanlardan oldukça keyifli görünmekteydi.

Kadın "Bebeğimizi bize getir seda onu bize getir!" diyerek kucağında ki bebekle birlikte Seda'ya dönmüştü.

Seda korkudan oracıkta ölecekmiş gibi olmuştu. Kadının gözleri iblisin gözlerine dönüşmüştü. Kan kırmızısı gözlerle Seda'ya bakarak gülümsüyordu. Seda ilk kez o anda kadının kucağındaki bebeği görmüştü. Siyah bir kumaşa sarılmış olan bebek oldukça çirkin ve ürkütücü görünüyordu o anda karnına bir ağrı bıçak gibi saplanmıştı. İçgüdüsel olarak karnındaki bebeği tutmaya çalışan Seda elindeki ıslaklığı fark edip ellerini göz hizasına kaldırdığında çığlıklar atıyordu. Karni komple yarılmış, bebeği alınmış ve kanlar içinde kalmıştı. Seda tüm İstanbul'u ayağa kaldıracak kadar acı çığlıklar tarken cehennemin en derininden gelen iblis kahkahalar içinde gülüyordu.

LOHUSA "Ümmü Sübyan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin