“Lütfen bana zarar verme”
https://www.youtube.com/watch?v=5KcRl1p2waM
Sonunda kafamı kaldırma cesareti bulduğumda bir çift ela göze bakıyordum. Dallama beni yakaladı diye korkmuştum ve rahatladım daha sonra ya daha büyük bir tehlikedeysem diye düşündüm. On saniye içinde sekiz sezonluk dizi yazdım aklımdan. Loş ışıkta yüzünü tam olarak seçemediğim fakat parfümünün kokusuyla boğulmak istediğim velet konuştu.
“Hey sen iyi misin?”
“Beni buradan götür.”
“Ne ? Nereye götürmemi istiyorsun?”
Evime demek istesem de tanımadığım bir herife evimin yerini gösteremezdim. Ah yapmayın belki polis? Belki bir..ne bileyim, her neyse o anki korkuyla eve gitmek istediğimi söylemedim.
“Burası dışında her yer. Fakat önce ayakkabılarımı almalıyım.”
“Ve seni bulduğum içinde bundan ben sorumluyum?”
“Bak, beni iki cadde ötede bırak , kendinde nereye gidiyorsan oraya gidebilirsin. Lütfen?”
“Seni burada bırakmayı düşünmüyordum zaten.”
Çarpık bir gülümsemeyle cümlesini bitirdi. Sağ yanağında pek derin olmayan fakat her koşulda sevimli gösteren bir gamzesi vardı. Bu durumda bile oğlanı süzmeyi başarmıştım anlayacağınız. Yürümeye başladığımızda hemen atıldım.
“Hey, araban var değil mi?”
“Daha da iyisi.”
Elli metre sonra canavar denilebilecek bir motorun yanındaydık.
“Güzel motor.”
“Atla.”
Kaskı kafama geçirirken biraz daha ışığa çıktığımız için çaktırmadan oğlanı süzüyordum. Kaskı hızlıca kafasına taktı ve tek hamleyle oturdu.
“Hey adın ne?”
“Alexis.”
“Öyleyse sıkı tutun Alexis.”
Aksanı için ölebilirdim. Sıkı tutun deyip kollarımı beline sardığı an istemsizce sırıttım. Az önce büyük bir şok atlatmış olmama rağmen şuan tanımadığın birinin motorunda nereye gittiğimden habersizdim. Sıkı vücuduna sımsıkı sarıldım, son sürat gidiyordu. Gözlerimi kapattım. Kendimi parfüm kokusuna ve esen hafif rüzgara bıraktım. Motor yavaşlayınca gözlerimi açtım. Yeşillik bir alandaydık. Kalabalık fakat gürültülü değildi.
“Hey neden seninle geziyorum ?”
Gülümsemiştim.
“Bilmem şikayetçi misin?”
Oldukça seksi bir biçimde gülümseyip kaskını çıkardı. Bir banka oturduk. O an havanın ne kadar sıcak olduğu önemsizdi eminim içimdeki his en sıcak yazdan bile daha sıcaktı. Ama üşüyordum, tüylerim dikenleşmişti ve titremiştim. Aptal aptal gülümsemekle yetindim fakat onun gülüşünü görseniz eminim saatlerce bakışabilirdiniz.
“Pekalaaa, ben Alexis olduğumu söyledim. Sıra sende.”
“Ronald.”
“Hey sana bir şey sorsam ?”
“O sokakta ne yaptığımı mı?”
“Şey evet.”
“Açıkçası , hiçbir şey. Sanırım kader bana seninle tanışmam için bir oyun oynadı ne dersin ha?”
YOU ARE READING
Çalıntı Ruhlar
Teen Fictionİnsanlardan bir şeyler çaldım. Çoğu insanı da üzdüm. Hiç pişmanlık duymadım. Değişmeyi hiç düşünmedim. Ama bazı anlar vardır ki düşünemezsiniz. Değiştiğinizi bile fark etmezsiniz. Aslında , siz işte o anlarda sizsinizdir. Kendinizi savunmasız ve çar...