Cinayet

103 0 2
                                    

"Defne, söylenme de taşı şu danayı.Off ellerim koptu taşımaktan." diye bana sövüyordu.Ellerim kanlar içindeydi.Gözlerimden yaşlar dökülüyordu.

"Pınar, sen ne yaptın?" diyip duruyordum.Hâlâ inanamıyordum onun bir cinayet işlemesine.Bende resmen şuan ona suç ortağı olmuştum.Gerçekten söylediği kadar ağırdı.

"Defne hadi 5 dakika yere indirelim şunu." dedi.Bende tamam  anlamında başımı salladım.Ceset yere yığıldı.

Ben ağlamaya devam ediyordum."Sen nasıl böyle birşey yaparsın ha? Nasıl birini öldürürsün!Senin yüzünden bende suçlu durumundayım!" diye bağırmaya başladım.Ağlamaya devam ediyordum.

"Defne sakin ol!" dedi.Nasıl sakin olabilirdim ki.Resmen şuan katil durumuna düşmüştü.Bende onun suç ortağı.

"Ne sakin olması!Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?" diye çıkıştım.

"Bak haklısın ama şu dana ölüsünden bir kurtulalım.Hadi kaldır şunu" dedi.

Cesedi sonunda arabaya kadar sürükleyebildik.Arabanın barajını açıp, cesedi sığdırdık.Ve bagajı birdaha açmamak üzere kapattık.

"Şimdi ne yapacağız?" dedim.Ellerim kan içinde.Üstüm batmış, hava yağmurlu, saçlarım ıslak.

"Bak, bu sır aramızda kalıcak.Bu sırdan kimseye bahsetmeyeceksin.Kimsenin haberi olmayacak.Cesetten kurtulduktan sonra, cesede kimse ulaşamayacak." dedi.En azından öyle umuyorduk.Sesi titriyordu.Benim kadar korktuğu belliydi.

Arabaya atladık.İkimizde üşümüş ve korkmuştuk.Kesinlikle bu hayatımın en kötü günüydü.Artık bir insan sayılmazdım.Hayvan bile sayılmazdım.Ne olduğumu inanın ben bile bilmiyordum.Ama alışmam gerekti.Bu sırrı ikimizden başka kimse bilmemeliydi.Bu sır toprağa gömülmeliydi.Hiç kazılamayacak bir toprağa...

(1 Saat Önce)

Telefonum çaldı.Kim arıyor diye baktım.Pınar arıyordu.Merak içinde telefonu açtım.
"Alo, efendim Pınar."

"Alo, Defne.Defne çabuk gel.Sana çok ihtiyacım var." dedi.Sesi titriyordu.Korkmuştu ve ağlamaklı bir ses tonu vardı.

"Ne oluyor Pınar? Nerdesin?"

"Şehir dışındaki ormandayım.Hani bizim sık sık gittiğimiz yerdeyim." dedi.Saat 7.30'du.Bu saatte ormanda ne işi vardı?

"Tamam bekle, geliyorum." Merakım git gide artıyordu.

5-10 dakikaya söylediği yere gelmiştim.Ormanın içinde park etmeye uygun bir yer yoktu.Biraz uzak bir yere park edip, hemen çağırdığı yere koşa koşa gittim.Yağmur yağıyordu.Islanmıştım, nihayet Pınar'ın yanına gelmiştim.Geldiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Kızım ne bakıyorsun yardım etsene." demesiyle şoktan çıktım.

"Ona ne oldu?" diye sordum ve bende ağlamaya başladım.

"Ne olduysa oldu, sen anlarsın bir nabzına baksana, ölmüş mü?" dedi.

Hemen boynuna yapıştım.Nefes almıyordu!Nabzını ölçtüğümde ise geriledim.Nabzı durmuştu.Ölmüştü!
"Ölmüş!" diye bağırdım.Ellerim kana bulanmıştı.

"Of ya bir bu eksikti." dedi, çok korkmuştu."Hadi yardım et de şunu arabaya taşıyalım." dedi.

"Tamam." dedim.Şoku tam atlatmış değildim.

"Off bu çok ağır." diye isyan ettim.

"Ya mızmızlanma da taşı şu danayı." dedi.

●●●

Arabaya binmiştik.İkimizde ağlamayı kesmiştik.Şimdi güçlü olmamız gerekiyordu.

"Onu sen mi öldürdün?" diye sordum.

"Evet, ama kazayla oldu.Onu öldürmek istemedim." dedi pişmanlıkla.

"Peki, bu nasıl oldu?" diye sordum.Aslında bilmek istemiyordum.

"Beni kavga etmeye çağırdı, buraya.Bende onu ittirdim.Kafasını arkasındaki ağaca çarptı ve işte, öldü!" dedi.Onu suçlamak istemiyordum.Kim en yakın arkadaşının bir katil olmasını kabullenebilir?

Ona sarıldım."Bunları atlatacağız,buna eminim.Sırrını öldüğüm güne kadar saklayacağım.Bana güvenebilirsin." dedim.En azından onu biraz olsun rahatlatmıştım.

"Sana güveniyorum." dedi.Bende ona güveniyordum.Ne olursa olsun, o benim kardeşimdi.Arabayı sürmeye başladım.

"Ön gözde ıslak mendil ve su var.Alabilirsin." dedim.Suyu aldı, biraz içti.Islak mendille ellerini ve yüzünü sildi.

"Bizim eve gidebiliriz.Annemler iş için şehir dışına gittiler." dedim.

"Olabilir." dedi.

Nihayet eve vardık.Arabayı garaja park ettim.Yukarı çıkıp sırayla duşa girdik.Soğuk su iyi gelmişti.Pınar'a giymesi için pembe ve panda desenli pijama takımımı verdim.Bende siyah ve beyaz pijamalarımı giydim.

"Teşekkür ederim." dedi.Bişey demedim, sadece sarıldım.Benim yatağımda birbirimize sarılarak uyuduk.En azından belki O uyumuştur.Ben sabah saat 1'e doğru uyudum.Cesedi düşünmeden edemedim.

Saklamam gereken büyük bir sır vardı.İyi sır saklayabilen biri değilimdir.Ama söz konusu en yakın arkadaşımsa bilin ki o sır mezara kadar saklanabilir.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Bir sonraki bölüme kadar hoşçakalın :) 

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin