İlk Buluşma

12 1 0
                                    

Başlanan yeni bir cumartesiydi . Her cumartesiden farklıydı bugün , saat 07:00 Rumeysa erkenden uyanmıştı . Hazırlanacak ve Abdullah ile buluşacaktı . Odadaki tüm kızları uyandırdı . Beraber kahvaltı yaptılar , kahvaltı sırasında ;
Esma: Ya Rumeysa abla ya ben çok merak ediyorum. Senden daha fazla heyecanım .
Rumeysa: Ya ablacım deme öyle kalbim duracak , kızlar acaba beğenir mi beni ya ? Ay heyecandan bayılacam şimdi .

Farklı bir cumartesi demedik mi en başta , kaç göz yaşı gelecekti bu buluşmadan sonra , kaç sigara izmariti kül tablası diye akciğerlerlere basılacaktı , haberi yoktu Rumeysa'nın olacaklardan . Kahvaltı sonrası hazırlıklar başladı . Güzel kokmalıydı saçları , hemen duş aldı . En beğendiği parfümlerini kullanacaktı bugün için . Banyodan çıktı . Hemen vücudunu kremledi , en beğendiği kokusunu kullandı . Saçlarından başlayacaktı . Havluyla nemini aldı , duş sonrası saç kremini kullandı . Dümdüz olmalıydı saçları . Kusursuz ve hatasız görünmeliydi . Kuruladı iyice saçlarını , kuruttu . Ardından düzleştirmeye başladı . Her bir teline özenle , itinayla onu bu derece heycanlandıran ama farkında olmadığı aşkıyla dokundu Rumeysa. Saçları bittiğinde bir saatini harcadığını fark etti , Zaman ne hızlı ilerliyordu bugün . Hemen kıyafetlerini giydi . Şifon gömleği yumuşacık tenini okşayarak kaydı bedenine . Eteğini giydi hemen . Doğal ama güzel görünmek istiyordu . Biraz rımel sürdü kirpiklerine , hafifte bir ruj dokundurdu dudaklarına . Evet işte hazırdı . Görenlerin birkez daha kafasını çevirip bakacağı bir kız olmuştu . Kendiside farkına varacaktı ama dışarı çıkınca . Son dokunmalarınıda yapan Rumeysa hazırdı . Şimdi Abdullah onu beğenecek miydi onun telaşıyla yanıp tutuşuyordu . Yurttan çıktı Abdullah dışarda onu bekliyordu . İstemsizce ilk defa bir erkek için kalbi gülümsemişti Rumeysa'nın . Yine fark etmemişti bu duyguyu . 7 yaşında annesi ile babası boşanmış , 5 yaşındaki kardeşine annelik , babasına evde destekçi olmaya çalışan bir yavru Sevgi'yi hiç hissetmemişse Nasıl anlayabilirdiki bu hissi . Anlayamamıştı işte Rumeysa, uzun bir süre daha da anlayamayacaktı .

- merhaba Abdullah
- merhaba
- nasılsın?
- iyiyim sen
- bende iyiyim
İlk defa görmüşlerdi birbirleri için yanan , kalplerini cayır cayır yakan Ateş'in kıvılcımlarını. El ele tutuştuklarında , ölecekti Abdullah heyecandan , eli titriyordu . İşte bu olayla kazındılar kalplerine . Delice seviyordu Abdullah , heves zannediyordu Rumeysa . Mutlu olsada babasını kaybetmiş , annesi aileden kovulmuştu onlar yüzünden bilinç altı allak bullak olmuştu . Sahile yürüyorlardı yanlarında esma vardı . Kıramamıştı Rumeysa, esma biraz kaldıktan sonra ayrılacaktı onlardan . Meritalya'ya gittiler , birer porsiyon makarna yediler . Masada konuştular , şakalar yaptılar . Bu güzel anın en büyük şahidi Esma olmuştu . 1 saat sonra esma ayrılmış Abdullah ve Rumeysa başbaşa kalmışlardı. Beraber yürüdüler kendilerinden bahsettiler konuştular . Bir apartmana girdiler , apartman ama iş yeri olmuştu tüm katları , diş labaratuvarına uğradı Rumeysa, diş protez teknisyeniydi sorması gereken bir kaç ekipman vardı , labaratuvarda sorduktan sonra asansörle aşağı iniyorlardı . İlk defa tüm bedeni bir erkeği , tüm benliğiyle istemişti . Dudaklarına yapıştı Abdullah'ın . İşte iki Ateş'inde kavuşup , yangını başlattığı andı o . Aşk közü alevlenmişti kalplerinde . Yakacak , kavuracaktı da haberleri yoktu . Ogün Zaman çok hızlı akıyordu , her zaman iki saat geçiriyormuş gibi inen asansör o gün sadece iki salise sürmüştü. Asansörden inince aklı karışmıştı Rumeysa'nın . Abdullah öpüşmeyi bilmiyordu . O zaman fark etti Rumeysa ilkiydi Abdullah'ın, ilk bakışını ilk elini tutuşunu ilk öpüşünü ilk kalp kapılarını Rumeysa için açmıştı . Acı duydu Rumeysa , değer miydi bunca ilke . O daha sevdiğinin bile farkında değildi bırakacaktı biliyordu . Bu insanı bu kadar güzel duygulara şahit edip sonra bırakmak... Hayat değersiz olmayı öğretmişti Rumeysaya bu kadar değerli olmaya değiyor muydu acaba ?
Sımsıkı tuttu Abdullah'ın elini , bırakmak hiç istemedi ama Zaman dolmuştu artık yurda dönmeliydi . Abdullah bırakacaktı onu yurda , yolda yürürken bir kez daha istedi öpüşmek sarılmak içine hapsetmek istedi onu . Bir kez daha öpüştüler . Bu aslında öpüşme değildi onlar için . Akıllarınada , dudaklarınada, tenlerinede birbirlerini yazdılar . Kimse bu duyguyu yaşatmayacaktı bir daha onlara , kimse böyle öpmeyecekti Abdullah'ı ve kimse böyle dokunmayacaktı Rumeysaya , habersizce ayırdılar dudaklarını birbirlerinden . Ve ayrıldılar . Yurda girer girmez bağıra bağıra şarkı söyledi Rumeysa , istemsizce mutluydu huzurluydu . Sığmıyordu içi içine . Mutluluktan havaya uçacaktı . Telefonu çaldı arayan kardeşiydi. Tüm mutluluğla açtı telefonu .

- Gittin de mahvettin bizi , ne huzurumuz ne mutluluğumuz var . Varkende aynıydı hayatımız . Öldün yine aynı of , nefret ediyorum senden baba . Nefret...
Ağlıyordu Rumeysa , anneannesi kardeşinin yanına gelmiş , evde ki tüm huzuru kaçırmıştı . Babaları yüzünden bir sürü laf söylemişti Rabia'ya . Nefreti kimeydi Rumeysa'nın babasına mı , annesine mi , akrabalarına mı , yoksa kendisine miydi . Kaç gece adını sayıklayacaktı babasının , kaç kez haykıracaktı aslında ne kadar çok sevdiğini babasına , ama geçmişti işte . İnsan elimdekilerin kıymetini kaybedince anlıyordu . Rumeysa da anlamıştı babasının değerini ama geç kalmıştı , çok geç kalmıştı .

Uyuyamıyordu, Mutlu bir sabahla başlayan günü kalp kırıklığıyla kapanıyordu yine , tüm günü düşündü Rumeysa . Mutluydu ama kalbi acıyordu . Hayatta Sevgi'den önce değer vermesi , düşünmesi gereken şeyler vardı , o ise aşk peşindeydi . Sırasımıydı şimdi sevmenin , Abdullah ile konuşacaktı . En başından son vermeliydi buna . Düşünürken uyuyakalmıştı . Herşeyden habersiz mışıl mışıl uyuyordu . Bilmiyordu ki hayatı çok yoracaktı Rumeysa'yı. Çok kayıp verecekti . Çok canı yanacaktı . Yetimdi bir kere o , gülmek yakışmazdı artık ona , keder işlenmişti hayatına . Farkına varamadan kaybedecekti çoğu şeyi . En önemlisi kaybedecekti Abdullah'ı . Kaç sigara dumanını üfleyecekti içinden atmak için , olmayacaktı , dayanamayacaktı da zaten en sonunda olan olacaktı...

Elimizdekilerin kıymetini bilmeliyiz , yitip giderlerse yaşam eskisi gibi olmayacaktır . Affedicez sevicez istemesekte hissettiricez değerini . Kaybedince acı çekeriz yoksa . Zor değil bir seni seviyorum demek . Zor değil çok az onları özel hissettirmek... Hiçbir sabah yalnız uyanmamanız dileğiyle , elinizdekilerin kıymetini bilin .

Sevdimde göremedim ben seni Abdullah , gözümün önünde çok büyük acılar vardı , mutluluğu göremedim onların arasında , hissettim bizi , seninle hissettim Abdullah.
                                    Rumeysa

RNA.heyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin