SN

1.3K 97 89
                                    

Merhaba!

Bugün bambam2b nin doğum günüymüş! İYİ DOĞDUNUZ MELEK HANIM! Bizimle olduğun için çok mutluyum. Mutlu, huzurlu, sağlıklı nice yaşlara! Hunhan'la kal. Seni seviyoruzBu bölüm sana gelsin :)

Sevinçimden dans etmek istiyordum ama hemen iki adım yanımda Lay'in kavgası olunca etmem pek mümkün görünmüyordu.

Sonunda Chanyeol zar zor Lay'i zaptedip onu mutfağa götürdü. Ben de telefonumla bir kaç dakika uğraştıktan sonra işimi bitirip kafamı kaldırdım ve mutfağa gitmek için adım attım. Gözlerim hala elleri çenesinde olan Yifan'a kaydı. Yüzündeki arsız sırıtış bir nebze olsun silinmemişti. Cidden bu kadar yüzsüz olmayı nasıl başarıyordu?

Kafamı iki yana sallayıp mutfağa gittim. Herkes bir ağızdan konuşuyordu. Başımın şiştiğini hissediyordum.

Tanrı'dan şu an için tek dileğim bugünün bir an önce bitmesiydi. Sadece bugünün bitmesi...

»

"Luhan, uyanma vakti!" Çinli olanın uyandırmasıyla gözlerimi açtım ve yatakta sakince doğruldum. Hala çok uykum vardı ama eğer hemen oturur pozisyona geçmezsem öğlene kadar asla uyanamazdım.

"Saat kaç?" Pürüzlü sesimle mırıldandım.

"Sekize geliyor. Okula geç kalacaksın çabuk ol."

"Tamam, hazırlanıyorum." Ağır çekimde kalktım ve odamdan çıkıp kısa koridorun sonundaki banyoya gittim. Dediğim gibi, evimiz sıradan bir evdi.

İşlerimi hızlıca bitirip tekrar odama döndüm ve dolabımın önüne geçtim. Basit bir kot pantolon ve lacivert bir tişört çıkartıp giyindim.

"Herkes toplansın kahvaltı hazır!" Lay'in neredeyse apartmanı uyandıran sesini duyduğumda tamamen hazır olmuş aynanın karşısında kendime bakıyordum. Kahretsin şu halimle bile çok yakışıklıydım. (Şş ses çıkarmayın inandık .s)

Kahvaltı masasına geldiğimde Baekhyun ve Lay çoktan yemeye başlamışlardı bile.

"Bir bekleseydiniz bari!"

Hışımla geçip yerime kuruldum. Bir kaç tane salam parçası alıp ekmeğimin arasına koydum.

"Ya ya! Salamın kilosu ne kadar pahalandı haberin var mı senin? Biraz az ye. Gelir gelmez çöktü çocuğa bak." Baekhyun sonlara doğru mırıldanmıştı ama duymuştum.

"İşe başladım ben işe! İstediğim kadar yerim, bak." Sinsice sırıtıp tabaktaki düzgünce dilimlenmiş salamların hepsini aldım ve ağzıma tıktım. Bir kaçı hala ağzımdan sarkıyordu.

"Gordon mo hopsono yodom oşto." Gülmeye başladığımda salam parçalarından biri boğazıma kaçmıştı. Öksürmek için ağzımın boş olması gerekiyordu ve şu an o ağzım tıka basa doluydu.

"Luhan morardın! Çabuk ağzındakileri çıkar!" Kurtarıcı meleğim Lay yanıma gelip sırtıma vurmaya başladı.

Başımı iki yana sallayıp çıkartmamakta direttim. Salamın kilosu ne kadardı haberiniz var mı!

Binbir zorluk ve tüm boğularak ölme tehlikelerine karşı sonunda ağzımdakileri yutmuştum. Bir kaç öksürükle ve sırtıma vurulan darbeyle boğazımdaki şeyden kurtulmuş ve oksijenli ortama geçiş yapabilmiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sooner or LaterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin