Yang Klanı -4

152 18 12
                                    

Kapşonlu adam sinirle birlikte çatılmış kaşlarını hafifçe indirerek kapşonu sayesinde gölgelerde saklanan yüzünü Dixion'a doğru çevirdi.Dixionun suratını incelerken bir yandan da bilge gücünü hesaplıyordu.Dixion da hiçbir bilge gücü sezemeyen kapşonlu adam aniden hanın içini dolduran çılgın kahkahaları ardı ardına atmaya başladı.Ellerini hancının yakasından hızlıca çektikten sonra kapşonunu geriye atarak gölgelerde sakladığı yüzü meydana çıkmıştı.Kıpkırmızı renkli gözleri ve kan kırmızısı saçları adeta hanın içini cehennem ateşi gibi yapmıştı.Dixionun surat ifadesi bu ilginç suratı görünce birden ekşimeye başladı ve kapşonlu adama attığı eli titremeye başladı.Az önce hiçbir baskı hissetmediği bu adamdan şimdi inanılmaz bir baskı hissediyordu.Bacakları çözülmeye başlamış dudakları ise az önce söylediği sözden utanırmış gibi bangır bangır titremeye başlamıştı.Dixion hayatında bu baskıyı hiç bir zaman hissetmemişti.Kırmızı saçlı adam kendisinden biraz daha hafif boylu olan Dixiona aşağılama dolu gözlerle yukarıdan bakıyordu.Dudaklarının kenarında ise hala kahkahalardan kalan kırıntıların izleri vardı.

Kırmızı saçlı adam hızlıca sol bacağının üst kısmında bulunan hançeri hızlıca çekti ve kabzasını Dixiona doğrultarak yukarı aşağı sallamaya başladı.

"Velet.Eğer benimle dövüşmek istiyorsan bu hanceri yakalamalısın.Eğer yakalarsan seninle dövüşmeyip istediğin herhangi bir şeyi anında yerine getireceğim.Handan vazgeçip odanın fiyatını bile öderim.Bana meydan okuma amacında bu değil miydi zaten? İşte sana kolay bir fırsat."

Dixion bu inanılmaz baskıda adeta boğuluyormuş gibi hissediyordu.Kırmızı saçlı adamın laflarını duyduktan sonra üstündeki baskıyı biraz azaltmayı başarmıştı.Bu gizemli adam ona çok kolay bir teklif sunuyordu.Ama bu teklifi kabul etmek istemiyordu."Böyle inanılmaz bir baskıyı ortaya çıkarabilen birisinin bu teklifi yapması işin içinde bir şeylerin olduğunu gösterir." Dixion sakince ellerini adamdan çekti ve arkasına dönerek sakince handan çıkarken hafifçe kafasını kızıl saçlı adama doğru çevirdi.

"Teklifini red ediyorum."

" Hahaha velet korkudan kaçmayı düşünüyorsun demek ha.Nasıl istersen beni ilgilendirmez.Hey hancı şu hanceri tutmak ister misin?"

" H-hayı-r..

Kızıl saçlı adam hançeri yanından 1 metre bile uzakta olmayan hancıya fırlattı.Hancı refleks olarak ellerini uzattı."Hay ben böyle refleksin.. öldüm.."

Cling*

Hancı korkudan kapattığı gözlerini refleks olarak açtığı ellerine bakarak sakince baktı.Hancının elindeki hancer sapasağlam bir şekilde hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermiyordu.Hancı sanki elinde hiçbir şey yokmuş gibi hissediyordu.Dixion ise yaşanan olayı gördüğünde şaşkınlıktan ağzı hala açıktı.Biraz zaman geçtikten sonra Dixion yavaşça utanarak handan çıktı.Çünkü az önce tamamen enayi yerine koyulmuştu.Basit bir hancının tuttuğu hanceri tutmak istememişti.Bunun nedeni ise korkusuydu.

Dixion hanın içinde yaşanan olayı en kısa sürede unutmak istiyordu.Ne zaman hancının o hanceri yakaladığı sahne gözlerinin önüne gelse utançtan kulakları kızarıyordu.

Sonbaharın etkisiyle esen meltem rüzgarları Yulan şehrini nazikçe okşuyordu.Gecenin geç saatlarinde yıldızların ve ayın birlikte seviştiği sahnenin altındaki bir tavuk ahırında samanların üstünde yatan Dixion gözlerini kapatmış ve derin rüyasına dalmadan önce kızıl saçlı adamdan alacağı intikam gününü düşleyerek uykuya dalmaya çalışıyordu.

---- Ertesi gün ----

Dixion gözlerini yavaşça açtı ve hemen önünde gıdaklamakta duran tavukları başından attı.Sabahın erken saatlerinde karnının guruldamasıyla uyanan Dixion kendisini doğrulttu ve köylü elbiselerini giyerek Yulan şehrinin sokaklarına doğru yürümeye başladı.

Kings of Revenge : BeginsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin