Bir Kere De Olsa Özgürlük

816 43 24
                                    

Eminim yarın güzel bir gün olacak. Kafamı yastığa koydum ve tekrardan belli belirsiz gülümseyerek uyuya kaldı m.

Siktir.

Burnum akıyor, başım ağrıyor ve ateşim var. Güzel günden kastım bu değildi.

Bütün gece neredeyse bütün midemi boşalttım ve şuanda her nefes aldığımda akciğerlerim yanıyor. En kötüsü de Jenna'ya oldu. Bütün gece bana bakıcak diye ayakta kaldı ve az önce yerde sürüne sürüne işe gitti.

Ben mi? Okula gitmek mi? Hah, hiç sanmıyorum. Troy. Olamaz Troy bilmiyor. Yerimden hızlıca kalktım ve masamın üzerinde duran telefona uzandım. Hemen hızlı, kısa bir mesaj yazıp gönderdim.

-Hastalandım. Bugün yayılarak oturabilirsin. Sonuçta iki kişilik yer. :D Okulda iyi eğlenceler. Issy x

2 dakika geçmeden cevap yazdı.

- Çok geçmiş olsun, gerçekten. Okuldan sonra gelmeye çalışırım. :) Tabi ne demezsin çok eğlenceli :D Troy x

Okuldan sonra gelmeye mi çalışıcakmış? Yok canım neden geliyor ya? Soluk, balık suratına benzeyen yüzümle beni görmemeli. İçimden Tanrım, lütfen işi çıksın lütfen diye birkaç kere tekrarladım.

Bu ne ya? Okula gitsem sıkılıyorum, evde kalsam ayrı sıkılıyorum. Bu "güzel gün" çok yavaş geçecek anlaşıldı.

Zayn's POV

"Bugün güzel bir gün çocuklar, hissedebiliyorum."

Harry, güzel düşüncelerimi alt üst etti.

"Geç kaldığını da hissedebiliyor musun Malik?"

"Bencede hadi çıkalım." Louis kapıyı açtı.

Servisin geldiği yere doğru giderken Issy'nin evinin önünden geçiyorduk. Onun evini her gördüğümde dün yaşadıklarımızın yanı sıra, 2 sene önce yaşananları da bana hatırlatmaya yetiyordu.

"O gelmiyor mu?" Niall gözlerini kıstı, evini incelemeye başladı.

"Ne biliyim ben Niall?" Liam başından savarcasına konuştu.

"Hey nereye gidiyorsun sarı kafa?"

"Unuttun mu Louis, Issy ile konuşmak konusunda hepimiz özgürdük. Bende şimdi onun yanına gidiyorum. Hadi siz gidin beni beklemeyin. Hadi. Hadi." Hiçbir tepki vermeyeceğim dün de dediğim gibi.

"Hadi çocuklar gidelim. O doğru söylüyor."

Niall's POV

Kimseyi anlayamıyorum. Issy'nin kafası karışmış olabilir veya anlatamadığı bir problemi olabilirken neden herkes onun üstüne bu kadar gidiyor. Yaptığı seçim belliymiş. Hıh. Güldürmeyin beni. Sanki kim 500 milyar ister yarışmasında son kararı veriyor. Ama ben onlar gibi davranmayacağım. Kim nasıl isterse öyle davranabilir. Umrumda değil.

Zili çaldım. Yaklaşık 1-2 dakika bekledikten sonra kapı aralandı. Annesi veya babası olması endişesiyle kafamı önüme eğdim.

"Şey..me.. Merhaba efendim. Issy acaba ev..ııı.evde mi?"

"Niall?"

Tanıdık bir sesti ama yinede tam çıkaramıyodum. Kafamı kaldırdığımda kırmızı burunlu, burnunun kırmızısıyla aynı renk pijaması olan Issy ile karşı karşıya geldim.

"Sen miydin? Neden söylemedin?"

"Seni kekelerken izlemek çok eğlenceliydi. Ne yapabilirdim?" Kıkırdadı.

"Senin sesin neden" öksürdüm "şey gibi çıkıyor ııı şey" tekrar öksürdüm "ya işte şey" Issy söyleyemeyeceğimi anlayıp lafa atladı.

More Than 5 Friends (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin