2.BÖLÜM (KS)

145 42 41
                                    

Kadere inanır mısınız bilmem ama ben kendi kaderime herzaman kendim yazdığıma inanırdım. Bugün benim için bu kanı sanki yerle bir oldu. Kaderin cilvesi mi bilmem ama cidden çok tuhaf hissediyorum. Zaten hissetmem çok normal.  Yıllarımı geçirdiğim ilk aşkım Demir 'e  ihanet etmişim gibi geliyor bana.

Ben hayatımda ilk defa Demirden sonra birinin gözlerine iltifat ettim ama neden. Sanki artık gelmeyeceğini bildiğimden mi öyle hissediyorum anlamıyorum. Telefonla konuşmamızın ardından Ebru ile bizim eve gitmeye karar verdik çünkü saat 6 gibi telefonumu bulan bal köpüklü göz ile buluşacaktım halbuki hiç gerekte yoktu buluşmaya ama kardeşim dediğim kız da hain çıkınca buluşmak zorunda kaldık. Ebru 'ya göre ben bir rahibeden farksızmışım. Anlamıyorum ki ben sadece verdiğim söz yüzünden başka erkeklerle buluşmaktan sürekli kaçınırım. Bana bayan rahibe der.  Aslında biraz bende düşününce ona hak vermiyor değilim , Halbuki erkeklere neden güvenmediğimi bilen tek kişide oydu.

Telefon konuşmasından sonra hazırlanmam için eve geldim ama hiç kimse için kendimi süsleyemezdim.Eve vardığımızda Nazlı , abimin beni aradığını söyledi tabi benim telefonumda bay köpük gözlüde olunca bana ulaşamayınca Nazlı'yı aramış. Eve geç geleceğini söylemiş gerçekten şans bu gün benden yana. Nazlı yada olanları anlatınca abimi aradık ve Ebrulara gideceğimizi söyleyerek evden çıktık. Buluşmaya Nazlı' da benimle birlikte gelecekti. Dışarı cıktığımızda çağırmış olduğumuz taksininde gelmiş olduğunu gördük. Taksiye bindiğimizde gidecegimiz cafenin adresini söyledik. Bana göre  saçma bir telefon için bu kadar uğraşmazdım ama hafıza kartında kayıtlı olan Demir ve benim hayalimdeki Evliliğimiz hakkindaki düşüncelerin bir kopyası vardı hemde bana kalan son armağanıydı onun icin gideceğimi yine hatırlattım kendime. Taksi durduğunda taksimetreye baktım ve ücreti ödeyerek taksiden indik
"Ne kadarda müthiş bir yer abla. Bir kahvede içelim mi hem tanışmış oluruz?" diyerek hala son kozları oynuyordu. Evde kesin dille red ettiğimden hala nasıl soruyorsa .
"Nazlı unuttun mu abime yalan söyleyerek çıktık ve buna zaman yok sadece.."derken sözümü keserek.
"Evet bay mükemmel sesli olan kişiden teşekkür ve şükranlarımızı sunacağız anladım." diyerek arkasını dönerek girişe doğru ilerledi. "Anlamana sevindim" diyerek ona yetistim. İçeriye girdigimde krem ve kahve tonlarının hakim oldugu masalar ve tablolarda gözümü gezdirdim. Gerçekten çok sade ve modern bir görüntü sergiliyorlardı. Biraz daha ilerleyince bir bayan bizlere doğru gelerek rezervasyonumuzun olup olmadığını sordu."Biz ımm şey "derken arkadan bugün sesini 3.  defa duymamla o olduğunu anladım. "Benim misafirlerim Merve hanım."diyerek elini sırtıma katarak bizi yönlendirdi. Biraz tuhaf hissettim. İlk defa biri beni yönlendiricesine sırtıma okunuyordu.Sandalyemi çekerek bir incelikte bulundu ve bu bana yaptığını kardeşim için de yaptı.
" Yalnız geleceğini sanıyordum. Bu arada ben Pusat. " dedi ve elini Nazlıya dogru uzattı. Nazlı da dünden hevesliymiş gibi direk elini sıkarak ona karşılık verdi. Bu yapmış olduğu şeye gözlerimi devirmeden edemedim.
"Bende Nazlı Eylül' ün kardeşiyim"
"Telefonu alabilir miyim bizim çok zamanımız yok da " diyerek aklımdakileri söyledim. Nazlı da haince sırıtarak ayağıma tekme atınca inlemem öksürük gibi çıktı.
"Ya sen kaç yaşındaydın Pusat" diyerek dahada beni rezil eden kardeşime ,
"Nazlı çok geç oldu. Telefonumu alabilir miyim lütfen geç kaldık."  diyerek tekrar direttim.
"Tamam ama önce bir kahve içelim isterseniz bu aradada telefonu getirmesi için şoförü ararım." dedi ve arkasına yaslanarak gözlerini mavi gözlerime dikti.
Gözlerimin arkasında bir şeyler ararmış gibi çok dikkatli bakıyordu. Buda benim sandalyede kıpırdanmama neden oldu. Bana böyle bu denli bakarak canımı ciddi anlamda bozuyordu. Etrafıma bakındıkça kendimi soyutlaştırmıştım taki Nazlı' nın bana doğru değil mi abla bakışı attı. Kafamı sallayarak onayladım.
"Abla bende mimarlık için staj yapacaktım ya Pusatların şirketinde çalışabilirmişim onu söylüyordu." dedi. Fakat ben buna bir dur demeliyim amacımızdan çok saptık.
"Gerek yok Nazlı biliyorsun Sinan seni asla bırakmaz ve şu telefon olayı canımı sıktı biz onu alıp gitsek, herşey için cidden teşekkürler ama çok geç oldu."Ben bile kendime inanamadım doğrusu ilk defa bu kadar hızlı ve çok uzun bir cümle kurmuştum kendim için.
"Uppss ttamam sert kayaya çarptım sanırım." dedi ve telefonunu çıkardı bir kaç tuşa bastı ve çok geçmeden biri bizim masaya doğru geldi ve telefoinu bana doğru uzattı. Şuan en son nezaket göstereceğim kişi olarak masadan çantamı alarak Nazlıyı da uyararak kalktım. Bu saçmalığa bu kadar bile dayanmam taktire şayan doğrusu. Ama ne yapalım benimde bir sınırlarım var ve zorlandımı pekte insancıl olamayabilirim. Dışarı çıktığımızda Soğuk havanın sicimle suratıma vurması titretti bedenimi.
"Yaptığın çok aptalcaydı adam nezaketen nasıl davrandı sen adamın suratına bile bakmadın. Biliyor musun sen herşeyi hak ediyorsun terkedilmeyi sevilmemeyi felan cidden hak ediyorsun" dedi  saf kızgın surat ifadesiyle. Sanırım bu kızlar beni çileden çıkaracaklar. Benim neler yaşadığımı bildikleri halde hala bana erkek ayarlamaları çok olanaksız geliyordu.

"Ya yeter tamam mı yeter bıktım!!.bırakın ya beni bir bırakın beni bana kendimi dinleyeyim biraz "dedim ve ağzımdan hıçkırmayı önlemeyerek ağlamaya başladım.

Satır içi yorumları ve votelerseniz çok sevinirim ... İyi okumalar

sizleri seviyorum küçük kitleli okuyucularım

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KALBİMDEKİ SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin