AŞK YALANI

Bölüm 12

Arkadaşların yanına gidince spor salonuna gittik. Biz kızlar soyunma odasına erkeklerde erkekler soyunma odasına girdiler. Hepimiz esofmanlarimizi giydik ve Spor salonunun içine girdik. Selda hoca bize sağlam bir basketbol topu verdi. İlk önce gruplara ayrıldık. Ama 11 kişi olduğumuz için tam ayrilamadik bu yüzden oyuna Selda hocada girdi. 1.grupta;Ben,arda,Cenk,sevgi,okyanus,selda hoca vardı
2.grupta; Doruk,Derin, Ceren, umut,Kumsal,efe vardı. Gruplara ayrildigimiza göre Selda hocanın düdük sesiyle başladık. Topu ben aldım. Ve potaya yakın olan cenke attım. Ve "basket" sonra topu arda aldı.  Ve cenke attı. Cenk potaya uzaktı o yüzden topu bana attı. Bende tam basket potasina atacakken efe ayağıma çelme taktı. Bende yere düştüm ayağımı Tutarken biri beni kucağına aldı. Bu bizim selim koçtu çok yakisikli ydi. Beni aldı. Revire götürdü. Ve sedyeye bıraktı. "Kendine dikkat et maça  kadar" dedi. Ve göz kirpip gitti. Bende sadece Güldüm. Selim koç herhalde Selda hocayla sevgili. Sonra ayağım sarıldı. Ayağım burkulmuş yuruyemiyordum. Uff kaldım sedyenin üzerinde sonra içeri efe girdi. Benden özür diledi ve gitti. Sonra sevgi,Ceren, Kumsal,umut ve doruk geldi.doruk beni kucağına aldı. Ve arabasına doğru ilerledi. Beni arabaya otuturdu. "Burda beni bekle hemen gelicem " dedi ve gitti. Ben arabada beklerken yanıma cenk geldi.
-iyimisin
-sayılır
-tamam sen sevgilinle git görüşürüz. Geçmiş olsun
-sağol. Dedim  o da gitti.
1,2 dk sonra doruk elinde benim cantamla geldi.
-nereye
-eve
-peki tamam
-bu kırık ayakla dolaşmak istersen o sana kalmış birşey.  Dedi ve arabayı çalıştırıp sahilin kenarında durdu.beni kucağına alıp sahildeki banka otuturdu.
-beni nasıl tanıyorsun ağır değilmiyim
-hayır sen kaç kilosun hiç ağır değilsin.
-48 kiloyum
-oha biraz Kilo al aşkım
-tamam alırım. Birbirimize sarıldık ben üşüyordum. Usugudumu anladıki üzerindeki deri ceketini çıkarıp bana giydirdi. Saat epey geç olmuştu. Sonra doruk beni yine kucağına aldı. Ve arabaya bindirdi çok yorulmustum gözlerim yavaş yavaş kapandı.

Doruğun ağzından;
Çok güzel uyuyordu o kadar guzeldiki sanki karanlıkta parlayan yıldız gibiydi. Sonra yarenin evine geldik. Çantasından anahtarını  bulup kapıyı açtım. Sonra koşarak Yareni kucağıma aldım. Ve içeri girdik. Sonra kapıyı ayağımla kapattım.  Ve Yareni yatağına yatırdım. Üzerini örtüm aşağı indim bir not yazdım
"Seni eve bıraktım gitmem gerekiyor kendini yorma birsey olursa cereni veya umutu ara seni seviyorum

                                -Doruk-

Yarenin ağzından;
Sabah güneşin yüzüme vurmasiyla uyandım. Yatagimdan kalktım. Tam banyoya doğru ilerlerken yere kapaklandim. Doğru ya ayağımı unutmuştum. Aşağı suruklenerek indim. Ve koltuga oturdum. Sehbanin üzerinde bir kağıt vardı. Kağıdı açtım. Okudum kısık bir sesle bende seni seviyorum dedim. Ve
Kağıdı katlayip sehbanin üzerine koydum. Telefonumu aldım. Ve  kumsalı aradım. Kumsal bize gelecekti onu beklerken koltuguma yayıldım. Ve kumsalı bekledim. Umutla  doruk Karakterleri değiştirdim. Yani umut "sergio carvajal" dorukta "vini uehara"  Zilin çalmasıyla seke seke kapıya doğru gittim. Kapıyı açtığımda karşımda kuzenim asya vardı. Şaşırmıştım gözleri şişmişti ve kızarmışti bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Ağlamaya başladı.
-ne oldu asya?
-be- ben ölmek istiyorum.
-şşştt deme öyle şeyler.ne oldu ki
-babamla annem ayrıldılar.
-gercektenmi
-evet  hatta annem bu aksam teyzemin evine geliyor.
-yani bizim eve mi?
-evet  teyzemin haberi var.
-Tamam gel içeri gir.
Asya benim kuzenimdi ve onun aglamasina dayanamiyordum.

#####################################################

'Sabah'
Sabah burnuma gelen güzel kokularla uyandım.  Güzel bir sabahti ve bugün okul vardı. Okulun kapanmasına 2 gün vardı. Ben gitmek istemeyip  asyayla vakit geçirmek istesemde asya izin vermedi.