Geçmişe Geri Dönmek

63 5 2
                                    

Karakola polis aracıyla geldiğimizden taksiyle yolculuk etmek zorunda kalmıştık.Dylan benimle konuşmamaya devam ediyordu.Onunla konuşmayı çok istiyordum.Ne düşündüğünü bilmeyi o kadar çok istiyordum ki...Dylan’ı karakoldan  çıkarmak için yanına gittiğimde polisler benim nasıl çıktığımı anlayamadıkları için bana silah doğrulttular.Ben de kendimi korumak amacıyla onların üzerine doğru yürüdüm.Ve silahlarını yere attım.Benim bu hareketime şaşıran polislerden birisi telsizden yardım istedi.Onlar gelmeden harekete geçmeye hazırlanıyordum ki…Bir polis arkamdan kolumu tuttu.Üç polis olmuşlardı ve giderek daha da üstüme geliyorlardı.Bu da onların zihinlerine odaklanmama engel oluyordu.Bir polisin karnına tekme attığımda adam acıdan kıvranıyordu.Onun bu halini gören diğer iki poliste şaşkına dönmüştü.Adam ayağa kalkmakta hala zorluk çekiyordu.Ama benim dikkatimi dağıtan o iki gözü görmem beni tutmalarına yardımcı oldu.Dylan.Polislere karşı gelmem ve de oradan çıkmamdan dolayı şaşkındı ve korkuyordu.Onu öyle görmek bana acı vermişti.

Polis beni kelepçelemek için elini beline attığında bu andan yararlanarak beynine odaklandım ve bir an durduktan sonra bize bakarak ‘’Çok üzgünüz.Sizin bir hatanız yokmuş.Şu anda aldığımız bilgiler suçlunun siz olmadığını gösteriyor.Yeni gelen dosyayı şimdi fark ettim.Gerçekten çok ama çok üzgünüz. Bu bir cinayet değilmiş sadece kendilerine zarar vermişler.’’dedi.Bu beni rahatlatmıştı.Sonuçta artık bunlarla uğraşmayacaktım ama Dylan’ın o bakışı beni yerin dibine sokmuştu.

O bakışları görmek beni kendimden iğrendirmişti.Tıpkı insanların boynuna atlamadan önceki bana bakışları gibiydi.Çaresiz,korkak…

Şimdi de benimle konuşması için her şeyi yapmaya hazırdım.Ama o konuşmaya hazır değildi.Eve geldiğimizde hemen kendini banyoya attı.Bana bakmamıştı bile.Yere oturarak ağlamaya başladım. Ben kimdim ki?Kimsesiz,yalnız ve bir katil.İnsanları,sırf yaşayabilmek için canlarını emiyordum. Ben bencilin tekiydim.Kendim için başkalarının canlarına son veriyordum.

Dylan’ın evinde kalamazdım.Onun bana bakışlarına katlanamazdım.Eşyalarımı toplayıp bir taksi çağırarak üvey ailemin yanına gitmek için yola koyuldum.

Dylan’ın evi üvey ailemden uzaktı.Yolda giderken telefonum çalmadı bile.Beni hiç mi merak etmemişti?O kadar korkulacak ne yapmıştım ki?

Gökyüzü de benimle aynı düşüncelere sahipti sanırım.Ama ben ağlamamak için direnirken o yaşlarını salmıştı çoktan.Yağmur beni az da olsa rahatlatmıştı.Beynimi boşaltmama yardımcı oluyordu.Beni sakinleştiriyordu.

Yolculuğumuz bittiğinde üvey ailemin beni alıp almayacağından emin değildim bile.Beni iyi karşılayıp kucaklayacaklarını sanmıyordum.Kapıyı çalıp açmaları için dua ediyordum.Annem kapıyı açıp bana baktı ve güldü.Sonra da beni kucaklayarak içeri davet etti.Bu beni şaşırtmıştı ama beni seven ve kabul eden birini bulmak iyi gelmişti.Onu uzun zamandır görmemiştim ve onu görmek beni mutlu etmişti.Onların yanından kavga ederek ayrılmıştım.Ama annem bunu olmamış gibi kabul ederek beni sevmeye devam etmişti.Bana yemek hazırlayıp masanın başına geçti.Beni yemek yerken izlemeye başladı.

Ben bir çok ailede kalmak zorunda kalmıştım.Biyolojik ailemi tanımıyordum ama en iyi bu ailede kalabilmeyi başarmıştım.Beni sevmişlerdi.Kendi çocukları gibi bakmışlardı.Ve ben onlara sırtımı dönmüştüm.Ama yinede beni şu anda kabul etmişlerdi.

Akşam annemle yemek hazırlayıp babamın gelmesini bekledik.Ben korkuyordum.Bana sırtını dönmesinden korkuyordum.Babam geldiğinde beni görünce çok şaşırdı.Gittiğime çok üzülmüştü ve en çok onunla tartışmıştım.Bana bağırmasını bekledim ama öyle olmadı beni kendine çekip sıkı sıkı sarıldı.Bende ona karşılık verdim tabii.Onun kokusu beni mutlu etmişti.Onu seviyordum.O da beni seviyordu.

Akşam güzel bir yemek yedikten sonra oturup film izledik.Sonra da odama çekildim.Bunlar beni sıkıntılarımdan koparmıştı .Ama yalnız kalınca ağlamaya başladım.Hayatımın aşkını bulmuşken böyle olması bana acı veriyordu.Ağlarken uyuya kalmıştım.

Annem sabah olunca beni öpücüklerle uyandırdı.Beni özlemişti.Bu çok açıktı.Hazırlanıp aşağı indiğimde annemle güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra beni  zorla alış-verişe götürüp bana yeni kıyafetler almaya çalıştı.Onun bu huyunu unutmuşum.Alış-veriş çılgını.Akşama elimizde poşetler dolusu kıyafetle gören babam bize bakıp biraz güldü.Ve sonra da ‘’Waoow!Gerçekten ne zaman alış-verişe gideceğinizi merak ediyordum doğrusu.’’diyerek ikimizi de öperek koltuğa oturdu.Biz de annemle bakışarak gülmeye başladık.

Yarın okul vardı.Ben Dylan’la kalırken okula gitmemiştim.O da bana eşlik etmişti.Ama ailemin yanında okula gitmezsem de bir gariplik olduğunu düşüneceklerdi.Zaten bu alış-verişinde amacı okul içindi.

Sabah okul için uyandığımda bir duş aldıktan sonra dolabımın önünde durdum.Gerçekten de alış-verişe ihtiyacım varmış.Eskiden giydiğim kıyafetler o kadar sıradanmış ki artık benim yeni halimi yansıtmıyordu.Yeni güçlerimi fark ettikten sonra tercihlerim de değişmeye başlamıştı.O göz önünde olmak istemeyen kız değildim artık.Herkesin dikkatini çekmek istiyordum.Onların o bakışlarından korkmuyordum.

Okula geldiğimde herkesin gözleri benim üzerimdeydi.Okula uzun zamandır gelmemiştim ve de bu süreçte Dylan’la kalıyordum.Onunla bu okuldan kimse çıkmamıştı ve istedikleri de belli oluyordu.Bu nedenle kızlar benden nefret dolu bakışlarını ayırmamıştı.Bunlar sanırım birkaç nedendi.Çünkü giyim tarzımda onları şaşırtmaya yetmişti.Kısa bir jean şortun üstüne beyaz biz sıfır kol gömlek giymiştim.Ayakkabılarım da deri kısa botlardandı.Saçlarımda doğal dalgalı bir şekilde de dağıtmıştım. Bazı erkeklerde benimle konuşmak için birbiriyle yarışıyordu.Bu ilgi beni mutlu etmişti.Ama birini görene dek.Dylan’da karşı tarafta Cassandra’yla konuştuğunu fark ettim.Özel güçlerim sayesinde ne konuştuklarını fark edebiliyordum.Dylan onu istemiyordu ama benimle onun ayrıldığını duyunca üzerine atlamamak için bir sebep kalmamıştı.Dylan’ın okula geleceğini sanmamıştım.Ama o da benim gibi düşünmüştü önceki hayatlarımıza geri dönmüştük.Geçmişte yaptıklarımıza geri dönmeliydik.Geçmişteki yaşantımıza.

Onları görmezden gelip dolabıma yönelirken bir anda onunla çarpıştım.Bana bakarak güldü.Dişleri bembeyazdı.Gözleri de buz mavisiydi.Ve bana bakarken parlıyordu.Saçları siyahtı,gözlerini ortaya çıkarıyordu.’’Çok üzgünüm,hanımefendi.Ben burada yeniyim.İsmim Luke .Tanıştığımıza sevindim.’’

Genç VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin