11

40 3 1
                                    


Gözlerimi açtığımda yanımda dıt dıt öten bir makine kalbimin atıp atmadığını gösteren makine. Ablam başımda uyumuş. Merve sağ elimi, Eda ise sol elimi tutmuş yüzlerini koyup uyumuşlar. Mert abi koltukta telefonu ile ilgileniyordu. Ama kapı tarafına baktığımda ise o o ordaydı,

- Senin ne işin var burada! Siktir git! dedim ama hak etmişti.


Ablam, Merve ve Eda uyanmış Mert abi ise elindeki telefonla ilgilenmeyi bırakmıştı.

- Sen uyanmışsın Özlem! Allah'ıma bin şükür olsun, dedi

Bense ablamın dediğiyle ilgilenmiyordum.

- Çabuk buradan git Burak yoksa ana bacı demiycem alttan girip üsten çıkıcam!

- Bak lütfen özür dilerim beni azıcık dinle sana yalvarırım, dedi Burak.

Ama Mert abi Burak'ın üstüne yürümeye başlamıştı. 

- Git çabuk buradan kız istemiyor işte! dedi Mert abi.

Ses tonunda buradan git yoksa ağzını burnunu kırarım gibi bir ton vardı.

- Beni adam akıllı dinleyene kadar gitmiyorum! dedi Burak denilen bir ayı türü.

Mert abi yumruğunu sıktı. Havaya kaldırdı tam Burak'ın gözüne bir güzel patladım benim bütün içimin yağları eriyecekken sağolsun ablam araya bombalama gibi atladı. Atlamasa olmayacaktı. Yok atlamasa sevgili Mert'tinin elleri acıyacaktı.

- Mert bırak çocuğu! Sende git buradan Burak yoksa Mert'e bırakmam işi!

Eda ve Merve olayları şaşkınlıkla izliyorlardı.

- Beni bir dinlesin bir daha konuşmayacağım, dedi Burak.

Mert abi

- Bak çocuk laftan anlamıyorsan şimdi sana güzelce anlatayım, derken elini havaya kaldırdı ama bu sefer kimseye gerek kalmadan nedense

- Abi bırak. Ne diyecekse desin defolsun gitsin! dedim. Ha benim mal kafam şimdi ne güzel çakacaktı. Ayy hayali bile bir ayrı güzeldi.

Burak, sedyemin mi desem hastane mi yatağı desem bilemediğim ama sedye demeği tercih ettiğim sedyeye oturdu.

- Abla çıkar mısınız? dedim çünkü ondan çekindiğimden değil duymamalarını istediğimden özellikle ablamın.

- Sözümü kesmeyeceğine söz ver! dedi Burak.

- Bana emir verme!!!

Hem suçlu hem güçlü beyefendi.

- Sözümü kesmeyeceğine söz verir misin?

- He şöyle yola gel. Söz veriyorum. Ama o spor salonunda anlatacaklarını anlatacaksan lütfen anlatma.

- Hayır, tamam gene konumuz o olacakta ama başka kısmını anlatacağım. Bak nedenini bilmiyorum ama sen bana öyle ağlayıp gidince kendimi hayvan gibi hissett--

- Eee zaten hayvansın, dedikten sonra bana bakış attı

- Tamam tamam özür dilerim. Sözünü kesmeyeceğim. 

Ve sonra sözüne devam etti

- İşte neyse. Ama hiç hissetmediğim duyguları hissettim. Be.. ben normalde alışık olduğum durumlardı ama bilmiyorum sen öyle gidince kendimi kötü hissettim.

O sırada gözünden yaş akmaya başlamıştı. Eliyle silmeye çalışsada başaramıyordu. Sildiği an yeni yaşlar akıyordu. Bilmiyorum ama ona acımaya başladım çünkü bir erkek için ağlamak çok zor. Neymiş erkek adam ağlamazmış. Niye ağlamasın o da insan değil mi? Artık daha fazla dayanamadı ve yerinden kalkıp hemen odayı terk etti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PsikoRus Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin