İyi okumalar
Arabanın yanından durmuş iki katlı ahşap eve bakıyorduk. Aysuna döndüm ve ona baktım çok mutluydu, gözlerinin içi gülüyordu resmen eli dikkatimi çekmişti elini karnına koymuştu ve bu da burukça gülümsememe neden olmuştu. Aysun ona baktığımı anlamıştı gülümyerek bana bakmaya başladığında hemen yüzümdeki gülümsemeyi silerek sert halime büründüm ve eve doğru yürümeye başladığımda aysunun da peşimden geldiğini hisediyordum.
Kapıya geldiğimizde kapıyı çaldım ve kısa bir süre sonra kapıyı kırk beş-elli yaşlarında kısa boylu tombul bir kadın açmıştı onu buraya aysunun yanında olsun diye tutumuştum. Ayşe teyzenin kocası uzun zaman önce ölmüştü ve bir oğlu vardı oğlu kısa zaman önce trafik kazasında ölünce yalnız başına kalmıştı. kısacası Kimsesi yoktu ve bu beni işime gelmişti aysunun yanından hiç ayrılmıcaktı hem oğlu öldüğü için çocuklara zaafı vardı aysun'a iyi bakacağına emindim. Ayşe teyze ''hoşgeldiniz'' deyip içeri geçmemiz için kenara çekildi. Ben direk salona doğru yürüdüğümde aysun şaşkın yüz haliyle peşimen geliyordu hemen bir koltuğa oturduğumda oda oturdu ve ''adnan burası çok güzel'' dediğinde kollarımı dizimin üzerine koyup sesizce mırıldandım ''evet, güzel'' dedi. aklımla melek gelmişti ve moralim bozulmuştu aysunda bunu fark ederek yanıma geldi ve önüme diz çöktü, elleriyle kollarımı tutu ''bir sorun mu var adnan'' benle şevkatli konuşuyordu artık ne yapacağımı düşünmekten yorulmuştum bu sorun sadece benim değildi ikimizinde ve bu sorunu aysunla konuşup haletmeliydik aysuna bakıp tükenmiş bir sesle konuşmaya başladım ''ben karımı seviyorum.. onun bunların hiçbirini bilmemesi gerekiyor eğer öğrenirse...'' bunu söylemek bile bana zor geliyordu ''beni terk eder ve bi daha asla affetmez. Ben onsuz yapamam'' dediğimde aysun gözlerime bakarak ağlamaya başladı, ayağa kalktı ''görmüyor musun? bende sensiz yapamıyorum!''hem ağlıyordu hemde bağırarak konuşuyordu derin bir nefes aldı ve devam etti. ''ne kadar acı çektiğimi görmüyor musun?! Senin çocuğun karnımdayken bile hala o kadını düşünüyorsun!'' nefes aldı ve devam etti ''ben de seni çok seviyorum niye anlamıyorsun!!'' son dediklerini kısık sesle söyledi ve dizlerinin üzerine oturdu elleriyle yüzünü kapatıp hıçkırarak ağlamaya başladı. Ayakta durmuş öylece ona bakıyordum ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Onun bu kadar üzüldüğünü hiç bilmiyordum ve hamile olduğu için bu kadar üzülmesinin iyi olmadığını biliyordum eğer böyle devam ederse bebeğin düşme riski fazlaydı ve ben bebeğe bir şey olmasını istemiyordum. Artık ona biraz daha iyi davranmam gerekiyordu en azından bebek doğana kadar yanına yaklaştım ve ellerini yüzünden çekmek istedim ama izin vermedi ağlayarak ''git burdan rahat bırak beni'' bunları ağlayarak söylemesi içimi acıtmıştı. Onu yalnız bırakmaya karar verdim sakinleştiği bir zaman tekrar gelecektim ve onla konuşacaktım. Yanından kalktım önce ayşe teyze'nin yanına gittim ''ona ve çocuğa iyi bakın, bir sorun olursa size verdiğim numaradan beni arayın. Sizi aradığımda mutlaka telefonunuzu açın '' dediğimde ''peki Adnan bey'' dediğinde onun yanından ayrıldım evden dışarı çıktım.
Kendime gelmek için gözlerimi kapatım ve huzur veren sesleri dinledim. Hahif hafif esen rüzgar, rüzgarın etkisiyle yere düşen yapakların çıkardığı hışırtılı ses, kuşların cıvıldaması bunlar hepsi huzur veriyordu. Derin bir nefes aldım ve arabaya bindim şirkete doğru sürmeye başladım.
Şirkete gittiğimde buse yanıma geldi ve yapılacakları anlattı ama Aklım başka yerdeydi aysunun ağlaması aklımdan çıkmıyordu. Şirketeki odama girdiğimde ali masasında oturmuş dosyaları inceliyordu benim geldiğimi anladığında gülümseyerek kafasını dosyadan kaldırdı ve bana baktığında gülümsemesi silindi ve yüzünü endişe kapladı. Ayağa kalktı ellini omzuma koydu, endişeli sesiyle konuştu ''bir sorun var Adnan yüzün kireç gibi'' dediğinde zorlanarak sırıtım ''yolda bir kaza olmuştu, arabada bir çocuğun annesi ve babası ölmüştü sadece çocuk yaşamıyordu.. kafama takıldı sadece'' dediğimde ali anlayışla gülümsedi ve ''hayat bu işte, yapacak bir şey yok'' Dedi. bende daha fazla konuşmak istemediğimden ''neyse hadi işimize başlıyalım''dedim ve ikimizde kendi masalarımıza geçtik. Öğleye kadar çalıştıktan sonra ali ''yemek yemeye gidelim'' dediğinde ''ben şimdi aç değilim biraz daha çalışayım sonra açıktığımda yerim'' dediğimde ''tamam'' dedi ve gitti. Dirseklerimi masaya dayadım kafamı elerimin arasına aldım ve saçları yavaş yavaş çekmeye başladım. On dakika kadar o şekilde kaldım.
telefonumu aldım ve ayşe teyzeyi aramaya karar verdim. Telefon birkaç kere çaldıktan sonra karşı taraftan ayşe teyzenin ''efendim Adnan bey'' dediğinde '' ayşe teyze, ayun nasıl oldu?'' dediğimde merakla ayşe teyzenin konuşmasını bekledim. Ayşe teyze yatıştırıcı sesiyle ''sen gittikten sonra aysun kızım onu odasına götürmemi istedi bende onu odasın götürdüm sonra bonyoya girdiğinde ona bir şeyler hazırlamak için mutfağa gittim. Sandiviç hazırladım ve odasına gittim kapısını birkaç kez tıklatığımda açmadı bende içeri gittiğimde duş almıştı ve yatağa uzanmış uyuyordu üzerini örtüğümde o kadar çok ağlamıştı ki uykusunda hala iç çekiyordu.'' Ayşe teyzenin azarlayan sesiyle devam etti '' şimdi uyuyor. Bak oğlum aysunla aranızda ne geçti bilmiyorum kız hamile onu üzmemeye çalış. Aysun kızım seni çok seviyor onu sevmesen bile iyi davran en aznından bebek doğana kadar eğer onu böyle üzmeye devam edersen Allah korusun bebeğe bir şey olur'' dediğinde kendimi çok kötü hissetim eğer benim yüzümden bebeğe bir şey olursa kendimi affedemezdim, ya aysuna bir şey olsa ne yapardım?, işte bu soru aklıma takılmıştı ben aysuna değer veriyor muyum?
'' tamam ayşe teyze üzmem bir daha üzmem onu, sen ona iyi bak ben gelebilirsem hergün gelmeye çalışacam. İstediğin bişey varsa çekinmeden bana söyleyin.'' Dediğimde arkadan aysunun sesi geliyordu ''ayşe teyze nerdesin'' diye ayşe teyzeyi çağırıyordu sonra kapı açılma sesi geldi ''kimle konuşuyorsun ayşe teyze'' dediğinde ayşe teyze ''adnan oğlumla konuşuyordum'' dediğinde aysun ''iyi'' dedi ve kapının kapanma sesi geldi ''ayşe teyze ben şimdi kapatıyorum sen aysuna bişey yedirmeye çalışbişey lazım olursa ararsınız'' ayşe teyzede '' peki oğlum'' dedi ve telefonu kapattım.
Aysunun sesi yorgun geliyordu ama orada olduğum zamandaki sesinde daha iyiydi. Neden bilmiyorum ama aysunun daha iyi olması beni mutlu etmişti.
Telefonu kapattıktan kısa bir süre sonra ali de geldi ve işlerimize geri döndük. Akşama kadar aralıksız çalıştık. İkimizinde işi bittikten sonra eve gitmek için şirketen çıktık.
*********
Eve geldiğimde yemek yedikten sonra yorgun olduğumu söyleyip odama gittim. Melek arasla birlikte aşağıda oyun oynuyorlardı. Bugün çok yorucu bir gündü çok fazla yorulmuştum. Uyumak için Saat daha çok erkendi. Telefonumu ve kulaklığımı aldım ve Teoman-serseri şarkısını açtım. Tam olarak benim söylüyordu. Yatağın üzerinde uzanmış şarkı dinlerken yavaş yavaş bilincim kapanıyordu birden telefondaki şarkı kapandı telefonun aryan zil sesi çalmaya başladı. Arayam kişiye baktığım hemen yataktan doğruldum aca bir sorun mu olmuştu. saat çok geç değildi aslında ayşe teyze niye aramıştıki aklımdaki soruların cevabını öğrenmek için telefonu açtım.
''alo ayşe teyze bir sorun mu var?'' dediğide karşıdaki kişinin ayşe teyze olmadığını fark ettim.
''alo Adnan ben aysun ''
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurumun Kıyısındaki Aşk
Fiksi RemajaBin yıI ömrüm oIsaydı bin yıI seni severdim, bin yıI seni sevseydim bin yıI daha isterdim. Hayat acımasızdır. Sakladiğın herşey er yada geç ortaya çıkar.