Selam! Dedim bu gün perşembe, bölüm yazayım. Aslında annem hediye olarak hem Kötü Çocuk 3'ü hemde Yabancı'yı aldığı için yazıyom. [Üç ay boyunca Ediz Aşkım diye bağırdım normal bir şey] Bunun heyecanı ile yazılmış bir bölüm. Keyifli okumalar *-*
Bölüm Şarkısı; | Nick Jonas Music Video (Cover) by Chris Collins
Doğa'nın Ağzından;
Evet sayın seyirciler. Sizlere son dakika haberlerini aktarıyorum. Kaşı yarıldığı için hastaneye giden Doğa Ağaç, vahşet saçtı!
Badem Çağla'yı öldüren Doğa Ağaç, bu gün mahkemeye sevkedildi. Savunmasında "Kaşıma taş attı ve yarılmasına sebep oldu. Ve bakışkarı ile gülüşleri beni dünyadan soğutuyordu." sözlerini kullanan Doğa Ağaç, mahkeme kararı ile hapishaneye girdi.
Çığlık atarak yataktan fırlarken etrafıma bakındım. Hapse girmiştim. Katil olmuştum.
Bir saniye. Duvarlar gri değildi. Bir sürü yatak ve birbirlerine şiş sokmaya çalışan koca karılar da yoktu. Yani rüyaydı. Oh...
Yataktan doğrulduktan sonra yumruk yaptığım ellerimle gözlerimi ovaladım ve siyah çarşafı üzerimden iterek ayağa kalktım. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadığımda beni bekleyen yumurta maskesine sinsice sırıtarak baktım. Dün Şiir ve Kayra benimle dalga geçmişti. Görürlerdi onlar. Saate baktım. 3.32. Pekala. Daha güneş doğmamıştı. Ve hala zamanım vardı. Yüzüme iğrenç kokan maskeyi uyguladıktan sonra saçlarımı pembe bigudilerle sardım ve odamdan çıkarak karşı odadaki Şiir'in odasına ilerledim. Çok sessiz olmam lazımdı. Hemde çok.
Yavaşça kapıyı açtım ve içeri girerek Şiir'in kulağına eğildim.
"Şiir." diye fısıldadım. "Şiir, kalk."
"Hı!" diye mırıldanarak arkasını döndüğünde yeniden kulağına eğildim.
"Şiir."
"Ne lan ne!" arkasını dönerek bana baktı. Hava karanlık olduğu için göremiyordu yüzümü.
"Bu bir rüya." diye fısıldadım dudaklarımı gülmemek için ısırırken. "Bana su vermelisin." yandaki gece lambasına uzandı.
"Yav git işine gece gec- LAAAAAN! AĞĞĞĞ! TÖBE ALLAH BİSMİLLAH! İMDAAAAAT! HAYALETT!" Bağırarak beni ittirdiğinde Kayra ve Evren'de odaya girmişti. Onlara dönmemle hepsi uyku sersemliği ile çığlık atmaya başladı. Hihihihhi. Yaşasın kötülük.
*****
Şu an hepsi bana tripli bir şekilde taksideydik. "Pişt! Kızlar. Hala küs müsünüz lan?"
Kimse cevap vermediğinde dudaklarımı büzdüm. "Pki."
Servis okulun önünde durduğunda Kayra ve Evren'in ortasında oturduğum için onların inmesini bekledim. Şiir hanım kapmıştı önü tabi. Rahattı. Oh.
Kayra aşapı indiğinde bende indim ve onların peşinden okula girdim. O kadar yorgundum ki, merdivenlerden çıkmaya gücüm yoktu. O derece. Asansöre ilerleyerek asansörün önünde durdum ve açılmasını bekledim. Arkamda hissettiğim silüete bakma gereği duymadan açılan kapıdan asansöre bindim. Arkamda binen kişiye bakmamla kaşlarım çatılmıştı. Tuna.
"Ya git işine Tuna! Tecavüz mü etcen de beni takip ediyorsun anlamadım ki." bağırmam karşısında tepki vermedi ve 4. kata bastı. Asansör yavaş yavaş çıkmaya başladığında kollarını bedenine sardı ve sırtını asansörün aynasına dayadı. Ayağına tekme attım. "Sana diyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 TATLI BELA 'ÜNİVERSİTE'
Comédie4 TATLI BELA... Lise dönemi bitti. Ve şimdi de Üniversite'deler. Peki, macera, mizah, komedi ve dram peşlerinden koşmaya devam ederse ne olur? Yeni gelenler, Amerika, ve Bulut... Ve birde... Aileler ile tanışma faslı var Tabi. Bütün herkesin keçiler...