ÇİKOLATALI SÜT

Bölüm 4

Multide Lara'nın giydikleri var. İyi okumalar :)

***

Alkış sesleriyle birlikte ikimizde sahneye döndük. Büyük ihtimalle şuan kıpkırmızıydım. O da neydi öyle?

Kalp atışlarım yavaş yavaş normale dönmeye başlamıştı.

Pera yavaşça gözlerini açtı. Gözleri hemen Giray'ı bulmuştu ve Giray bakışlarına gülümseyerek cevap verdi. Daha sonra ise başıyla selam verip arkalara doğru ilerlemeye başladı. Ne yani bu kadar mı? Kız o kadar heyecan yaptı be senin için. Cık cık. Salak işte.

Semih'in kolları hala belime sarılıydı. O da farketmiş olacakki kollarını çekti.

"Hadi işinin başına bakayım. Dikkat et." dedi ve göz kırpıp gitti. Noluyor yahu? Herkes ayrı bir şey. Cidden bugün üzerimde lanet falan olmalıydı. İnşallah günün devamı normal geçer.

***

-Ay beğenmiş midir gerçekten?

+Beğenmiştir Pera. Şunu sormayı keser misin artık?

Bu kız ne kadar çok konuşuyordu böyle!

"Ya ama şarkı bittikten sonra hemen gitti. Hiçbir şey de konuşamadık. Beğenmedi ya kesin. Off. Napacağım ben Lara? Etkil-" derken sözünü kestim ve "Önce bir susmayı denesen? İki saattir aralıksız konuşuyosun. İnsan yorulur be. Sus artık." dedim bıkkınca.

Birkaç saniye bekledikten sonra yüzüme yaklaşıp "Lara sever mi beni?" dedi. Gülümsedim ve yanağına öpücük kondurdum. Sırıtıp geri çekildi. Kıyamıyorum ki ben bu ayıcığa.

"Sever. Sevecek tabii ki. Sen düşünme öyle şeyler." dediğimde gülümsemesi büyüdü.

Çevremde mutlu olmayı en çok hakeden kişiydi Pera. Ve ben de onun mutlu olması için elimden ne geliyorsa yapıyordum. Yapacaktım da.

-Ne zaman gideceğiz Lara?

Tabi Giray gidince sıkıldı hanımefendi. Ah ah.

"Bilmem çıkarız birazdan. Semih işini halletsin de bir. Ben de Ali abinin yanına gidip geliyorum. Dikkatli ol. İçkilerin yanında otur. Kimseyle konuşma. Göz göze gelme. Ayağa kalkma." derken tip tip yüzüme bakıyordu.

"Tamam anne!" dediğinde sırıttım ve yanağını ısırdım. Pera bundan nefret ederdi. Hahaha! Kötülük! Vuracakken geri çekildim.

"Ya sen ne çeşit bir malsın? İğrenç yaratık! Bittin kızım sen! Çıkışta gel çıkışta!" diye bağırdı sanırım peçete bulmaya çalışırken. Bense kahkaha atarak koşuyordum. Pera ile uğraşmak gerçekten çok eğlenceliydi. Sinirlendiğindeki o yüz ifadesi görülmeye değer.

Ali abinin odasının önüne geldiğimde durdum ve kapıyı tıklattım.

"Gel." dediğinde içeri girdim. Ali abi beni gördüğünde gülümsedi ve "Lara, kızım. Gelmişsin. Hoşgeldin. Nasılsın bakayım?" dedi. Ben de gülümsedim ve "Hoşbuldum Ali abi. İyiyim sen nasılsın?" dedim. Kafasını 'İyiyim' anlamında salladı.

-Nerelerdesin be kızım? Özlettin kendini.

"Biraz işlerim vardı Ali abi ya. Gelemediğim için özür dilerim." dediğimde dudakları şevkatle kıvrıldı. "Niye özür diliyorsun kızım? Önemli değil. Sen iyisin ya." Gülümsedim.