Gizli Not

11 1 0
                                    

Herkese merhaba!
Yeni bir bölümle karşınızdayım.Bu hafta daha çok bölüm yazmayı istiyordum ama malesef projeler ve sınavlar çoktu.Ama yaza doğru bölümler artacak.Bölüm sonundaki notu okumayı unutmayın.
MEDYA : ECE
İyi okumalar :)

Defne'nin Ağzından

Gözümü açar açmaz boynumdaki ağrı ile bağırdım.Lanet olsun, böyle uyku mu olur?Tabi Defne'cim, koltukta sızıp kalırsan sabah da böyle çekersin cefasını.Ah Defne ah!

Yanımdaki kanepeye baktığımda bir adet horul horul uyuyan Pınar ile karşılaştım.Bu kadar bağırmama rağmen hâlâ uyanmamıştı, nedense şaşırmadım.Çünkü kendisi bir uykucu olduğu için, bunlar normal şeyler.

Kanepe hemen yanımda olduğu için rahatça uzanabiliyordum.Hemen Pınar'ı dürtmeye başladım."Pınar, uyansana kız!"

Birkaç defa tekrarladıktan sonra nihayet uyandı."Off, ne var be?!"

"Uyandın nihayet.Yarım saattir dürtüyorum seni, çıt yok.Bir an öldün sandım.Neyse hadi kalk."

"Off yaa, bir uyutmadın." dedi ve öfleyerek kalktı.Tabi bende acılar içinde kalktım.Sanan da boynum kırıldı sanacak.

Kalkıp lavaboya yöneldim ve tabi her zamanki rutin işler...Daha sonra mutfağa ilerledim.Bugün enerjiye ihtiyacım var o yüzden, bugün kahvaltıda çikolatalı tost var!Ben tostu hazırlarken Pınar ortalıklarda yoktu.

"Pınar, neredesin?Gel de yardım et bir zahmet." Ses seda yok.

"Pınar, gelsene kızım yaa, bütün işleri bana yıktın zaten." Yine sessizlik.

"Bak işim gücüm var, beni oyalama." Ölüm sessizliği vardı, yine.

Merakıma yenik düştüm.Hemen tostları bırakıp salona ilerledim.Endişelenmedim değil.Aradım, aradım, aradım...Yok, off nerede bu kız?
"Pınar, nerdesin?Bak bu boyun ağrısı zaten beni öldürüyor, birde beni uğraştırma." diye söylenmeden edemedim.

Yukarı kata odasına çıktım.Birde ne göreyim?Pınar hanım yatağına yatmış, yine uyukluyor.Bende hemen yanına gittim ve ona küçük küçük tokat attım.İyi oldu ama, haketti.

"N'oluyor?Defne ne vuruyorsun kızım?Deli misin divane misin?"

"Deli değilim ama uykuculara birebir çözümüm." dedim hafif kıkırdıyarak.

"Ya bir git Allah'ını seversen.Şurada alt tarafı iki dakika uyuduk, hemen kaldır.Hiç rahat verme zaten." dedi ve isyanla yataktan kalktı.

"Offlamayı bırak da aşağı gel.Çikolatalı tost yaptım.Sende çay yaparsın."

Hızlı adımlarla aşağı indim.Tostları tost makinesinden çıkartıp tabaklara koydum.O sırada Pınar geldi.Su kaynatıcısına su koydu, ardından da iki poşet yeşil çay çıkarttı.

"Off bu tostlar çok lezzetli olmuş, eline sağlık kanka." dedi tosttan bir ısırık alarak.

"Afiyet olsun." dedim bende tosttan bir ısırık alarak.Gerçekten de leziz olmuştu.

Yemekten sonra bütün gün evdeydik.Sonuçta pazar değil mi?Pazar evde zıbarma günüdür.Bu eşsiz günde bütün gün evde yatılır, yemek yenir.Pazar günü sakin bir gündür.Çok yaşa pazar günü!

Akşam Pınar makarna yaptı, bizde onu yedik.Benim kadar güzel ve lezzetli yapamasa da güzel olmuştu.Ehh yani idare eder derecede güzel.
Şimdi Allah'ın nimetine kötü olmuş demek gibi olmasın.Nankörlük de olmasın.Güzel olmuş tamam, güzel olmuş.

Yemekten sonra da çantalarımızı hazırladık.Televizyonda komedi programı vardı.Hiç kaçırır mıyım?Tabi ki de hayır.Hele Tolga Çevik varsa, tadından yenmez.Komedi programı bittikten sonra da yattık.

Ertesi Gün

Off yaa bu alarmı kim kurdu?
Alarmı kuran kişi neden buraya koydu?
Uykumla alıp veremediği ne var?
Kafamda deli sorular varken aklım başıma geldi.Alarmı kuran da buraya koyan da bendim.Ben bunları düşünürken alarmı kapatmak aklıma geldi ve hemen elimle kapattım.Oh nihayet sustu.

Kendime geldiğimde yanımdaki ayı gibi uyuyan Pınar'a baktım.Her zamanki gibi uyuyordu.Bende hemen onu dürttüm, işe yaradığını söyleyemem.İki tane minik tokat attım, yine tık yok.Aklıma dahice bir fikir geldi.Hemen telefonumu elime aldım.İnternete girdim, ardından Pınar'ın en gıcık olduğu şarkıyı son ses açtım.İşte çalmaya başladı.

Şarkının ilk sesleri duyulduğu anda Pınar'ın gözlerinin fal taşı gibi açılması bir oldu.Hemen bana sinirli sinirli bakmaya başladı.Bende gıcık gülüşümü takındım.

"Böyle bir yöntemle kalkacağını bilseydim, hiç tokada filan gerek kalmazdı."

Birşey söylemedi.Efkarlı bir şekilde yataktan kalkarken bana 'seninle görüşeceğiz' bakışı attı.Bende ona karşılık, hiç istifimi bozmadan 'görüşelim' bakışımı attım.Mesajı almış olacak ki odadan ayaklarını sürte sürte çıktı.

Bu sabah bir farklılık yapayım dedim.İkimize de yulaflı yoğurt yaptım.Tadı pek güzel olmasa da formumu korumam gerek.Hergün tost, poğaça olmaz ki, dimi?

Yemekten sonra dişlerimizi fırçaladık, sonra giyinip hazırlandık.En sonunda çıktık evden.Hava bugün Güneşli ama hafif rüzgarlıydı.İşte hayatın bir kere daha ne kadar güvenilmez olduğunu kanıtlıyordu.Bize de saf gibi inanmak,kandırılmak düşüyordu.

Okula varınca yanımıza kahverengi saçlı, mavi gözlü bir kız geldi.
"Merhaba, siz okulumuza yeni gelen kızlar olmalısınız?"

"Ta kendisi." dedim cool bir şekilde.

"Okulumuza hoşgeldiniz.Ben Ece." dedi ve elini uzattı.

Elini tutup "Defne." dedim.Sonra da Pınar cevapladı, tokalaştılar.

"Memnun oldum Defne ve Pınar.Ben sınıf başkanıyım bu arada.Ha, unutmadan söyleyeyim.Dolap anahtarlarınız dolap kilidinizin üstünde."

"Peki, hangisi olduğunu nasıl bileceğiz?"

"Numaralar var.Kendi numaranızı sınıf defterinden öğrenebilirsiniz.Şey benim birkaç işim var.Daha sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Sıradan kalktım ve öğretmen masasına doğru ilerledim.Sınıf defterinin arasında bir sayfa yazdı.Burada sınıftaki öğrenciler ve numaraları vardı.Adımı buldum, yanındaki numaraya baktım,451.Kolay bir numara olduğu için sevindim.Hemen sınıfın kapı tarafındaki dolaplara ilerledim, numaralarda kendi numaramı aradım.413,419,425...451.Evet, sonunda buldum.Hemen üstündeki anahtarı çevirip açtım.İçerisi bom boştu.Sadece pembe bir not kağıdı vardı.Uzaktan tam seçilemiyordu yazılar.Elime aldım ve karşımda gördüğüm notta yazılı olan kelimelerle şoka girdim.

"O gün, ormanda ne yaptığınızı biliyorum."

Küçük bir karanlıkta boğulmak mıydı hayat?

Yoksa her adımda yıpranmak, yenik düşmek?

Ya da sadece küçük bir oyun mu?

Sonunda ölüm olan.

Tekrar merhaba, umarım bölüm hoşunuza gitmiştir.Sizden bu bölümde ufacık birşey istiyorum.Defne karakterini yorum olarak tanımlar mısınız?Yorumları bekliyorum.Yorum atmayı ve beğenmeyi unutmayın...

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin